Ökkeş Ağaoğlu

Ökkeş Ağaoğlu

Türk Ordusu Ne Duruyorsun?.. Atatürk’ü mü Bekliyorsun?..

AÇILIM diye diye Türkiye’nin bütün sınır kapılarını düşmana açtılar. Sadece bu da değil, açılım adı altında ne kadar PKK’lı caniler varsa, yarısından çoğu Türkiye’nin güzelim şehirlerine girdi. Girdi ama bu giriş ne açılım adı altında barış ve medeni bir bütünleşme idi... Ne de iki toplumun bibirine olan güveninin sarsılmayacak şekilde oluşumuydu.

Açılım, sadece Türk düşmanlığını kusan bir politikanın eseri oldu. Bu eseri yaratanlar ise, bugün halâ “Barış istemeyen kişiler var. Biz bunları da aşacağız. Barışın olmasını istemeyenler araya nifak tohumu ekiyorlar” gibisinden açıklamalarla yine Türk toplumuna saldırıyorlardı.

Ama gelin görün ki, iş; onların sandığı gibi gelişmiyor. Onlar ise, bu işin istedikleri gibi gelişmediğini çok iyi bildikleri halde, politikalarının yanlışlığından doğan zararın bir zaman sonra kendilerine sorulacağından korktukları için halâ açılımın peşine düşüyorlar.
GENELKURMAY, BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ HAREKET EDİYOR, AMA VATAN ELDEN GİDECEK...

Düşünün, Türkiye sınırları dahilinde bir güzelim şehrimizin ilçesi olan Lice’de PKK’lı ve onların destekçileri yolları kesiyor... Kimlik soruyor... Beğenmedikleri insanları alıp dağa kaçırıyor... Ama
Genelkurmay’dan hiç ses çıkmıyor. Bir de buna trafiği engellemek için yolları metrelerce kazıyarak bozanlara karşı neredeyse bir haftadan beri ses çıkarılmadığını düşünün.

Şimdi insanın aklına şu soru gelmez mi:

–  “Ne oluyoruz?..”
– “Biz bu vatanı bu PKK’lı bebek katillerinin eline mi bırakacağız?..”
– “Bu vatan topraklarını almak için kanlarını seve seve akıtan ve canlarını hiç düşünmeden, düşman süngüsüne karşı kullanan şehitlerimizin mücadelisini hiçe mi sayacağız?..”
– “Bugün utanmadan, sıkılmadan ‘Asker buradan gidecek’ diyecek kadar ileri giden PKK’lı bebek katillerine karşı hiç savaşmadan, vatan topraklarımızı ‘Madem geldiniz, buyrun alın’ mı diyeceğiz?..”
– “Ve en önemli olanının da, Genelkurmay’ın hiç kılını dahi kıpırdatmadan olanı - biteni seyretmesine nasıl dayanacağız?..” PKK’lı pislikler Lice’de Türk bayrağını direkten indiriyor. Ama benim
Genelkurmay’ım bunu seyrediyor.

Bu nasıl bir sabır?..

Bu nasıl bir vatan sevgisi?..

Bu nasıl bir durgunluk?..

Anlayana ve sabredebilene bravo diyemeyeceğim. Çünkü bu olay, herhangi bir yarışma ve oyun değil. Bu, vatanımızı bölmeye gelen PKK pisliklerinin yaptığı eylem. Ama şu unutulmasın, Kıbrıs’ta, sınırımızda bir Rum vatandaşı, gönderdeki bayrağımızı indirmek için direğe tırmanmaya çalışmıştı. Ama Türk askeri buna asla sabredemedi ve onu, oracıkta vurdu. Çünkü bayrak
namustu. Vatan toprağımızın sembolüydü.

Fakat bu aynı eylem Lice’de yapılmadı. Kıbrıs’taki Türk askerinin aynısı Lice’de de var. Ama ne yazık ki Kıbrıs’taki Türk askeri gibi olamadılar. Lice’deki askerimiz bayrağını dahi koruyamıyor. Burada hemen şu hatırlatmayı yapmamız gerekiyor: Genelkurmay Başkanlığı, “Ateş etmek yasak” dese bile, bayrağa uzanan her türlü el kırılır ve anında oracıkta yok edilir. (Edilmeliydi)..
Ama bu yapılmadı.

Ne oldu bizim askerimize?..

Niçin hareket etmiyor?..

Binlerce Türk askerini ve vatandaşını gözlerini kırpmadan (hatta bebekleri bile) öldüren PKK’lı canilere karşı neden tutuk duruyor?.. Askeri marşlarda okunan düşmana karşı tek yürek sesleri neden bir türlü harekete geçmiyor?.. Türk bayrağının dalgalanmasında ve bugüne kadar gelmesinde payı olan şehitlerimize karşı hiç mi borçlu olduğu düşünülmez?..
Direkten bayrağımızı indirecek kadar adileşen PKK’lılara ve onları destekleyenlere karşı Türk Ordusu neden susuyor?.. Benim Türk askerim bu olamaz. Biz Türk askerini böyle bilmedik ve böyle asla kabullenemeyiz.
SIRRI SAKIK’IN KAZIM KARABEKİR İÇİN SÖYLEDİKLERİNE NE DEMELİ?..

Bayrağı indirenlere karşı birşey yapmayan ve bunu bir şey olmamış gibi görünmesine çalışan Genelkurmay Başkanlığımız, Sırrı Sakık’ın sözlerinden de mi rahatsız değil?.. Sakık denen bilgi yoksunu belediye başkanı seçilir seçilmez ilk işi Türklere karşı düşmanlığını göstermek oldu. Sadece Türklere değil, Türk askerine de. Bakın ne demişti:

– “Kazım Karabekir’in adını sileceğiz. Asker anıtını da kaldıracağız.”

Burada yine sormak lazım:

– “Hey Genelkurmay Başkanlığı, bu sözlerden hiç mi rahatsız olmuyorsun?..”

Türk vatandaşı diyor ki, “Topum - tüfeğim, tankım silahım yok ki Lice’ye gideyim, bayrağımı koruyayım.” Türk halkı çok gergin. Çok hırslı ve çok yalnızlığa itiliyor. Sanki ordusu ve bayrağı yokmuş gibi bir duruma alıştırılmak isteniyormuş gibi bir durum sergileniyor adeta. Bu arada Sakık denen Türk düşmanı şunu unutmasın ki Kazım Karabekir Paşa, öyle sanıldığı kadar pasif bir kişi değildi. Bir defa Karabekir Paşa’nın konumuna gelmesi için, fırından çok ekmek yemesi gerekiyor. Karabekir Paşa’nın başarılarının binde birini bile yapamayacak olan Sakık, aslında Türk düşmanlığına bir yerden başlamak istiyordu ve onu da hemencecik buluverdi.

Pekiii....

Hey Sakık denen bilgi yoksunu adam, söyle bakalım, senin bildiğin açılım ve barış Türklere karşı savaş açmak mı, yoksa iki toplumun yanyana yaşamasına yardımcı olmak mı?.. Aslında Kürt kardeşlerimiz de bu durumdan rahatsız olacak yakında. Çünkü açılım demek, her iki tarafın da barış içinde yaşaması demek. Ama iki taraf diye bir şey de yok. Çünkü Kürtler ve Türkler hep barış içinde yaşayan toplumdur. Eğer siz PKK’nın affedilip barış sağlanmasını istiyorsanız, bunun yolu Türk düşmanlığını ateşlemekten geçmez.

Bunun yolu, adam gibi olacaksınız ve adam gibi silahları bırakıp, gereken cezalarınızı çektikten sonra Türk toplumundan özür dileyerek modern dünyaya ayak uyduracaksınız. Ama nedense bu böyle kabul görmedi. Türk devleti “Açılım” derken, PKK militanları ve onların destekçileri silahlarıyla şehirlerimize girerek vatandaşlarımızı tehdit etmekte gecikmedi.
Hükümet ise bir şey dememekte. Böyle silah bırakmak olmaz. Böyle Türk düşmanlığı olmaz. Böyle açılım olmaz. Hele ki bayrağımızı direkten indirerek Türklere karşı düşmanlık beslemek, hiç olmaz. Bu yetmiyormuş gibi bir de Kandil’deki katillerin başı utanmadan Türklere ve Türk askerine dil uzatıyor. Hem de tehdit ederek. Bununla da yetinseler iyi. Haberlere yansıdığı kadarıyla söylenen aynen şudur:

“AKP hükümeti, Apo’ya yalvardı.”

Her şeye anında esip yağan, bağırıp çağıran AKP hükümeti ise, neden iddialar karşısında sus - pus olmakta?.. Bakın dünden itibaren Lice’de büyük bir rahatsız başladı. Bu rahatsızlık korkarım diğer şehirlerimize sıçramasın.

Neden mi?...

Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz resmen PKK’ya bırakıldı gibi. Gelen resimler, görüntüler bunu açıkça göstermekte. Bunu bugüne taşıyanlar kim biliyor musunuz?..
Amerika... Hem PKK’ya destek vermiştir... Hem de Ermeni lobisine kucak açmıştır. Asla da Türk dostu değildir. Amerika, çıkarcı ve menfaatlerini kollayan bir devlettir. Türk topraklarına her zaman göz dikmiş tam bir düşman ülkedir.

Emperyalizmin esas kalesi olan Amerika, Türkiye’yi her zaman uzaktan izlemiş ve yıkılması için elinden geleni yapmıştır. Bugünün PKK açılımı, yine onun eseridir. Çünkü Pentagon’da (Amerika’daki askeri merkezde) Türkiye haritasının Güneydoğusu Kürdistan diye bölünmüş olarak durmaktadır. Genelkurmay Başkanlığı, bunların hepsini biliyorsunuzama seslenmiyorsunuz. Artık susmayın, Türk düşmanlığı bugünle yetinilmeyecek. Sözde Ermeni meselesinin 100. yılında da Türkiye’nin ve Türklerin üzerine gelecekler.

Milli mücadelenin tam başındayız. Türk ordusu, daha ne bekliyorsun?..

Türkiye parçalansın mı istiyorsun?..

Eğer “Sabırlı olun” diyorsanız, sabrın sonu bu değil mi?..

Türk bayrağının gönderden indirilmesinden daha vahim ne olabilir?..

Yoksa Atatürk’ün çıkıp gelmesini mi bekliyorsunuz?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ökkeş Ağaoğlu Arşivi