Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Sadece duyarlar konuşurlar ve oynarlar!

Başlığı okuyanlar diyeceki; kimden bahsediyor?

Bakın efendim kimlermiş!

Üzerindeki elbiseyi çıkarttığınızda tepeden tırnağa ilkesizlik, üslûpsuzluk ve bayağılık akanların ve öfkeyle sorunlarını çözmeye çalışanların en temel özelliklerinden birisi de sürü içgüdüsü ile hareket etmeleridir. Yani bilinçaltı refleksle tepki üretmeleri.

Başkaları tarafından kolayca yönlendirilebilmeleri ve manipüle edilebilmeleridir.

Bir diğer bir özellikleri ise her konuda fikir sahibi olup ahkâm kesebilmeleri, her işe burunlarını sokma hakkına sahip oldukları inisiyatifini kendilerinde görmeleri.

Kendilerini tanrının seçilmiş yüce kulu ve herkesten büyük zannetmeleri. Tek başına hiç olmalarından kaynaklı toplum içinde kendilerini ifade edemedikleri için helâya bile birlikte grup halinde gidebilmeleridir.

Gıdası huzursuzluk olan ve başkalarının başarısından kendine başarı edinen, mutlu insanların sepetindeki mutluluğu çalmak olan sinsiliği maske edinip kin ile beslenen bu insanlar dünyada, teknolojide, sosyal ve kültürel gelişimde daha doğrusu hiçbir konuda öğrenme lütfünde bulunmazlar. 

Mahalle dedikoduları ve yalan dolanın, hile hurdanın peşinde verimsiz, üretimsiz, eğitimsiz tüketiciler olarak yaşadıkları kahve köşelerinde kâğıt oynayarak, çay bahçelerinde lak lak yapıp dedikodu üreterek, bir arkadaşının dükkânının önünde karşı dükkân nasıl oluyor da onlardan fazla kazanıyor lakırdısı yapmaktan topluma ekonomik, siyasal ya da sosyal katma değer yaratmayı dahi beceremezler ve böyle bir çaba içine dahi girmezler.

Bunlar okumazlar, yazmazlar, bilmezler. Sadece duyarlar konuşurlar ve oynarlar.

Bu malum zevat hiç hata yapmadıklarını, başlarına gelen her olayın kendileri dışındaki diğer insanlar yüzünden geldiğini düşünerek “bizden olmayan düşmanımızdır” mantığında öteki yaratan mezhepçilik ve hemşericilikle başlayan etnik ırkçılığın ve ayrımcılığın temsilciliğini de en iyi onlar yaparlar.

Asla meselenin gerçek sahiplerine meselenin çözümü konusunda yardım etmedikleri gibi!

En iyi Alevi, en iyi Sünni onlardır. En iyi milliyetçi Türk, En iyi Kürt onlardır. En iyi solcu, En iyi sağcı onlardır. Şehirdeki kabadayı onlardır. Maçlardaki holigan onlardır. Sokaktaki devrimciyi kendine referans yaparak çevresinde korku ve şantajla, iftirayla, zorbalıkla, bağırmayla güç gösterisi yaparak kendine koltuk edinip meselenin gerçek sahiplerini sindiren onlar değilmi? Dini alet edip Allah ile aldatan yine onlar değilmi?

Bunlar genelde kutsal çıkar ittifakları kurarlar. 

Siyasette makam mevki, koltuk sahibi dahi olsalar düğünlerde silah sıkan onlar değilmi? Bunların birinin çocuğuna bir tek laf etsin bakalım başına yıkılmıyor mu okulu saygın öğretmen efendinin!

Örneğin, bu gün dahi feodal  döneme ait kırma, dökme, dövme, yakma, öldürme, zarar verme gibi kaba kuvvet dayatma yöntemlere başvurmaktadırlar. 

Siz onlara; her ne kadar yapılanların doğru olmadığını, akıla ve mantığa aykırı olduğunu ya da dünyada ve medeni topluluklarda bu tarz linç, kin ve nefret kültürüne dayalı bir anlaşma yönteminin kalmadığını, dünyada insanların diyalog ve birbirine bütünleşmek için duygudaşlık ve iletişim kurduğunu anlatmaya çalıştığımızda da  “ben anlamadım bu enteli, anlayan var mı?” Diyerek, sizi manipüle etmek adına hiçbir şey olmamış gibi etrafına bön bön bakabilen feodal toplum artığı bu ucube yaratıklarının varlığı maalesef bu yüzyılda da halen her alanda görülmektedir. 

twitter.com/HasanHINISLI

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi