İlyas Öztekin

İlyas Öztekin

SİYASET HIRS VE KİRLİ OYUNLAR

SİYASET HIRS VE KİRLİ OYUNLAR

Yine 8 vatan evladını bu ülkenin birlik beraberliği uğruna şehit verdik. Allah geride kalanlara ömür versin. Türk halkının başı sağ olsun. Ailelerine sabır ve metanet diliyorum. 
Ülkemiz üzerine yıllardır kirli bir oyun oynanıyor. Bu tezgâh okyanus ötesinden Avrupa’dan ve Kore de başlayan serüvenimizle binlerce can pahasına girdiğimiz Nato eliyle kuruluyor.
Dünyada petrole bağlı enerji kaynaklarının 30–40 yıllık ömrü kaldı. Kaynakların en zengin bölgesi orta doğu ülkeleridir. Bu ülkeler yüz yıldır demokratik yönetimlerce yönetilmiyor. Ayni dine mensup olmalarına rağmen aralarındaki mezhep ve etnik farklılıklar dinsel bağnazlıklar ilkel anlayışlar toplumların ayrışmasının ana nedenini oluşturuyor. Kendi içlerindeki çatışmalar dolaysıyla bu ülkelerin böl ve yönet taktiği ile başka ülkeler tarafından yönetilmesini kolaylaştırıyor. Bu kuralın dışına çıkanlara silahlı müdahalede bulunuluyor ve onların uslu çocuk olmaları sağlanıyor.
Orta doğuda demokratik tek ülke Türkiye’dir.Ancak Natoya girişimiz ve Truman doktrini gereğince yapılan Marshall yardımlarıyla başlayan ABD bağımlılığı bugün bizi orta doğunun jandarması ABD. nin taşeronu haline getirmiştir. Bu bağımlılık son yıllarda BOP projesiyle tavan yaptı. Projenin son halkası Türkiye adım adım bölünmeye gidiyor. Mevcut şartlar; BOP içindeki Türkiye de ABD ve AB tarafından senelerce destek verilen ayrılıkçı etnik terör dolaysıyla oluşmuştur.  
PKK. Vurdukça ayrılıkçı çözüme yaklaştığını düşünüyor. Silah kürdün sigortasıdır diyerek Leyla Zana bunu kısa öz açıklamıştır.
Açılımla başlayan Habur törenleriyle İmralı ve Oslo görüşmeleriyle devam eden süreç hızlı yol kat ediyor. İktidar partisi bugüne kadar şehit cenazeleri geldikçe önce basın üzerinde sonra siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları üzerinde baskı kurarak acıların görmezden gelinmesine çalışmış ve bu acıların konuşulmasını ötelemiştir. Tek başlarına sorunu çözeceklerini zannetmişler sıfıra yakın devraldıkları terörü ülkeyi ayrışma noktasına getirdikten sonra şimdilerde toplumsal muhalefet arayışına yönelmişlerdir.
Bu aşamada iyi niyetle kişisel hırslarından arınmış liderliğini riske ederek yeni anayasa yapılması ve bu kanlı etnik savaşın sona erdirilmesinde hükümete destek veren ana muhalefet lideri kanaatimce bir konuda yanılmaktadır.
Zira Sayın Erdoğan’ın siyasi hırsının aklının mantığının ülkenin geleceğinin çok önüne geçtiğinin hala farkında değildir. Yıllardır süren bu kanlı savaşın bitirilmesinde ortak role bile razı olmayacağını Kılıçtaroğlu hesap edememektedir. Her vesile ile toplumun gözünde kendisini küçültmek isteyen birkaç fırın ekmek yedikten sonra kendi düzeyine gelebileceğini söylediği insana Erdoğan rol vermeyecektir. Onu ancak bu iki sorunda figüran olarak kullanmak isteyecektir. Yola devam ederken son çözüm noktasında yolun dışına atacaktır. Şimdi Kılıçtaroğluna toplumsal mutabakat için ihtiyacı vardır. Sonuç alınırsa başarıyı paylaşmayacaktır. Kendi ülkesindeki yangını bırakıp ABD hatırına komşu ülkelerdeki yangına körükle giden bir insanın samimiyetine güvenerek yola çıkmak peşinen mağlubiyettir.
Sayın Erdoğan;önce bu kanı durduracağım. Yanlız ben bunu yapamam. Tüm siyasi partilere sivil toplum kuruluşlarına kanaat önderlerine bilim çevrelerine gideceğim. Kapıdan kovulursam bacadan gireceğim. Kibir gurur oy yüzdesi hesapları yapmayacağım ve birlikte bu kanı durduracağız diyebilmelidir. Eğer çoğunluğun çözümü silahsa sınır ötesini geçip BM. Sözleşmesinin 51.maddesinde ülkelerin dış saldırılara karşı meşru savunma hakkını kullanacağı maddesini gerekirse dünyayı karşımıza alıp işleteceğiz. Kandili ve diğer terör yuvalarını yerle bir edeceğiz. Direniş gösteren ülkelere gerekli cevabı vereceğiz. Demokratik çözüm kararı verilirse onun koşullarını da siyasi partilerimizle birlikte kararlaştıracağız. Alınacak kararlar kesin toplumsal mutabakat belgesi olacak ve hangi güç buna uymazsa en şiddetli tedbirleri alacağız diyecek bir vatan sevgisine sahip olmalı. Bu ülkenin birlik beraberliğine bölünmemesine inanması parti ve gelecek çıkarlarından uzaklaşması gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İlyas Öztekin Arşivi