Bizim gibi yıllardır sabah erken kalkanın gündem değiştirdiği, muktedir olanın ülke sorunlarını düşünmesinler diye özel gündemler belirleyip toplumu oyaladığı ülkelerde bazen de sert bir rüzgar eser ve suni gündemlerle ülke insanını oyalayanların gizli sürdürdükleri akçalı işleri bir çıkar çatışmasında kamuoyuna düşen bir bomba haberle gündemi altüst eder.Bir gün siyasette çok uzun zaman haline gelir.İşte bu gün siyasette olanların özetidir budur.
11 yıldır sürdürülen ve ülkedeki tüm dengeleri bozan kirli siyasete ve karanlık bir bilinmeze giden ülkenin bu makûs talihine dur demek için  önümüzde seçim var.

Partiler adaylarını belirlerken her dönemde sıkıntılar olmuştur. Örgüt disiplini ve merkez yönetimin nihai kararından sonra adaylar hakkında konuşmak onları yıpratmak için kirli oyunlara girmek hiçbir siyasi partide hoş görüyle karşılanacak tutum değildir.

Partinin gösterdiği adayı sevmeye bilirsiniz kişisel olarak size antipatik gelebilir. Hakkında söylentiler olabilir. Eğer ortada kesinleşmiş bir yargı kararı yoksa varsayımlarla kimse suçlanamaz.
İstanbul Türkiye’nin 3/2 sidir. İstanbul’u alan Türkiye de iktidardır. Böyle hassas günlerden geçen ülkeyi ortaçağ bataklığına soygun ve yolsuzluk cennetine çevirmeye çalışanlara dur demek için İstanbul da kimin aday olduğuna değil seçimin nasıl kazanılacağına odaklanmalıyız.

Kimse Sarıgül’ü sevmek zorunda değildir.Parti Sarıgül’ü aday göstermişse CHP’liyim diyen her insan arkasında durmak zorundadır.Sarıgül seçim kazanmaya en yakın adaydır.Söylence haline gelmiş olan “ölü evinin yasçısı düğün evinin tefçisi”sözü bir belediye başkanı için eleştirilecek bir özellik değil övünülecek bir özelliktir.Belediye başkanı halkla iç içe iyi günde kötü günde halkın yanında olmalıdır.Sinagoga da camiye de havraya da girmeli.Egosu yüksek olmamalı.Sarıgül bu özellikleri taşıyan toplumla bağ kurmuş İstanbul’u alacak tek adaydır bu gün için.

Geçmişte ve bu günkü dosyalarından bahsedenler, içişleri bakanlığı ellerindeydi  Adana da ve bir çok beldede belediye başkanlarını görevden aldılar Sarıgül’e niye dokunamadılar. Akılları bu güne kadar nerdeydi.  Bundan sonra Sarıgül için atacakları her adım Sarıgül’ü güçlendirir. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Parti içindeki Bürütüsler gölge etmesin CHP onlardan başka ihsan istemez.

Bu satırların yazarı gerek köşesinde gerekse sanal medyada Sarıgül’ü zaman zaman yerden yere vurmuş biridir. Parti aday gösterdikten sonra bu konu bitmiştir. Ben Sarıgül’ü sevmek zorunda değilim.Ancak bu aşamadan sonra sonuna kadar arkasında durmak görevimdir.Kaldı ki dünyada değişmeyen tek şey değişimdir.Düşüncelerimiz zamanın akışı içinde eğer zorunluluk varsa toplumun genel çıkarlarını ilgilendiriyorsa seyir değiştirebilir.
Ancak Sarıgül için burada bir parantez açıyorum. İstanbul’un ilçe belediye başkan adaylarını belirlemek gibi bir misyonu üstlenmemelidir.

Özellikle Bakırköy’de Ateş Ünal Erzen ile olan husumetini rafa kaldırmalıdır. Erzen başarılı bir belediye başkanıdır. Avcılarda Mustafa Değirmenci, Büyükçekmece de Hasan Akgün, Silivri de Özcan Işıklar Çatalca da Cem Kara da geçmiş de başarılı sosyal demokrat belediyecilik yapmış insanlardır onları karşısına almamalı dayatmada bulunmamalıdır.

İstanbul’un hızla gelişen en prestijli ilçelerinden biri olan ve geçmiş seçimde CHP’nin kendi ayağına kurşun sıkması dolaysıyla kaybedilen Beylikdüzün de seçimi halkla bütünleşmiş partiye büyük emek vermiş kişiliği ve birikimi ile Beylikdüzü’ne yakışacak Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı CHP için şanstır, Sarıgül onu desteklemelidir. Bir diğer yükselen büyük değer Esenyurtt’a eğer aday olmaya mani hali yoksa ve CHP seçim kazanmak istiyorsa Gürbüz Çapan aday gösterilmelidir.