Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Sessiz kapılar!

İçe yönelik çalışmalar alışkanlık yapar. Alışkanlık ise tembelliğin kapılarını açar.

Zamanla kapınızı içeriden kilitlemenize neden olur.

Kapının zili çaldıkça "kim o" demeye başlar ve işinize geleni içeri alırsınız.

Bir süre sonra ziliniz çalmamaya başlar, çünkü siz dışa yönelmeyi unutmuşsunuzdur...

CHP, son zamanlarda faaliyet adı altında sürekli içe yönelik çalışmalar yapmaktadır.

Örnek olarak; bazı ilçelerin kendi içlerinde üyeye yönelik paneller yapması.

Çok ilginçtir ki, birkaç gazeteci çağırarak bilimsellikten uzak, gazetecinin sübjektif görüşlerine dayalı ağırlıklı olarak ulusalcılık içeren paneller ön sırayı almaktadır.

Şahsen ben panel konferans gibi aktivitelerin içe dönük olanlarının kesinlikle zaman kaybı olduğuna inanıyorum.

Gazeteci/yazar mevzubahis konunun kalıcı olmasını istiyorsa kâğıda yazar, çünkü “söz uçar, yazı baki kalır”. Tabii ki Panellerde olacaktır, ancak tek aktivite Panel ise bu duruma sadece “havanda su dövmek” denilir!

İşin garibi bu Panelistlerin başını CHP ile uzak yakın hiçbir alakası olmadığı gibi “Zaman” gazetesi yazarlarından daha çok CHP’yi “suçlayan” (buraya dikkat edin, “eleştiren” demiyorum “suçlayan” diyorum) Cem Uzan’ın yılmaz savunucusu polemikçiler kralı Can Ataklı çekmektedir.

Can Ataklının geçmişte Star TV, yani Cem Uzan ilişkisini sanırım buradan tekrar etmeye gerek yok. Şimdi bu Can Ataklının “CHP’ye ve CHP’lilere verebileceği ne olabilir?” Bunu bir kez daha düşünmekte fayda var…

CHP, Can Ataklı gibi kendine münhasır birinin vereceği Panele (Panel denilebilinirse) muhtaç edildiyse, bunun tek nedeni dışa açılamayan içe yönelik çalışmaları Genel Merkeze aktivite gibi yutturmaya çalışan il, ilçe başkan ve yönetimlerinin beceriksizliğinden kaynaklıdır…

CHP illaki bu tür faaliyetler yapmak zorunda kalırsa; kendi bünyesinde bulunan gazeteci, yazar, çizer, şair, müzisyen nitelikli insanları tespit ederek yapacağı faaliyetleri bunlar aracılığı ile yaparak kendine lojistik destek sağlayan bir kaynağı da yaratmak zorundadır.

CHP, dışa yönelmelidir.

CHP kendi kitlesinin ihtiyacı olan çeşitli tarihlerde yapılan anma toplantıları ve buna benzer aktiviteler ile 1 Mayıs, 8 Mart gibi uluslar arası özel günlerde kitlesini aktif hale getirmelidir.

Üyeleri aracılığı ile ev toplantıları yapmalıdır.

CHP’nin yerel renkli simaları sürekli halk ile sıcak temas halinde olmalıdır.

En önemlisi CHP, cenaze evlerini, vefat eden kişinin yakınlarını kesinlikle yalnız bırakmamalıdır. Bu konuda samimi olmalıdır, samimiyetine karşısındakini inandırmalıdır. “Ben geldim, nasılsın, iyimisin, başın sağ olsun, Allahaısmarladık” demek yerine, ziyaret mahalinde en az bir saat kalacak tahammülü göstererek acısını paylaştığınız her insan sizin samimiyetinizden kuşku duymaz. CHP yöneticileri bunu çok iyi bilmelidir.

Broşür, gazete gibi yayınlarını ilçe binalarında eskitmek yerine seçmene ulaştırmalıdır.

İlçe örgütlerinde var ise gezici araçları boş bırakılmamalıdır.

Kısacası; CHP, içeride oyalanmayı bırakıp “sesiz kapıların ziline basmalıdır…”

 

twitter.com/HasanHinisli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi