ÇANAKKALE ZAFERİ; VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ VE ULUSUN BAĞIMSIZLIĞI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA,
TÜRK MİLLETİ’NİN NELERİ BAŞARABİLECEĞİNİN EN GÜZEL KANITIDIR.
Bu gün şanlı tarihimizin en anlamlı günlerinden olan 18 mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerini anma
gününün 98.yılını idrak etmekteyiz. Onlara Allahtan rahmet diliyor,aziz hatıralarını önünde saygıyla
eğiliyoruz.
Bugün dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir onur mücadelesinin, Çanakkale Zaferi'nin
98.yıldönümünü idrak etmekteyiz. Çanakkale Savaşları, vatan topraklarını ve bağımsızlığımızı
korumak için varını yoğunu ortaya koyan bir milletin,Aziz Türk Milleti’nin tarih sayfalarından
silinemeyecek bir destanıdır. Çanakkale’de verilen onurlu savaşın, zor şartlar altındaki can siperane
mücadele tüm Dünya milletlerine örnek olmuştur. Çanakkale Zaferi'yle, Türk toplumunda millet
olma bilincinin tohumları tekrar yeşermiş ve Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması adına çok önemli bir
adım atılmıştır. Üzerinde yaşadığımız bu kutsal topraklarda her zaman ve her şartta al bayrağımızın
dalgalanacağına olan kanaatimiz tamdır. Bu gün ülkemiz ve milletimiz üzerinde kötü emelleri olan dış
güçlerin geçmişten alacakları çok büyük dersler vardır. Dört bir yanı Şehit kanlarıyla sulanmış, aynı
bayrak altında yaşamayı ülkemizin bölünmez bütünlüğü içerisinde sonsuza kadar hür ve bağımsız
kalacağına and içmiş bir neslin varlığı, bu topraklar için canını veren aziz Şehitlerimizin ruhunu şad
edecektir.
Çanakkale’de dünyanın birçok yerinden gelen işgalci güçlerle girişilen haklı mücadele dönemi,
sarsılmaz bir milli iradenin tüm hatlarıyla belirdiği dönemdir. Çanakkale’de feda edilen bir nesil, Türk
istiklalinin ve Cumhuriyetinin harcına karışmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin gerçek kurucusunun yüce
Türk Milleti olduğu bir kez daha hafızalara kazınmış, Türkiye Cumhuriyetinin İlelebet baki kalacağının
müjdecisi olmuştur.
Çanakkale’de 1915 yılının 18 Mart’ında yaşananlar, İstiklal Marşımızın “Ben ezelden beridir hür
yaşadım hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerindeki bağımsızlık ateşinin
gerçek manada dosta da düşmana da gösterilmesi bakımından son derece önemlidir.
Yarbay Mustafa Kemal ise şöyle diyordu; karşı siperler arasında mesafe 8 metre,yani ölüm muhakkak.
1 inci siperdekilerin hiçbiri kurtulmamacasına bütünüyle düşüyor. 2 inci sıradakiler düşenlerin yerine
gidiyor. Fakat ne kadar imrenilmeye değer bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz ; öleni
görüyor , 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor fakat hiç ufak bir fütur bile göstermiyor, sarsılmak yok !
Okuma bilenler ellerindeki Kur-an ı kerim’i okuyarak cennet’e girmeye hazırlanıyorlar, bilmeyenler ise
kelime-yi şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk Askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebriğe
değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur.
Mareşal Limon Von Sanders ise şöyle demiştir ; Bu ne gösterişsiz, nümayişsiz yurt sevgisidir ki
arkalarında fakir bir vatan toprağı duran bu insanlar, savaş meydanlarında birer kahramandılar.
Ölüme böylesine gülerek giden başka bir millet yoktur. Bu nitelikleri sebebiyledir ki hürriyetlerinin
bedelini en ağır biçimde ödüyorlar, fakat esaret nedir bilmiyorlar. Düşman generallerine sorarlar ;
7 düvel bir avuç Türk’e Çanakkale’de mağlup oldunuz sebebi nedir?Tecizatınız mı yoktu yoksa
savaşamıyor muydunuz?General şöyle cevaplıyor; Biz Çanakkale de Türklerle değil ALLAHLA
SAVAŞTIK , onun için mağlup olduk.
Daha çocuk denecek yaştaki Türk Askeri, cepheden dönmeyi düşünmeden savaşarak “Çanakkale
geçilmez” sözünü;Anafartalar’ın, Conkbayırı’nın, Gelibolu’nun her noktasına, hem düşmanın aklına,
hem de dünya tarihine silinmesi imkansız bir şekilde yazmıştır.Çanakkale’de bu necip milletin evlatları
Anadolu’nun her köşesinden gelip savaştı. O zaman hiçbiri diğerine 'sen Kürtsün, ben Gürcüyüm, sen
Arapsın' demedi.Düşman askerlerinin attığı bombaları patlamadan önce yakalayıp düşman siperine
geri gönderirken kolunu kaybeden Denizlili Mehmet’i, savaşa gönderdiği 10 yıllık eşi İsmail'i tam 85 yıl
bekleyen Semse Ana’yı, görev yaptığı cephane gemisinin güvertesinden kendilerine yaklaşan düşman
torpidosunu fark ederek üzerine atlayan ve torpidoyla beraber infilak etmek pahasına gemisini
kurtaran Vanlı Mehmet’i ve 67 askeriyle 6 bin kişilik düşman kuvvetine karşı günlerce direnen ve
süngü harbinde boynu kesilerek şehit olan Hüseyin Avni Bey’i ve tabiiki Seyit Onbaşıyı unutmamak
gerekir. Türk milleti Anadolu’nun bedelini 3 defa kanıyla ödemiştir. Bunlardan birincisi 1071’de,
ikincisi 1299’da ve sonuncusu da 1914-1923 arasında olmuştur. Çanakkale bu milletin Anadolu’dan
silinemeyeceğini göstermiştir.Çanakkale bu milletin tarihi birliğinin kanla yazılmış bir vesikasıdır.
Aradan 98 yıl geçmiş olmasına rağmen Batı denilen Emperyal güçler hala çirkin hesaplarından
vazgeçmemişler sadece metot ve strateji değiştirmişlerdir.Bu gün,mazisi şan ve şerefle dolu Türk
Ordusunu suç örgütü yapan, askerini hain ilan eden, memleketi bilmem kaç etnik kimliğe bölen,
memleketin şehit kanıyla sulanmış topraklarını ve değerlerini her şartta satan, Ay yıldızlı bayrağın
yanına başka paçavralar koyan,her türlü dili kabul eden Misak-ı Milli’nin değerini bilmeyen,
yüce dinimizi siyasi çıkarlar için çekinmeden kullananlar gaflet ve delalet içinde Sevr hayallerini
geçekleştirmek istemektedirler. İşte Memleket bu halde iken, sırtında Milletin Onuru ,zaman
ve mekanın tükendiği yerde, yine bu miletin her şeyi olanı Milliyetçi Hareket Partisinin inançlı,
fedakar kadroları buna dur demeyi bilecek , bir destan daha yaratacaktır. Türk milletinin birliğini ve
bütünlüğünü bozmak adına 1915 yılında Çanakkale nasıl geçilmediyse, geçit verilmediyse, Türkiye’nin
81 ili bugün yaşananlara er geç gerekli cevabı verecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyetini tek devlet, tek bayrak ve tek dil olarak yaşatacaktır.
Bunun içinde Çanakkale ruhuyla mücadele edecektir. Çünkü biz, Önce vatan diyoruz. Şanlı Çanakkale
Zaferi’nin 98. yıldönümünde, askeri dehası sayesinde Türk milletine Türkiye Cumhuriyeti’ni armağan
eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla anıyoruz. Vatan
savunmasında canlarını çekinmeden ortaya koyan, böylece Allah katında en kutlu mekanlardan biri
olan şehadet mertebesine erişen Türk Askeri’nin ruhunun şad, mekanının cennet olmasını Cenab-ı
Hakk’tan dileriz. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
MHP SİLİVRİ İLÇE BAŞKANI - ŞENOĞLU TÜRKYILMAZ