TÜRKİYE PAZARLIK MASASINDA

Erdoğan diyor ki; “teröristlerle kucaklaşanları APO’yla görüştürmem.Çünkü onlar o davranışlarıyla teröristleri masum,cinayetlerini meşru göstermişlerdir.”
Dikkat edilirse Erdoğan teröristlerle kucaklaşan milletvekillerini,30 bin insanın katili Apo’dan daha fazla suçlu,terörist başınıysa  daha az suçlu gibi gösterme eğilimindedir.AKP çevrelerinde bu gayret yeni değil.Apo’nun gençliğinde dindar,uslu hatta MİT’e hizmet eden zeki biri olduğu propagandası yapılıp durdu son zamanlarda.
Apo’yu zemzemleme, aklayıp paklama tüm hızıyla sürüyor.Anlaşılıyor ki bu cani halkın gözünde temize çıkartıldıktan sonra, hükümet katında muhatap alınıp meşrulaştırılacak,ardından İmralı’da  bir villaya yerleştirilecek ve kademe kademe ilerletilerek Meclise kadar getirilecektir.
Polisin,askerin katiline bu itibar gösterilirken,ömürlerini teröristlerle mücadele ederek geçiren ve bu uğurda binlerce şehit veren Türk Ordusu’nun kahraman subaylarını zindanda tutmaya devam etmenin  tepki toplayacağı düşünüldüğü için PKK’lilerle birlikte onlar da dışarı çıkarılacaklardır.Zaten Balyoz da,Ergenekon da çökmüş,askerler hakkında yalan ifadeler vererek onların tutuklanmalarını sağlayan Haham,”bu bir projeydi.Amacına ulaştı.Artık bırakılmalılar” diyerek tertibi itiraf etmiş,Erdoğan da,”askerlere terörist diyeni tarih affetmez” diyerek benzer şey söylemiştir.
Dikkat edilirse Erdoğan İmralı süreciyle ilgili her ağzı açıldığında mutlaka bir ”samimiyet” ten söz ediyor.Kimin,hangi konuda,ne yaparak göstereceği “samimiyet”tir bu,bunu açmıyor.Apo’yla varılan anlaşmanın içeriği ortaya çıktıkça şifre çözülüyor,”samimiyet” ten neyin kastedildiği yavaş yavaş anlaşılıyor.
Erdoğan sık sık “samimiyet” vurgusu yaparken üstü örtülü olarak Apo’ya,”bana verdiğin söze uy,attığın imzaya sadık kal” hatırlatması yapıyor.Çünkü bu katil daha önceleri de yaptığı gibi yan çizerse Erdoğan,ofsayta düşeceğini ve oy kaybedeceğini biliyor.Bunun için arada bir milliyetçi çıkışlar yaparak Apo’yu test ediyor,ona güvenip güvenmeyeceğinden emin olmaya çalışıyor.Ona güvense bile  bu konuda tek yetkili onun olup olmadığını bilmek istiyor.
PKK ve Kürt sorununun çok yönlü bir denklem,çok başlı bir mesele olduğunu Erdoğan da biliyor.Bu nedenle kendini ve siyasi geleceğini sağlama almak istiyor.Yarı yolda kala kalma ihtimalinin olduğunu bildiği için,”siyasi hayatıma mal olsa da…” gibi,karanlıkta türkü söylemek babından  laflar ediyor,bu işe Okyanus ötesinin dayatmasıyla zoraki sürüklendiğinin ipuçlarını veriyor.
Erdoğan’ın Güneydoğu Anadolu topraklarında Kürtler’e özerklik,anadilde eğitim,Türk adının Anayasa’dan çıkartılarak Kürt kimliğinin Anayasaya girmesi,buna mukabil Kürtler’in,Erdoğan’ın başkan seçilmesine ve yapmayı tasarladığı Anayasasına oy vermesi konularında Apo ile mutabakata vardıkları anlaşılıyor.”Teröristlerle müzakere etmem” diyen Erdoğan,Apo ile müzakereleri aralıksız sürdürüyor.Belli ki Apo’yu terörist saymıyor.
Bu pazarlıkta Türkiye’nin pazarlık masasına konduğu açıkça görülüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi