Tadını çıkarın

 Emekli olduğum günden bu yana, tam altı yıl geçti. Bir gün dahi sıkıldığımı söyleyemem. Emekli olmuş bir sürü insan hep  pişman olduklarını söylüyordu. Önceleri sıkılırmıyım acaba diyerek korkmadım değil, ama çok iyi bir yaşta emekli olacaktım ve daha önce isteyipte yapamadığım her şeyi yapmaya vaktim olacaktı.  Emekliliğe doğru yaklaşırken, ben hep planlarımı hazırlıyordum ve bunu yapmakla ne kadar isabetli davrandığımı anlıyorum. Zaten bir çok insan gibi, sıkılmayışımın sebebi de bu.

İnsanlar hep günü geldiğinde emekli olup, sakin bir hayat sürmeyi istiyor. Çoluk çocuk büyümüş, okulları bitmiş, hatta bir çoğu evlenmiştir zaten, bu durumda çok çalışmaya da ihtiyaç yok.

Zaten kırkbeş-elli yaşlarını geçmiş bir adamın, evi, arabası, ve düzenli bir geliri olmuştur. Bunlara sahip olamayanlarda vardır mutlaka milyonlarca insan içinde, fakat bunları nasıl bunca yıl sağlayamadılar, benim bunu çözebilecek kapasitem yok.
Dikkat ettim,  emekli olduktan sonra, mutsuz ve pişman olanlar erkekler çoğunlukla. Sessiz ve sakin bir hayat geçirme hayalleri, beş-altı ay sonra sıkmaya başlıyor bir çoğunu. 

Evde, zaman geçirmeye başlıyor, yapacak bir şey bulamıyor. Sabah çıkıp belki bir gazete ekmek almaya gidiyor ve evde kahvaltısını yaparken, gazetenin ıncığını-cıncınığı hatim ediyor, bulmacalarını da çözüyor gözlüğünü takıp.

Hatta bazı emekliler var, onlar devlet memurluğundan kalma alışknlıkla her sabah kalkıp, traş olup, kravıtını da takıp öyle oturur masaya.
Sonra… Sonra yapacak hiçbir şeyi yok... Evde ki hanıma karışmaya başlıyor bu defa. 

Ayy, var böyle tanıdıklarım, illallah etmiş kadınlar artık. Bu defa, evinde hergün ki gibi, huzurla işlerini yapmaya çalışan  kadın, kendini evden dışarı atmaya çalışıyor. Yaş sorunu olmasa işe bile başlayacak nerdeyse. Çünkü evde kalsa, öğlen yemeği, ikindi de çay-kahve servisi, “akşam yemekte ne yiyeceğiz hanım”, “Gömleğimi yıkamışmıydın, yıkadıysan ütülemişmiydin?” sorularıyla günü geçirecek. 
Bazı erkekler de kahve de kağıt oyunlarıyla, okeyle falan zaman geçirir. Ohoo, eve geldiğinde anlattıklarına bir bakarsın, sırf dedikodu yapmışlar oyun oynarken. 

Eee, n’oldu? Beyimiz emekli oldu. Yahu, alsana eşini, tak koluna git bi yürüyüş yap, hafta sonu kaçamağı yapın yakınlarda bir yerlere. Zaten yıllardır çalıştınız, çoluğu-çocuğu bırakıp gidemediniz, gidip başbaşa, ağız tadıyla eğlenemediniz, bari şimdi yapsana. 
Otur otur, beyin hücrelerin ölecek.  

Neyse, latife’yi bir kenara bırakalım, aslında bu iş epey ciddi. Emekli olmaya karar vermeden önce bence çok sıkı bir program yapılmalı. Emekli olduktan bir süre sonra, dinlenmekten yorulacaksın. Bu yüzden de, o tarih gelmeden önce, sekiz-on yıllık plan yapılmalı. 
Nelerle uğraşacaksın?  Hobilerin var mı? Tekne alıp balığa mı çıkacaksın, yoksa dünyayı mı gezeceksin? Bahçeli bir ev alıp, domates, biber, sebze mi yetiştireceksin?

Bütün düşündüklerinizi, sürelere paylaştırıp uzun vadeli bir plan yapmak lazım.
Ben, emekli olmayı gerçekten çok arzu etmiştim. Sabahın köründe sıcacık yataktan çıkıp, İstanbul’un trafiğinde boğuşup işyerine yorgun gitmenin acısını çıkaracaktım.  Üstelik sabah erken kalkmayı da sevenlerden değildim.

Bir süre, her emekli gibi dinlendim bende bol bol. Evde yaşamak nasıl bir şeydi unutmuştum, hatırlamak istiyordum. Sabahları koca bir demlik çay demleyip, TV’de dizi izledim uzun uzun. Gece temizlik, yemek yapmak zorunda kalmayacaktım ama öyle alışmışım ki yıllardır gece ev işi ve yemek yapmaya, gündüz yapamadım.

Bir süre sonra monotonlaşmaya başladı bunlar da her şey gibi. Sonra yaptığım planları artık uygulamaya geçmenin zamanının geldiğini anladım. Spora zaman ayıramamıştım yeterince, bir spor merkezine üye oldum ve spora başladım.

Müziği, resimi ve fotoğrafı çok seviyordum ve hayalimde hep bunlarla uğraşmak vardı. İlgili yerleri buldum ve faaliyetlerime başladım. Ne can sıkıntısı çektim, nede emekli olduğum için pişmanlık duydum, çok mutluyum, hem de çook. Gezip görmeyi istediğim bir sürü yer vardı, sıraya koydum hepsini ve dağ-tepe elimde fotoğraf makinem keyifli keyifli yaşadım ve yaşıyorum emekliliğimi.  Ben size tavsiye ettiğimden daha uzun süreli planlar yaptım sanırım.

İnşallah hepsini yapmadan ölmem. Dedim ya işte altı yıl oldu, hala planlarımda olup ta yapamadığım şeyler var. Emekli olmak, her şeyden elini-eteğini çekmek ve ölümü beklemek değil, bence hayatın yaşanılası en güzel dönemlerinden biri.  Tadını çıkarmaya bakın. 
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi