Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

TÜRKİYE SU MECLİSİ İKİNCİ GENEL KURULUNU YAPTI

TÜRKİYE SU MECLİSİ İKİNCİ GENEL KURULUNU YAPTI

Türkiye’nin 81 İl Temsilcilerinden oluşturulup Ocak ayında Rize, İkizdere’de gerçekleştirilen ilk genel kurulundan bu yana bir yıl oldu bile. HES’lerde bir çok yürütmeyi durdurma kararı çıkartan, Platformlar oluşturup bir çok HES’e dur diyen Türkiye Su Meclisi 2. Genel Kurulunu 18-19 Aralıkta, üzerinde 8 HES projesi bulunan, Antalya’nın Kumluca İlçesi, Alakır Vadisinde kurulan  Sarı Keçililer Yörük çadırında  elektrik kullanmadan hem çalıştı hem konakladı. Çalışma alanları ve toplantı yerleri İstanbul’un uzaklarında oluşu nedeniyle ben Yürütme Kurulundan yeni dönem için affımı istemiştim. Doğa Derneği başkanı Güven Eken Kardeşimin telefonla arayarak gururumu okşayan sözlerle Yürütme Kuruluna girmedin ama senden vazgeçemedik haberleşme ağının içinde, ismini yönetimde imiş gibi tuttuk dedi. Sağ olsunlar.
Türkiye genelinde hidroelektrik santrallerle (HES) mücadele eden Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen kurul üyeleri, 2011 yılının çalışma takvimini ve hedeflerini belirlendi. Davaları süren HES’lerin durumları değerlendirildi. Derelerin Kardeşliği Platformunun imza kampanyasına destek verilmesine, Anadolu genelinde yerel ağırlıklı, geniş kapsamlı ve uzun soluklu bir eylem planının yapılmasına, Bir Bilim Kurulunun oluşturulmasına, iç koordinasyon açısından her iki ayda bir Türkiye Su Meclisinin Genel Kurul Üyelerinin toplanmasına bu toplantıların HES tehdidi altındaki vadilerden birinde şehir merkezlerinde sırayla yapılmasına karar verildi.
Yeni kurulda sözcü olarak görevlendirilen Pervin Çoban Sarvan, verdiği beyanatta, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun “HES’lere karşı gösterilen tepkinin altında dış mihraklar bulunuyor.” Açıklamasına kaşı “Asıl görevinin hidrolik santrallerini savunmak değil, doğayı korumak olması gereken Eroğlu’nun, dava masrafları için hayvanlarını, kışlık ürününü satmak zorunda kalan köylüleri suçlamak yerine HES ihalelerinin maddi kaynaklarını açıklaması gerekir.” Her vadide onlarca HES projesine onay veren Bakanın, “suyu satmıyoruz, kullanıp dereye bırakıyoruz.” Açıklamasının da gerçeği yansıtmadığını suyu kullanan santrallerin kullandığı suyu başka bir HES’in borularına aktarıldığını, var olan 2000 civarındaki HES projesi bitirildiğinde Anadolu derelerindeki suların 8-10 bin kilometre boyunca vadilerdeki yatakları yerine borulardan, tünellerden akıtılacağını bununda vadilerde yaşayan canlıların, kültür ve geleneklerin yok olması anlamına geleceğini söyledi.
 Türkiye’nin dört bir yanından insanların sularını korumak için mücadele verdiklerini, suyun olmadığı yerde yaşamın olmayacağını iyi biliyoruz. Türkiye’de suların özel sektöre satılmış olması sadece Anadolu’nun ücra köşelerinde, vadilerde yaşayan bizlerin değil, büyük şehirlerde yaşayan insanlarında ortak derdi olmalıdır. Şimdi şehirlerde musluklarından sular akıyor, damacanalarla içme suları bir telefonla geliyor. İlersi için onları da problemler bekliyor. Onlarla da el ele vermeliyiz. Çünkü nerde yaşarsak yaşayalım tüm yaşamsal ihtiyaçlarımızın tek kaynağı doğadır dedi.
Bu yazımı yazdığım Cumartesi günü onlarca grup hazırlıklarını tamamlıyor. 
Türkiye Su Meclisi yanında birçok çevre ve doğa adına çalışan dernekler, odalar, platformlar, yarın Kadıköy’de İstanbul’un, İstanbul’luların derdi 3. KÖPRÜYE HAYIR demek için Kadıköy’de saat 12’de buluşacağız. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi