Belediye yönetimlerinde hep ön planda olan belediye başkanları tartışılır konuşulur da nedense pek belediye meclis üyelerine sıra gelmez.

Oysa meclis üyeleri de belediye başkanına karşı, vatandaşa karşı, onlara oy vererek oraya seçenlere karşı az sorumlu değiller.

* * *

Kamuoyunda hep belediye başkan adayları tartışılır, karşılaştırılır, vaatlerinin neler olduğu ortaya konulur. Belediye yönetiminin temel taşı olan (ya da olması gereken) belediye meclis üyeleri bu tartışmalarda hemen hiç yer alamaz. Adeta yok sayılır. Binlerce belediye meclis üyesini ne halk tanır, ne de merak eder.

* * *

Belediyelerin aldıkları kararlar ve gerçekleştirdiği icraatlarda kent ve toplum yararının ne kadar önemseneceğini belirleme bakımından belediye meclis üyelerinin nitelikleri son derece önemlidir. Kentin geleceğini belirleyen çok önemli kararlar bu meclislerce alınır. Başkan, yasayla kendisine tanınan bazı görevlerin dışında çoğunlukla meclisin aldığı kararları uygulamakla yükümlüdür.

* * *

Yerel demokrasi açısından çok önemli bir görev olan belediye meclis üyeliğinin belirlenme biçimi bu noktada önem kazanmaktadır. Siyasal partiler hangi ölçütlerle meclis üyelerini belirlemektedir?

Siyasal partiler nezdinde yerel meclis üyeliği ne anlama gelmektedir? 

Parti teşkilatında çeşitli görevlerde bulunmuş olmak; etnik, hemşerilik ya da cemaat ilişkileri ile belli bir oy tabanına sahip olmak, vb. Özellikler belediye meclis üyeliği için geçerli nitelikler olabilir mi?

Elbette, siyasal partilerin içinde hizmet vermiş olmak önemlidir, ancak bunun yanında meclis üyeliği için daha farklı niteliklerin de bulunması gerekmez mi?

 * * *

Bakın günlerdir Büyükçekmece’de bir yat limanı meselesi tartışılır konuşulur durumda.

Büyükçekmece’nin 32 belediye meclis üyesi var.

Bunlardan hangisi çıktı bu konu ile ilgili bir görüş belirtti.

Sadece birisi.

O da Ak Parti Büyükçekmece Belediye Meclis Üyesi İlyas Çakır.

Peki Çakır’a kendi grubundaki üyeler destek verdi mi?

Hayır.

İlçe başkanı destek verdi mi?

Hayır.

Kimse destek vermedi. İlyas Çakır bağırdığı çığırdığı ile kaldı.

Ama olsun. İlyas Çakır hiç değilse kendisine oy verenlere karşı bir nebze olsun sorumluluğunu yerine getirdi.

* * *

Geçtiğimiz gün Büyükçekmece Kent Şurası olarak bir toplantı yaptık ve yat limanı olayını tartıştık.

Bütün belediye meclis üyelerine kısa mesaj gitti, mail gitti, gazete reklamı yapıldı.

Ancak yine İlyas Çakır dışında bir tanesi ne davetimize geri döndü, ne katıldı ne de bir tepki gösterdi ses çıkardı.

Şimdi sen bunlara yapmayacaksın, seni oraya seçenlere karşı hiçbir şey yapmayacaksın.

Ondan sonrada bir oy hakkının verdiği gücü kullanarak rant peşinde koşacaksın.

Bize de yazıklar olsun demekten başka şey düşmeyecek tabi.

* * *

Bütün bu olanlardan parti yöneticileri ders almalı.

Artık belediye meclisi gibi çok önemli görevlere de kişiler belirlenince daha seçici davranılmalı, daha dikkatli olunmalı, daha bir bu koltuğu hak edenler o görevlere getirilmeli.

Oysa günümüzde belediye meclis üyeliği tamamen belediye başkanı güdümünde, onun emrinde, onun doğrultusunda, kendi menfaat ve çıkarları peşinde koşan kişilerin daha çoğunlukta olduğu bir sistem haline gelmiş durumda.

* * *

Bundan böyle belediye meclis üyelerinin ne haltlar çevirdiklerini bu satırlardan daha sık okuyacaksınız.

Büyükçekmece’de, Beylikdüzü’nde, Silivri’de, Esenyurt’ta ve bölgemiz bütün ilçelerinde yüzü aşkın belediye meclis üyelerinden; bu görevi fazlasıyla hak edenleri tenzih ederek bu sözü veriyoruz.

Kamuoyu gözü önünde hep belediye başkanları tartışılır konuşulur ama; en az belediye başkanı kadar sorumlu olan belediye meclis üyeleri pek bu tartışmalarda yer tutmazlar.

Artık bundan sonra bu arkadaşlar daha bir çeki düzen vermeliler kendilerine.

Zira belediye meclis üyeliği diyip geçmemek lazım!