Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Sucuklu yumurta yapma zamanı!

Efendim, son günlerin moda fıkrasıyla yazımıza başlayalım.


Tavuk, çayırda otlayan ineğe gitmiş: “Merhaba inek kardeş!” 


İnek, tavuğun kendisine, merhaba demesini biraz garipsemiş, fakat yinede:“Hayrola?”diye cevap verir.

Tavuk “Size, ortaklık teklif etsem, kabul edermisiniz?” demiş.

İnek, ne kadar inekte olsa da, bir işi reddedecek kadar “inek” olmadığından, inekleşmeyip: “Söyle bakalım, neymiş bu iş ?” der.

Tavuk “Sizinle sucuklu yumurta yapalım, insanlar sucuklu yumurtaya bayılır!”

İneğin aklı yatmış, tavuk ortaklık şartlarını sıralamış: “Bana münasip bir yerde folluk gösterin, gidip yumurtalarımı folluğa doldurayım!”

Birkaç gün sonra, tavuk, bir küfe yumurtayla çıkagelmiş, inek memnun, yalnız tavuğun yanındaki eli bıçaklı adamı gözü tutmamış: İnek; “Ortak, bu adam kim?

Tavuk, Kasap, sucuklu yumurta için,  Sizi kesecek, sucuk yapacak, benim de yumurtalarım var, ortaklık tamam!”

İnek ayılır gibi olmuş: “Bu ortaklık benim canıma mal olacak galiba!”

Tavuk “Maalesef inek hazretleri, amacımız, insanlara bol, lezzetli ve şişmanlatmayan sucuklu yumurta yedirmek, değil mi?”

1980 Eylülün 11’i bazı solcular erken kazanmanın sarhoşluğu içinde zafer sloganları atıyorlar. Gece saat 4 civarı Bayrampaşa cezaevinin B9-B10-B11 koğuşlarının olduğu avluda bir arkadaşımla volta atıyoruz. Koğuşların birinden biri bağırarak avluya fırlıyor “darbe oldu, darbe oldu” diye! Tüm siyasi koğuşlardaki mahkûmlar uyanıyor. Başlıyoruz yorumlara. Yorumların biri bitmeden biri başlıyor. Herkes acaba 27 Mayıs benzerimi, yoksa 12 Mart gibi faşist bir muhtıramı diye merak içinde. Aradan geçen birkaç saat her şeyin rengini netleştiriyor.

Bu aralar her şey tozpembe görünüyor birilerine, fütursuz ve saygısızca öteki yaratıyorlar. Zafer şarkıları söyleyeceğiz sanıyorlar, lakin işin rengi hiçte öyle olmayacağa benziyor!

Bülent Ecevit yıllar önce; “Türkiye’de sanki bir maç oynanıyor. Bu maçta sahada siyasi partiler ve siyaset adamları vardır. Toplumun büyük kesimi tribünlerde seyirci durumda olduğu için sahada oynanan maç kavga ve dövüşe dönüşmüştür. Tribündekilerin, işçilerin buna seyirci kalmaması gerektiğini, toplumun işçileri demokrasiye sahip çıkmaları için çağrıya geldiğini, böyle giderse, birisi düdüğü çalar, demokrasi biter” Evet, Bülent Ecevit yıllar önce aynen böyle demişti?

Bu ülkede darbe istenmez görünüp darbe anayasası yüzde 92 ile kabul edilir.

Bu ülkede düne kadar yanınızda olduğunu iddia ettiğiniz yüzde 34’ler 47’ler birden sizi yalnız bırakıverir.

Bu ülkede o seçmen grubunun ne yazık ki fikri de zikri de değişkendir, bu gün senin yanındayken yarın karşıdadır.

Bu ülke halkını vatandaş olmaktan çok kul olmasını sağlayan sağ şerit sürücülerinin götürdüğü uçurumdan atacağını bilen ezilgenliğin dışa vurumudur yüzde 92’ler(!)

Yetmez ama evet diyen veya TBMM inde 367 sayısı 2/3 çoğunluk sayısı istenmesine rağmen, Referandumda sayısal kota konulmadığı halde, Boykot etmenin amaçsız kalmasına, sonuç getirmemesine, havanda su dövmek olduğu bilinmesine rağmen boykot eden o kendini solcu zannedenlere sormak lazım; Tavukmusunuz yoksa inek mi?

Bir gün birileri için sucuklu yumurta yapma zamanı gelipde, kokusu etrafa yayılınca bakalım o zaman ne yapacağız?

05 ‎Eylül ‎2010 Eskimeyen yazılar.


twitter.com/HasanHinisli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi