“Ölürsek de,adam gibi ölürüz”…Vay be!..Ölümlere karşı çıkılacağı yerde ,ölüme adamlık giydirisi yapıldığına şahit oluyorum galiba…Her ölen kendi sebebi gereğince adam gibi ölüyor zaten..Böyle olmadığını düşünse,koşa koşa kimse gitmez bilinmeze…Ben biraz sol tarafımla yazayım Hayaloğlu kaleminden; “ölürsem iradi ölürüm”…Her iki tarafta da ölüme bir özeniş mevcut,kahramanlıklarda kendini patlatma iç güdüsü ön planda..Ama iş gerçekten ölmeye gelince,patateeees…

Can kadar tatlı bir yemek yok,bilmezmiş gibi ahkam masaları kurmayalım..Hele de baştakiler,hele de koltuktakiler,hele cep kabartma telaşındakiler… “Yaşamak için,ölmek sırası bizde”yse,el ele tutuşup koşalım ölüm denen o kaypak çukura hadii…Gelmeyen şöyle olsun,böyle olsun..

Sabahları ölüm düşer satırlarıma..Günü tamamlayabilme garantisi olmadığından mı,yoksa bir gün daha ömrümüzden eksildiğinden mi? Hayat dediğin şey,rahatsız bir yatak gibi..Yatarsın ama uyuyamazsın..Ya da yaşarsın ama uyanamazsın..Kalemime çelişki düştüğü an,yan etki yapacaklardan ne aldım diye düşünürüm…Bir yudum aldanış,bir avuç mutluluk,bir gıdım ihanet,bir kucak sevgi…Hangisi geri tepti dersiniz?

Bitmeyen kinlerin eşiğinde kalakaldım..Ne gülüşler içten,hee bi de kahkahalar boktan..

Kimsenin aklına toprak olmak falan gelmiyor,toprak tapusu için kendini satıyor…Oysaki ölüme dönüm gerekmez,aklına getirmiyor…Kadınlar erkekler için giyiniyor,erkekler de başka kadınlar için..Dünya dönüyor,savaş sürüyor.Kazananla kaybeden savaş planlarını kendi yapıyor…Kimi ölene üzülüyor,kimi öldürene…Düşünceler ayrılıyor,insanlık dillere düşüyor…Vekiller küfürleşiyor,+18 seyredemez uyarısı konacağına +18 ler meclise davet ediliyor…

Eskiden tel dolaplarda bozulmayan yiyecekler,şimdilerde buzluklarda küfleniyor…Onurun hammaddesi adileşiyor..Gelen para kimseye yetmiyor,yetinene para gelmiyor..Aileler aynı sofralarda buluşmuyor,düşman taraflar kayıp kanlarından şerbet yudumluyor…Beklenen kıyamet çoktan mı koptu?,çivisi dünyanın kaç zaman önce çıktı?,felek çemberini kime taktı?,ar damarı patlayan namussuza kan takviyesi kim yaptı?…

Ne soruların sonu geliyor,ne cevaplar bize yetiyor…Yaşamak çekilmiyor artık,hadi ölelim..Kısa ömrün uzatmalarını oynayanlar,hala yersiz çaba içinde..Can tatlı gelmesin,acı bal olsun,el ele ölelim…Ne gerillaya tükürün,ne şehitlere saniyelik gözyaşları dökün…Sıkıyorsa,hadi  “adam gibi”ölün…