Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

SEÇİMLER VE SONUÇTA ÇARPIK KENTLEŞME

SEÇİMLER VE SONUÇTA ÇARPIK KENTLEŞME

    KENTLEŞME YEREL YÖNETİMLER, SEÇİMLER VE SONUÇTA ÇARPIK KENTLEŞME !!!

 

   Türk Ulusu güçlükleri; Ulusal birlik ve beraberlikle yenmesini bilmiştir. Mustafa Kemal ATATÜRK

    Çarpık kentleşme, doğayı ve tarihsel kentleri yok ediyor !!!

    Değerli okuyucular, Kurucusu olduğum DİB (Doğa İle Barış), DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) ve seçildiğim Türkiye Su Meclisi YK, MMO (Makine Mühendisleri Odası) Yerel Yönetimler, Kentleşme, Ulaşım ve Çevre Komisyonu üyesi olarak sürdürmeye çalıştığım Çevre Eğitimi çalışmaları boşa mı gidiyor? Bilemiyorum. Ümidimi hızla yitiriyorum. İstanbul’da yerel yönetimlerin başına gelenlerin aymazlığı ve onları kullanmaya çalışan rantiye kesiminin güzel İstanbul’umuzda yarattığı çarpık kentleşmeyi sizlere de yansıtmak istedim.    Bakın. bu konuda görüş bildiren Prof. Dr. Mehmet Ali Körpınar ne diyor.

    İstanbul’umuzun en önemli ilçelerinden sayılan Beyoğlu’ndaki İstiklal caddesinde bir tek dikili ağaç

   ve yeşillik göremezsiniz. Çünkü onları kestiler!!! Zaten şimdiye kadar da güzel İstanbul’umuza içinde çeşitli ağaç ve çiçek olan, dinlenme ve spor alanlarını içeren, ulaşımı kolay bir tane bile yeşil alan yapılmadı !!! Yine plansızca artan ve bu artışa karşı hiçbir önlem alınmayan kent nüfusumuz yüzünden önümüzdeki yıllarda güzel İstanbul’umuzda büyük su ve ulaşım sıkıntıları yaşayacağız. Oysaki İstanbul’umuza olası su sorununu çözmek için doğanın hediyesi olan Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerimize sahip çıkamadık. Özellikle Küçükçekmece gölü İstanbullular için artık temiz su toplayamaz hale getirildi. Çünkü kaçak olarak yapılan yaklaşık 45.000 konut ve gecekondu yüzünden su toplama havzaları gereğince çalışamıyor. Ne yazık ki bu olaya İSKİ de gereken önlemleri alamamış ve tepkiyi gösterememiştir.  Burnumuzun dibindeki Küçükçekmece gölü yerine, Melen Çayından, İstanbul’a su getirmek için kilometrelerce boru döşedik. Yaklaşık 1,2 milyar TL masraf edildi. Ama ne yazık ki Melenden gereğince yararlanamayacağız. Çünkü Melen suyunu biriktirecek bir baraj yapmadık. Ve Melenin dinlendirme havuzu yetersiz kapasitesi nedeniyle gelen suyu biriktiremiyor ve su denize akıyor. Bu günlerde eriyen kar nedeniyle Melen çayı yine çok akacaktır. Ancak akan suyun sadece 1/5 ni İSKİ alabiliyormuş 4/5 i ise Karadeniz’e akıyor!!!  Silivri, Alibeyköy ve Küçükçekmece de dere yataklarına yapılan kaçak binalar yüzünden, aşırı yağışlar sonucu oluşan sel baskınları ile hem maddi hasar hem de büyük can kaybı yaşamaktayız. Dere yataklarının kaçak binalardan temizlenmesini hala bekliyoruz!!!

   Küçükçekmece gölümüzün ve su havzasının kurtarılması için hiçbir çaba ve proje dile getirilmemektedir.

   Yani birileri bu alanlarda oluşturulan çarpık kentleşme ile yine büyük rant sağlama peşinde !!!   Daha Marmararay projesi bitmeden ve İstanbul trafiğinde öncelikle araç kullanımını caydırmak için toplu taşımaya öncelik verilmesi gerekirken, şimdiden 3. köprü için kesin zorunluluk olduğunu açıklamanın sebebini öğrenmek isteriz. Çünkü Büyükşehir Belediyemizce yapılan açıklamada, trafik sıkışıklığına çare olacakmış gibi sunulan 3. köprünün öncelikle TIRların geçmesi için yapılacağı açıklandı. Sonra da trafik sıkışıklığına TIRların katkısının ancak %3,5 olduğu belirtildi !!! İstanbul’umuzun en büyük doğal ormanları ve önemli su havzaları bu bölgede bulunmaktadır. Siz 3. köprü için hem su havzalarını yok edeceksiniz hem de İstanbul’umuzun su sorunu olamayacak diyeceksiniz, bu mümkün mü ??? Esasen güzel ülkemizin birçok kentinde planlı ve programlı kentsel dönüşüme ihtiyaç vardır. Bunun için 2003 de kurulan ve 2011 yılını Doğal Afetlere Hazırlıklı Bir Türkiye İçin Kentsel Dönüşüm Seferberlik yılı olarak ilan eden TOKİ ülkemizde yaklaşık 400.000 konut üretirken, kat karşılığı modellemeyle sadece YAP-SAT ve DAĞIT ilkesini uygulamaktadır.  Ne yazık ki siyasal yatırım ve beklentiler yüzünden, 21. yüzyılın gerektirdiği daha çağdaş, daha çevreci ve altyapı ile ulaşım olanaklarını dikkate alan, otopark sorununu çözen, özellikle olası depremlere karşı direnebilecek KENTSEL DÖNÜŞÜM projelerini sunamamaktadır.  Bu konuda Milliyet Gazetesinde Sn. Tebernüş Kireçci’nin EMLAK köşesinde çarpık kentleşmeye karşı kentsel dönüşüm için Ocak, Şubat ve Mart ayları boyunca çok güzel öneri ve örneklemeler dile getirildi. Örneğin, Sn. Mimar Koray Yavuzer, “Bauhaus’a göre mimarlık, ressamlık, heykeltraşlık ve zanaatkarlık içiçe olmalı ve kentler bu gözle yapılandırılmalı. Bizler de kentsel dönüşümü çok yönlü olarak ele almalıyız” demektedir.

      Umarım Güzel Türkiye’mizin mutlu geleceği için sunulan oldukça ÇAĞDAŞ KENTSEL DÖNÜŞÜM önerilerini TOKİ yetkilileri de okumuştur ve gereğini yaparlar. Aksi takdirde kaybeden, güzel ülkemiz ve tarihsel geçmişe sahip kentlerimizde yaşayan halkımız olacaktır. 

      Evet Sevgili Okuyucular. Bu günlerde Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce kişi Anadolu’yu Vermeyeceğiz

     diye yürüyor. Millet Vekili adayları seçilip 5 yılda süper emeklilik hakkını kazanmak, haklarındaki dava dosyalarını sümen altı yapmak için heyecanla beklemekte, bizlerde onlara bir lokma fazla yedirmek için seçimi beklemekteyiz. Ne akıllı bir milletiz değil mi? Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi