TEHDİTLE ÜLKE YÖNETİLİR Mİ?

Diktatörler,tepelerine çullandıkları toplumları hep zorbalıkla ve tehditle yönetirler.Tehdit onların değişmez yöntemidir.Onları bağlayan belli kurallar ve yasalar yoktur.Olsa da göstermeliktir.Diktatörler iktidarlarını sürdürmek için nasıl davranmaları gerekiyorsa öyle davranırlar.
Demokratik toplumlarda yöneticileri bağlayan yasalar vardır.İnsanların hak ve özgürlükleri bu yasalarla güvence altındadır.Yasaları çiğneyerek kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlamak,insanları tehdit etmek suçtur.Çünkü tehdit de bir şiddettir,kanunsuzluktur.
Ülkemiz demokratik bir ülke olduğu halde,yönetenlerin anti demokratik zihniyette oluşu yüzünden sık sık baskı ve tehditler yaşanıyor.Muhaliflerin aydınların,yazarların,öğrencilerin  temel hak ve özgürlükleri engelleniyor.Ülkemizde her geçen gün baskılar daha da artıyor.Buna rağmen Başbakan halka ve dünyaya,ülkede ileri demokrasi olduğundan söz ediyor.Ama bu masala artık kimse inanmıyor.Çünkü demokrasinin evrensel ölçütleri var.Ülkemizde yaşam,bu ölçütlere uymuyor.Baskı,zulüm ve tehdit kol geziyor.
Öteden beri,özellikle denizlerde ülke çıkarlarını koruyan,ulusal silah sanayinin kurulmasına çalışan,laik Cumhuriyete sahip çıkan TSK mensubu generaller Balyoz ve Ergenekon’la tehdit ediliyor.İşadamları mali denetim ve vergi cezalarıyla tehdit ediliyor.Gazeteciler aç ve işsiz bırakılmakla tehdit ediliyor.Aydınlar zindanlara atılmakla tehdit ediliyor.
Bütün bu hukuksuzlukları protesto etmek amacıyla ayağa kalkan yurtsever halkı püskürtmek için  iktidar,kendi taraftarlarını onların karşısına çıkarmaktan söz ederek bir iç çatışmayı göze alabileceğini ima ediyor.Özgürlük ve demokrasi isteyenleri sopayla tehdit ediyor.Bu mesajı alan iktidar yanlısı bir grup insan,yurt dışından dönen Erdoğan’ı karşılamak için toplandıkları havaalanında; “Yol ver gidelim,Taksim’i ezelim!”sloganını atarak Erdoğan’a,mesajı aldıklarını haykırıyor.
Ülkücülerin,”Vur de vuralım öl de ölelim!” sloganına,”onun da zamanı gelecek”yanıtını veren Bahçeli’yi,demokrasi dışı arayışlar içinde olmakla suçlayan Erdoğan,”Taksim’i ezelim!” diye bağıran AKP’lilere en küçük bir uyarıda bulunmuyor,bu sloganın demokrasi dışı kaba bir tutum olduğunu hatırlatarak,tüm milletin Başbakan’ı olduğunun altını çizmiyor.Taraftarlarından, direnişçilere yönelen bu tehdide sessiz kalıyor.
Tehdit,yasalara bağlı olmayan ya da yasaları uygulama yeteneği bulunmayan yöneticilerin kullanacağı bir araçtır.Meşruiyetine inanan ve bu özelliğini koruma kaygısı duyan yönetici asla tehditkar olmaz.Olur da yapamazsa,inandırıcılığını yitirir.
Tarih gösteriyor ki yöneticiler,ya diktatör oldukları için dikta yöntemlerine baş vurmuşlardır, ya  diktatörlüğe heveslendikleri için bu çizgiye kaymışlardır, ya iktidarlarını kaybetmemek için ya da temsil ettikleri sınıfın çıkarlarını korumak için  zor ve şiddeti seçmişlerdir.Ama hangi nedenle olursa olsun,zorbalar asla payidar olamamış;özgürlük baskıyı,aydınlık karanlığı kovmuş;zulümle abat olunmamıştır.
  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi