Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Teşekkürün yeri var mı?

“Rekabet” toplumunda Teşekkürün yeri var mı sorusuna verilecek yanıt tek kelime ile kocaman bir “HAYIR!”dır.

Bu yanıtı kabullenmeyenler kızanlar olabilir.

Ancak “rekabet” toplumunun temel ilkesi olan “akılcılığın merhameti ve acımayı hatta üzülmeyi dışladığını” hiç düşünmezler.

Yine Kapitalist mantığa göre; Duygu, merhamet güçsüzlük, zayıflık işaretidir.

Dünyanın doğal ayıklanma elenme ayrışma ilkesine göre en güçlüler yaşayabilir çevrelerine iyi uyum sağlayabilenlerde hayatta kalır.

Canavar aslan, masum karacayı sürekli avlayacak, yaşam hakkını elinden alıp kendine yem yapacaktır!

Bu ilkeye göre büyük balık, küçük balığı yutacaktır.

Büyük balığın hazırladığı yasalar kanunlarla küçük balıklara kabul ettirilecektir.

Küçük balıklar yağcılık ve becerileriyle varlıklarını sürdürmek zorundadırlar.

Dolayısıyla herhangi birine gösterilecek merhametten mutlaka maraz doğacaktır.

Çok beğenseler de hoşlarına da gitse teşekkür etmeyi esirgerler.

Çünkü beğendikleri bir başkası tarafından da beğenilirse her teşekkür bir basamak daha yukarı çıkartacaktır beğendiklerini.

Lakin o gerilerde kalacaktır, buna tahammülü yoktur. Geride kalanlar çok olunca onunda geride kaldığı bilinmez, arada kaybolup gider.

O sebeple kendinden büyüklere yaranmak için; bolca yağcılık edecekler, yalakalık yapacaklar ve hatta onların tavır aldıklarına tavır alacaklar.

İşin doğası gereği böyle bir tavır almalılarda, yoksa büyükleri onlara mamayı keserse yaşama şansları kalmayacaktır.

Çünkü onlar “başkalarının başarısızlıklarından kendilerine başarı payı çıkartarak varlıklarını sürdürürler”.

Hiçbir şey üretmezler, başkaları üretir onlar tüketirler.

Siyasi partilerde de hep birileri yasa öneri teklif vs hazırlar.

Hep o birkaç kişi koşuşturur durur diğerleri hep üretilenin üstüne yatmaz mı?

Evet, bazı demokrasi savunucuları yıllardır hizmet için hep en önde koşarlar.

İşin ilginci bunlar lider kapısında beklemez hepte davet ile yerlerini alırlar,

Bu süreçte Ankara’yı suyolu yapıp partilerin genel merkezlerinden çıkmayanlar, Genel başkanın yollarını gözleyenler hatta eşinin çocuğunun veya komşusunun bir ahbabını bulmaya çalışanlarla doluyken bu insanlar ve benzerleri azda olsa var demek ne güzel…

Medyaya gelince?

Onu hiç sormayın. Almış başını gidiyor.

Kim kimdir, ne üretirde her davette var olup toplantıların baş konuğudur anlayamazsınız bile.

Adam yıllardır Beyoğlu’nun İstiklal Caddesi misali bulunduğu semtin ana caddesinde bir aşağı bir yukarı gidip gelir.

Hiçbir başarısı yoktur, tek derdi Molla Google’un başında “başkalarının başarısızlığından kendine başarı payı” aramaktır.

Ürettiği bir şey yoktur.

Mesleğini sorarsanız, hemen yapıştırıverir; Gazeteci!

 

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi