35 yıldır sporun içindeyim. Ve son yıllarda sporun ani ölümlerine çok şahit oluyoruz. Pazar günü mısırda yapılan Afrika kupası tekvando şampiyonasında, henüz 21 yaşında olan genç sporcumuz müsabaka esnasında aniden yere yığılarak hayatını kayıp etti. Merhum Seyit Akbalık’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine de baş sağlığı dilerim.
 
Sormak lazım; 21 yaşındaki gencecik sporcumuz ne oldu da müsabaka esnasında aniden öldü acaba. Yanlış yükleme antrenman mı? Yoksa doping mi? Yanlış diyet mi? Ne tür psikolojik baskıyla maça çıktı? bunların hepsinin sonucunu otopsi raporu sonucunda öğreneceğiz. Şimdi ne desek boş…
 
Bakın bir uzmana sordum; ‘’Hocam genç yaşta kalp krizi  neden, yaşlılara göre gençler neden hemen ölüyor? ‘’ cevabı, ‘’Genç olduğu için hemen öldü, eğer kalp krizinden öldüyse genç olduğu içindir. İleri yaştaki birisi olsaydı kurtulurdu’’ oldu. Buda gösteriyor ki elit ve milli takım düzeyindeki sporcularımızı ciddi şekilde spor hekimine kontrol ettirmeliyiz. Aslında bu tarz sporcuların müsabakalara spor hekiminin kontrolünde gitmesi gerekiyor.
 
Seyit Akbalık’ın babasının açıklamasını okudum. Olay göründüğünden daha vahim. Diyor ki; ‘’Oğlumun kalp ritim bozukluğu vardı. Giderken doktora götürdüm ama bir şeyi olmadığını söylediler’’. Sormak lazım, milli takım düzeyindeki sporcuları annesi babası mı doktora götürür? Senin takımında doktor yok mu? Bu çocukları anne babasının beyanıyla mı maçlara götürüyorsun ? Hey tekvando federasyon başkanı, derhal istifa et ! Seninle bu takım olimpiyatlara gidemez, derhal istifa et kardeşim hemen.
 
Neler yapmak gerekir bundan sonra başka Seyit’lerin ölmemesi için. Bir kere kardeşim, hepimiz suçluyuz bu lisans çıkarma konusunda. Çocuk doktora gidiyor doktorda şöyle bir bakıyor veya kalbini dinleyip tamam diyor. Basıyor imzayı çıkarıyor lisansı sistemin en baştan bozuk tarafı burası. Hiç olmazsa elit ve milli takım düzeyindeki sporcuların sağlık kontrolü bilinçli hekimler tarafından yapılması gerek. Yoksa sporcunun yüzüne bakarak  rapor yazılmaz. Yazılsa da sonucu işte böyle olur.

Ben yeni kayıt olanların sağlık raporuna  mutlaka yazdırtıyorum, ‘’karate sporu yapmasında sakınca yoktur’’ diye. İyi bir antrenör ailesine de sormalı, ‘’ailede herhangi bir hastalığı olan var mı?’’ diye. Aynı zamanda antrenman esnasında iyi bir gözlemci olmalı. Ona göre önlem alırsın, maçlarda gerekli sağlık tedbiri alınıp alınmadığına bakarsın. Son 2 maçtır karate federasyonunun çok güzel uygulaması var. Her maçta ambulans ve sağlık ekibi bulundurması çok güzel oldu. Tek dileğimiz bir daha Seyit’ler ölmesin. Taktir Allah’tan ama unutmayın, tedbirde kullardandır… Tekrar Seyit kardeşimize Allah’tan rahmet diler, kederli ailesine ve spor camiamıza başsağlığı dilerim...