TADİLAT NEDENİYLE KAPALI...!
Dün gazetemizde ve bir çok gazetede AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş'ın Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Yönetimi hakkında ki değerlendirmelerini okumuşsunuzdur. Ne yalan söyleyeyim, özlemişiz Karakaşın basın toplantılarını... çünkü Silivri'de fokur fokur kaynayan siyaset kazanında elinde kepçe ile kazanı karıştıran bir tek Karakaş var. Ne MHP, CHP, ne de DP'den ses çıkmıyor. Biz gazetecilerin elinde bir Karakaş bir de Işıklar var. Karakaş, düzenli olarak yaptığı basın toplantıları ile Işıkları topa tutarken, Işıklar' da bu ara kendi ahbaplarını topa tutmanın yada topun ucuna koymanın peşinde. Özcan Işıklar hem mensubu olduğu partinin hemde makam koltuğunun ayaklarına balta üstüne balta vuruyor. Kısacası bindiği dalı kesen Işıklar, muhalefetin işini kolaylaştırıyor. Silivri, Silivri olalı böyle zülüm görmedi valla... Belediye içerisinde yaşanan bu traji komik olaylar, türlü entrikalarla gerçekleşirken, biz gazetecilere ve muhalefete de bol bol malzeme çıkmıyor değil hani. Öyle tahmin ediyorum ki, bir daha belediye başkanı seçilemeyeceğini anlayan Işıklar, egosunu tavan yaptırmanın hazını yaşarken, Karakaş, da 2014'de MFÖ'yü festivalde konuk etmenin planlarını yapıyor...
İngiliz kumaşına bürünmüş, Zügürt Ağa'mız varmış...
Gelelim, Karakaş'ın basın toplantısına... Karakaş neredeyse bütün basın toplantılarında, yaptığı benzetmelerle bizleri Nasrettin Hoca misali hem güldürüyor hemde düşündürüyor. yaptığı son toplantıda Özcan Başkan'ı Züğürt Ağa'ya benzetti. Hani şu köyünü satıp İstanbul'a gelen ve ayakta durma çabası ile domates bile satan Züğürt Ağa'ya... bizim köyün Özcan Ağa'sı'da ne var ne yok ya satıyor, yada birilerine hibe ediyor topraklarımızı. Bir gün Ağalığı elinden gidecek ve İngiliz veya İtalyan kumaşından özel diktirdiği Ağalık zamanından kalma kıyafeti ve son model otomobili ile Değirmenköy'ün meşhur domatesini dünyaya tanıtma telaşına düşecek sanırım... Şöyle bir düşünüyorum da, bizim Züğürt Ağa iyi şeyler de yapmadı değil hani.. Karakaş eleştirse de, sahilde Atatürk Caddesi üzerinde yaptığı düzenleme sahile ayrı bir renk kattı... hem esnaf hemde vatandaş memnun bu düzenlemeden. Karakaş'a katılmadığım bir hususda, borcu borçla kapattığı söylemi. Özcan Işıklar bu belediyeyi zaten borçla devraldı. Başkan olabilmek içinde bir sürü hizmet sözü verdi. Bu hizmetleri baba parasıyla yapacak hali de yok haliyle. ilçeden gelen gelir de giderleri karşılayorsa, borç yiğidin kamçısı olacak ve Işıklar yediği kamçıların can havliyle, hem iyi hemde saçma sapan işler de yapa bilir. Haaa birde bizim geleceği düşünen Başkan, seçimleri kaybedeceğini de bildiği için bu bol bol borç yapıyor olabilir. Karakaş' da bu borçlanmayı en aza nasıl indirtebilirimin derdine düşmek zorunda zaten. Çünkü bütün konuşmalarında "emanetimizi geri alacağız diyor" yine nasrettin hoca misali bende bir örnek vermek istiyorum. Işıklar Belediye Kazanının yanında, "sizin kazan doğurdu" diyerek, birde borç kazanı verecek ki elinize ağzınız açık kalacak.
Işıklar, eski Ağaların izini silmeye çalışıyormuş...
Karakaş'ın toplantıda vurguladığı bir başka konuda, Özcan Işıklar'ın, Selami Değirmenci ve Hüseyin Turan döneminde yapılan hizmetleri yok etmeye çalıştığı, eski hizmetlerin izlerini yok etmek istediği yönünde... Özcan Işıklar, eskiden yapılan hizmetleri ne kadar silebilir ki, bunu yapabilmesi için Silivri'yi Çatalca'ya taşıyıp, ilçe girişine de şu meşhur fotoğrafı ile birlikte, "TADİLAT NEDENİ İLE İLÇEMİZE GİRMEK TEHLİKELİ VE YASAKTIR" tabelası yazması lazım. Düşünsenize Özcan Ağa bu köşe yazımdan ilham alıp Silivri'halkını Çatalca'ya taşıyormuş.