İkisi de dünün en çok konuşulan ismi.

İkisi de yeni gelişmelerin habercisi.

İkisine yapılanlar da kötü ama iyi gelişme!

*

Önce Rıza'dan bahsedelim.

Dünün en çok konuşulan ismi.

Ben Rıza Zarrap diye bahsettim ama kimi Reza Zarrap diyor.

Reza Sarraf, Rıza Zerrab, Reza Zerrap, Reza Zarraf, Rıza Sarraf diyor.

Sonuçta hepsi aynı kapıya çıkıyor.

Biz kısaca İranlı Rıza diyelim!

*

Daha bekleyip göreceğiz.

ABD'de bizimkiler gibi hemencecik serbest mi bırakacak yoksa.

Yosa İranlı Rıza'yı konuşturmayı başaracaklar mı?

Tutuklanma sebebi olarak İran yaptırımlarını baypas ederek ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve karapara aklama suçlamaları gösteriliyor.

İlk gelen haberlerde savcılığın 75 yıl hapis istediği söylense de sonraları bu iddiayı yalanlayan kaynaklarda oldu.

*

Neyse bekleyip göreceğiz ABD'nin bu konuda neler yapacağını.

Sosyal medyada epey bir süre içimizi dökeceğiz ama sonuç almak için beklemek gerektiğini de unutmayalım.

Bakalım Zarrap 'beni Türk hakimlerine teslim edin' mi diyecek.

Benim önümde yatmaya razı eski bakanımız Muammer ağabeyi buraya getirin mi diyecek.

Bana yardımcı olun ben de size 17/25 Aralık şifrelerini anlatayım mı diyecek.

Yoksa elini kolunu sallayarak aramıza mı dönecek!

*

Bir diğer konumuzda Belçika’nın başkenti Brüksel’de meydana gelen patlama olayları.

Brüksel'de dün olaydan hemen sonra neler yapıldı bir göz atalım:

Olağan üstü hal ilan edildi ve şehirdeki bütün ulaşım araçları iptal edildi.

Ülkedeki ilkokullar ve ortaokullar tatil edildi.

Kentte güvenlik önlemleri en üst seviyeye yükseltildi.

Ama; haber yasağı getirilmedi.

Ama; başbakan veya cumhurbaşkanı ekrana çıkarak parmak sallamadı.

Ama; başbakan veya cumhurbaşkanı anamuhalefet partilileri ve diğer muhalif politikacıları, gazetecileri terörist olarak ilan etmedi.

*

Evet daha iki gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Destek verdiğiniz yılan gün gelecek sizi de sokacak' diye bağırmasının ardından saatler geçmeden Belçika’ya böyle bir saldırı düzenlenmesi büyük tesadüf oldu.

Şimdi bizlere çok rahat; 'dün PKK çadırı kurmak güzeldi. Teröristlere kucak açmak iyiydi. Türkiye'ye yapılanları görmezden gelmek hoştu' gibi sitemler etmek hakkı düşmüyor değil.

*

Durun daha bakalım bu saldırıyı kim veya kimler üstlenecek.

Açıkçası PKK'nın üstlenme ihtimalini ve böyle bir saldırı gerçekleştirme durumunu zayıf görüyorum.

İŞİD dersen.

İŞİD üstlenirse bu durumda bir çok yoruma açık.

Evet belki AB ve ABD başta olmak üzere, bu saldırı tüm dünyayı terör saldırılarına karşı bir kez daha sert bir şekilde uyardı.

Evet bir farkındalık yaratma adına dikkat çekti.

*

Ancak kime ne için yapılırsa yapılsın yine de bu saldırı en çok kötü niyetli insanların işine yarayacaktır.

Terörden beslenenlerin işine yarayacaktır.

Kötülükten, kaostan, kargaşadan medet umanların işine yarayacaktır.

*

Hani son günlerde Türkiye'de kullanılmaya başlanan bir laf var ya;

"Erdoğan'ı hiç tanımasam, yüzünü hiç görmesem, bilmesem. Sadece düşmanlarına bakarak yine onun tarafını tutardım." Diye.

Kesinlikle her vatanseverin Türkiye'de bu söze itirazı olmamalı.

Ancak Belçika her ne kadar PKK'ya sempati ile baksa bile bize yapılan yanlışların başka ülkelere yapılmasından, masum insanların hayatını kaybetmesinden, saldırılar, olaylar, patlamalar yaşanmasından birilerinin medet umması doğru değil.

*

Umarız ne Belçika ne de başka bir memleket herhangi bir saldırı olaylarına maruz kalmasın.

Umarız bu olay yani Belçika saldırısı dünyanın teröre karşı duyarlılık göstermesine fazlası ile neden olsun ve tüm dünya teröre karşı el birliği ile samimi bir şekilde mücadele vermeye başlasın.

Aksi halde bu huzursuzluk tüm dünya ülkelerini etkileyecektir.

Aksi halde kötü niyetli insanların eli güçlenecektir.

Aksi halde ileride daha huzursuz günleri görme ve yaşama ihtimalimiz çoğalacaktır...