Ülkenin bir bölgesinde savaş naraları atılıyor. Dağlarda terörist cesetleri aranıyor. Teröristtin kurduğu pusuya asker polis düşerse ağıtlarla şehit diye kaldırıyoruz. Terörist cesetleri arayanlarda o ölenlere şehit diyor. Her gün bir şeyler bahane edilerek güney doğu kan gölüne çevriliyor. Ölen PKK’lıda bu ülkenin vatandaşı canını ülkenin birliği ve dirliği için ortaya koyan askerde bu ülkenin evladı. Yüz yıllardır bu insanlar bir arada kardeşçe yaşıyordu.Sorunlar hep vardı ama kim bu yaraya tuz bastı. Artık İstanbul da Kürt olmakla Hakkari de Kürt olmanın farkı kalmadı.Taksimde Atatürk heykeline Apo posteri asılıyorsa Yüksekova da PKK.bayrağı altında yakıp yıkmak dükkan kapatmak devlet otoritesini hiçe saymak oradaki askeri işgal kuvvetleri kabul etmek en doğal olay haline gelmişse.Ülkeyi bu duruma kim getirdi.Açılım ile kim ne yapmak istedi ve neyi yüzüne gözüne bulaştırıp şimdi çark etmeye çalışıyor. Hızla iç savaş ortamına sürüklenmekte olan ülkemiz için önümüzdeki dönemde ne yapılmalı. Kardeşliğin barışın yeniden tesisi için alınması gereken tedbirler nelerdir. Bunların tek bir siyasi partinin kararı ile çözülemeyeceğini toplumsal mutabakatın olması gerektiği ortadadır. Hızla ekonomik sosyal ve siyasi tedbirlerin alınması, gerektiğinde eyalet ve özerkliğinde vakit geçirilmeden tartışılmasının kaçınılmaz olduğu söylenmelidir.Belli ki seçime giderken hiçbir siyasi parti bunları dillendirmeyi göze alamayacak.Hatta bu güne kadar ABD.nin dayattığı her şeye evet diyen AKP.de şimdi dillendirmediklerini seçim sonrası güçlü bir iktidar olma şansını yakalarsa dillendirecektir. Aslında ortada yüzyılların ihmali var mı var. Kürtleri yok saymak devlet politikası haline getirildi mi evet.O zaman geçmişin bu kötü mirasını devralmadan Kürtler bu ülkenin asli unsurudur.Bu şiddetin terörün akan kanın durması için ABD.nin dayattığı yöntemlerle veya Erdoğan mantığı ile çözümsüzlük üreterek gelinen yer belli olmuştur.Sayın Erdoğan bu işi yüzüne gözüne bulaştırmış ve bu gün Kürt yurttaşların çoğunun nefretini kazanmıştır.Siz Sayın Kılıçtaroğlu açıkça bu soruna sahip çıkacağınızı akan kanı durduracağınızı Kürt’ün Türk’e ,Türk’ün Kürt’e ihtiyacı olduğunu birlikte terör sorununu çözüp şiddeti durduracağınızı nasıl 41 proje ile halkın desteğini sempatisini kazanmışsanız bu konuda da çözümün ancak CHP.tarafından olacağını söylemeniz ve 41 projenizi yılmadan yorulmadan anlatmanız yerine siz Türk toplumunun artık ezberlediği ve gerçekten bu 8 yıllık AKP iktidarının yolsuzlukların adresi olduğunu bildiğini unutuyor ve halkın bildiklerini her gün tekrar edip duruyorsunuz.Bana göre bununla farkında olmadan polemikten beslenen artık topluma hayal satmaktan başka söyleyecek sözü olmayan Erdoğan’a manevra alanı yaratıyor onun değirmenine su taşıyorsunuz.Geçmişte siz bu devlette genel müdürlük yaptınız.sizin geçmişinizi eleştirirken sağlık sorunlarından hastane kuyruklarından ilaç ve doktor sorunundan sizi sorumlu tutuyor.Siz bu ülkede genel müdürlük yaptınız başbakanlık maliye bakanlığı değil.Devletin ekonomik siyasi ve sosyal politikalarını iktidarlar belirler.Genel müdürler değil demelisiniz.Her meydanda yalnızca AKP.nin yolsuzluklarını anlatmakla iktidar olmak mümkün değildir.Televizyon programlarında tartışıp insanları gerçeklerle yüzleştirdiğinizi bunların yönetim kadrolarındaki birkaç insanı saf dışı ettiğiniz doğrudur.Ancak genel seçime gidilirken elinizde açıkladığınız halka duyurduğunuz projeleriniz varken siz televizyona açık oturuma odaklanıp Erdoğan’la polemiğe girerek seçim çalışmalarınızı sürdürürseniz buraya yazıyorum sonuç hüsrandır.Yol yakınken dönünüz lütfen kimin nerede nasıl yolsuzluk yaptığını ülkeyi nasıl soyduğunu insanlar biliyorlar.Bilinenin tekrarı bir tuzaktır.Ayrıca bu ülkede insanların enteresan bir anlayışı var adam çalışıyor yesin de hizmet yapsın anlayışı yerleşik bir hal almıştır.Mevlana ağzıyla söylersek sizin herkese verilecek cevabınız vardır ama bir söze bakın bir de bitmekte olan adama.Mutlaka cevap verilmesi gerekenlere de yardımcılarınız cevap versin. Sınavla yasalar içinde kalarak bir yakınınızı işe aldınızsa bunu meydanlarda binlerce yolsuzluk yapmışsınız gibi sunabiliyorlarsa onların TBMM. Çalışanlarından tutunda ülkenin tüm ilköğretim okulları üniversitelerini meclisini yargısını emniyetini yaren yandaşla doldurduğunu sağır sultan bile biliyorken sizin iki yakınınızı meydanlara taşıyor ve halkın belleğine yerleştirmekte başarılı oluyorlarsa bu durum size kurulan bir tuzaktır lütfen düşünün ve bu tuzağa düşmeyin. Bırakın Erdoğan’ın yolsuzluklarını yabancı bankalarda parasının olup olmadığını halk bunları biliyor. Yine Mevlana’nın  dün dünle geçip gitti bu gün yeni şeyler söylemeli felsefesi ile hareket edin.AÇIKÇA,KÜRT SORUNU VARDIR VE BİZ KÜRT VATANDAŞLARIMIZLA BÖLÜNMEDEN BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜ OLUŞTURARAK ARAMIZDAKİ SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ DEYİN.