Kendini çamlıca sitesi başkanı diye tanıtan Mehmet Mustafa Koldamca, gazeteci Dursun Boran'a hakaret ve iftira edince SANIK oldu.
Boran, Mustafa Koldamca hakkında sosyal tesislere " mahalle girişinde ki bariyerleri kaldırtan Dursun Boran'ı kınıyoruz " başlıklı afiş astırdığı/ asılmasına izin verdiği için, iftira ve hakaretten suç duyurusu yapmış. Bu suç duyurusundan şüpheli olarak ifade veren Koldamca 27.06.2011 de " afişi kimin astığını bilmiyorum. Ben bu şahsın suç örgütleri ile bir bağlantısının olduğunu düşünüyorum " demişti.
İfade zaptında, iftirayı gören Dursun Boran 2. ci defa savcılığa iftira ve hakaretten suç duyurusu yaptı. Dilekçesine Koldamca'nın jandarmada verdiği ifadeyi, sabıka kaydı olmadığı belgesini de ekledi. 2011/ 16905 soruşturma nolu dosyaya bakan savcı Çetin Sözer Doğan, Koldamca'nın suçunu sabit görüp 2011/7867 nolu iddianame hazırladı Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderdi şöyle dedi:
" Şüpheli Mehmet Mustafa Koldamca'nın suç tarihinde başka bir suçdan şüpheli sıfatıyla ifade verdiği sırada , savunma sınırlarını aşarak şikayetci Dursun Boran hakkında; " Ben bu şahsın suç örgütleri ile bir bağlantısının olduğunu düşünüyorum " diyerek şikayetcinin ONUR, ŞEREF ve SAYGINLIĞINI RENCİDE ETTİĞİ, böylece şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği yukarda yazılı delillerden anlaşılmakla, yargılamasının yapılarak TCK 125 / 1, 53/1 maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur. 26.10.2011
Açılan davanın 2. celsesinde Sanık sandelyesinde hakim Celal Peker'e ifade veren Koldamca şöyle dedi. " Olay günü moralim bozuktu, sıkıntılı anımda bunları söylemiş olabilirim. Davacı isterse uzlaşırım. "
Sanığın bu ifadelerini zapta geçmeyen hakim duruşmada alenen suçunu itiraf etmişken, soyut iddia dışında şüpheden uzak, mahkumiyete yeterli kesin delil bulunmadığından bahsedip beraat kararı verdi.
Kararı temyiz eden ve sanık Koldamca hakkında daha önce açılan davaların iddianamelerini, Koldamca hakkında yapılan 5 ayrı suç duyurularını ekleyen Dursun Boran şöyle dedi:
" Bu adil yargılama hakkını ihlaldir. Zulme rıza göstermektir. Zulüm her türlü haksızlıktır! Adam açıkca suçunu itiraf ediyor. Hakim bunu zapta geçmiyor. Sanık verdiği ifadenin altına imza atmış. Alenen beni tezyif edip, iftira etmiş. Hakim halen mahkumiyete yeterli delil yok diyor.
Sözde bir sitenin başkanı olacaksın. Neye imza attığını bilmeyeceksin? Adama gülerler. Bu kadar dikkatsiz, neye imza attığını bilmeyen , biri yarın trilyonlarca liralık yanlış harcamaya imza atıp, insanları zarara uğratırsa ne olacak?
Kimlerin nereleri yönetmeye kalktığını kamuoyu görsün. Karar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine kanun ve usule aykırıdır. Yargıtay ın beraat kararını bozması gerekir. İnsanlara iftira atmak böyle kolay olamaz. Cezasız kalamaz. Süre tutum dilekçemi daha evvel vermiştim. 2011/661 E. dosya için temyiz işleminide başlattım.
Duruşma da sanığın suçunu itirafının zapta geçilmemiş olması ve RESEN görülecek sebeplerle mahkemenin kanun ve hukuka aykırı olarak verdiği beraat kararının bozulması ve Sanığın eylemine uyan TCK maddelerince cezalandırılmasına karar verilmesini talep ettim. Temyiz dilekçemi zamanında 1. Sulh Ceza Mahkemesine verdim. "
Hakaret
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *