Sonunda söz halka geldi. Demokrasinin olmazsa olmazı  halk iradesi, nihayet 30 Mart'a tecelli edecek. Bu kadar propaganda, seçim çalışmaları demokrasinin gereğidir. Seçimlerde başınız ağrımış olabilir, ama bu konuşmalar, bayrak asmalar adayların 
müthiş yarışı. Demokrasinin olduğu her yerde bunların olması gerek. Eğer sandık olmasaydı vay halimize, diktatörlerin yönettiği ülkeler gibi olurduk. Daha dün Kuzey Kore’de yapılan devlet başkanlığı sözde seçimde 2 sandık var.

Birisinde evet, birisinde hayır oyları kullanılıyor. Sözde seçim silahlı askerlerin gölgesinde yapılan seçimi tabi ki diktatör kazanıyor… Sevgili okuyucularım; bu yüzden sandığın kıymetini bilelim. Ne kadar güzel hür irademizle sandığa gidip, istediğin partiye oy verebilirsin. İşte bunun adı demokrasidir… Kim ne derse desin oy namusumuzdur, onurumuzdur. Gidin oyunuzu hür iradenizle istediğiniz partiye atın. Mutlaka sandığa gidin ki, seçimden sonra söz söylemeye hakkınız olsun.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kurduktan sonra Türk parası dolardan daha değerliydi. Atamız rahmetli olduktan sonra milli şefimiz, İsmet İnönü  tarafından 14 Mayıs 1950 yılında, Türkiye’nin ilk serbest seçimi gündeme getirildi. Aynı tarihte yapılan, ilk halkın hür iradesiyle seçime gitmesi ilk sandıkla tanışmamız olduğu gündür. Halkın %89,3’ü katılır, ve demokrat parti %50,68 oy alarak 420 millet vekili çıkarır. CHP %30,45 ile 63 millet vekili çıkarır. Millet partisi %3,11 ile 1 millet vekili çıkarır. Bağımsızlar %4,76 ile 3 millet vekili çıkarır. Dikkat edin o zamanlar bugünkü gibi seçim barajı yoktu. Toplam seçmen sayısı 9 milyondu.

Bugün ülkemizin nüfusu 76 milyon %10 seçim barajı var. Bunu da siyasetçiler çözmeli, benden hatırlatması… 30 Martta yapılacak yerel seçime katılacak belediye başkan adaylarına, belediye meclis üyesi adaylarına, muhtarlarımıza başarılar dilerim. Kim hak ettiyse o kazansın. Sizler demokrasinin aynalarısınız. ‘İlk kazanan ve kaybeden sen değilsin’ diyerek aday olmakta bir erdemdir. Hepinize başarılar dilerim…