Haberdar Gazetesi Silivri Türkan Saylan, mezarı başında anıldı

Türkan Saylan, mezarı başında anıldı

Türkan Saylan, mezarı başında anıldı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) eski Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, ölümünün ikinci yılında, mezarı başında anıldı.

Prof. Dr. Saylan’ı anma töreninde konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Sevgili Saylan korkmadık, korkutamadılar ve korkmayacağız. Sen rahat ve huzur içinde uyu” dedi.
 
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Zincirlikuyu Mezarlığı'daki kabri başında düzenlenen anma törenine, CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Çetin Soysal’ın yanı sıra öğrenciler, dernek yöneticileri ile Saylan’ın çok sayıda seveni katıldı. Burada konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Saylan aramızdan hiç ayrılmadı, anılarımızdan hiç silinmedi. Onu sevgiyle, saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyoruz. Saylan, aklıyla yüreğinin sesini birleştirmeyi çok güzel başarabilen ender rastlanan çok yönlü bir kişiliğe sahiptir.

Onun sağlık, kız çocukları ve eğitim için hazırlamış olduğu projeleri biliyoruz. Ama bunun dışında her alanda, gücünün yettiği her konuda elinden geleni yapan, yaratmaya çalışan bir kişiydi. Onun için kendisine bu kadar çok değer veriyoruz, saygı duyuyoruz. Farklı bir yapı” diye konuştu. Prof. Dr. Çelikel, Saylan’ın projelerinin uluslararası çok sayıda kurumdan ödül aldığına hatta Milli Eğitim Bakanlığı’ınn “Haydi Kızlar Okula” projesine de örnek olduğuna dikkat çekti.

 

“Yargı ve basın sayesinde hastanemize kavuştuk”

Saylan’ın lepralı hastalar için kurduğu Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi’nin hasta olmadığı iddiasıyla kapatılmaya çalışıldığını da anımsatan Çelikel, “Peki lepralı hasta kalmadıysa bunu kim sağladı? Kime minnet ve saygı duygularımızı ileteceğiz? Bunun üzerinde durulmadan hastane kapatılmak istendi. Hastanenin içinde hastalar var. O hastalar yalnızca tedavi edilmiyordu. Kendilerine bu toplumda yerleri olduğu duygusu da veriliyordu. Cüzzamla Savaş Derneği, İdare Mahkemesi’ne dava açtı ve kazandı. Ancak mahkemenin kararı hayata geçirilmedi. Basın bunu dile getirdi, kıyamet de koparıılnca bir kaç doktorun atandığını duydum. Demek ki basın çok önmeli bir güçmüş, ve yargı da yine herşeye karşın bizim güveneceğimiz tek merci. Yargı ve basın sayesinde yine hastanemize doktorların atandığını görüyoruz” dedi.

Prof. Dr. Saylan’ın eğitim olanağı bulamayan kız çocukları destek projesiyle 50 bin küçük kız çocuğuna ulaştığını anlatan Çelikel, bu rakamın 100 bine ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. 15 yılda ise 50 bin üniversite öğrencisini desteklediklerini anlatan Çelikel, “Bunu devlet yapmalıydı, devletin göreviydi. Ama sivil toplum olarak biz bu görevi üstlendik. Türkan Saylan’ın yaşam öyküsü tek başına bir insanın, örgütçü bir insanın neler yapabileceğinin en seçkin örneğidir. Kardelen kızlarımızı, kır çiçeklerimizin gözyaşları artkı diniyor. Çünkü yeni Türkan Saylanlar yetişiyor. Projelerimize hiç ara vermeden devam edeceğiz” diye konuştu. Çelikel’in konuşmasının ardından bazı öğrenciler Saylan’a yazdığı şiiri okudu, bazıları Saylan ile nasıl tanıştıklarını anlattı bazıları ise mezarı başında dua etti.
 
Çelikel, mezar başındaki anma töreninin ardından Beşiktaş'taki Türkan Saylan anıtına çelenk konacağını ve bu akşam saat 18.00'de Süreyya Operası'nda belgesel gösteriminin ardından ilk kez verilecek olan 1.Türkan Saylan Sanatve Bilim Ödül Töreni'ni ve öğrencilerle Güher Süher Pekinel kardeşlerin konserini de bir kez daha hatırlattı.

 

Türkan Saylan’ın mezarının bulunduğu mekan

Zincirlikuyu’daki Mezarın mekan tasarımını yapan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Piraye Yüksel Demirci’nin açıklaması mezarı başında okundu. Demirci açıklamasında; “Türkan Saylan’ın mezar tasarımı projesi, anıtsal özellikten çok hocamızın insani özellikleri temel alınarak tasarlandı. Öncelikle kullanılan malzeme ülkemizin en değerli mermerlerinden Marmara mermeridir. Mezar, yüksek bir lâhit olarak değil, onun mütevazi ve sade yaşamına uygun yaklaşık beş santimlik bir platform üzerinde yapılandı. Bu yumuşak köşeli platform aynı zamanda bir kadraj görevi de üstlenmekte. Bu çerçevenin üzerinde yer alan on santimlik silindirik parçalar tüm mezarın çevresinde sıralanarak yan yana ilerleyişi simgelerken, üst planlarında yer alan iç içe geçen yarım dairelerin dizilişi, büyüğün küçüğü koruyuşunu göstermenin yanı sıra, birbirine dayanarak ve hiç kopmadan ilerlemenin sonsuz gücünü göstermekte. Formların espaslarında Anadolu’nun ana tanrıçası Kibele’nin de izlerini sürmek mümkün olacak.
Baş taşında 85x95 cm’lik alan içinde farklı rölyef değerleri içinde yer alan kardelen formları Art Nouveau tarzı bir bitkisel düzenleme olarak kompoze edilirken, baş taşının bir tarafının kaba kırıklarla olduğu gibi bırakılması; bilimsel düşüncenin, eğitimin ve sanatın insan ruhu üzerinde yarattığı şiirsel değişimin nasıl bir mucize olduğunu ifade etmektedir. Yine ön yüzde yer alan hocamızın imzası kardelen formlarının içine doğru ilerleyerek karışmakta, böylece ülkemizin her köşesinde eğitimlerine destek  verdiği kız öğrencilerle buluşması sağlanmaktadır.
Baş taşının arka tarafında ise iki kardelen rölyefine doğum ve ölüm tarihleri ile hocamızın adı, soyadı eşlik etmekte. Türkan Saylan’ın ziyaretine gittiğinizde sizi, eğitimlerine destek verdiği tüm öğrencileri ve iyileştirip sosyal projelerle yaşama kattığı cüzzam hastalarını simgeleyen bir çift kardelen karşılamaktadır. Çok sevdiği ülkesinin kır çiçeklerinin güzelliğiyle süslenen toprağının başucunda sonsuzluğu simgeleyen bir form olarak yer alan su kabı boşken sevgili kuşlara suluk, gelen ziyaretçilere ise çiçeklerini koyacakları bir vazo olarak hizmet verecektir.”
diyerek projeyi uygulayan Turgay Topçu ile ona yardımcı olan Tuba Özbağkıran ve Büşra Çeğil’e, desteklerinden dolayı MSGSÜ Rektörü Prof.Yalçın Katayağız’a ve atölyesini onlara açan Prof.Ferit Özşen’e teşekkür etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *