Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Yalan Sözler!

Asalet, boyda değil soyda. İncelik, belde değil dilde. Doğruluk, sözde değil özde. Güzellik, yüzde değil yürekte olur. Asiller idare eder, Acizler şikâyet eder, Basitler iftira eder.

Özellikle güzel sözleri kaçırmam, lakin bazen güzel sözlerin altına bakmayı da ihmal etmem. Yukarıda kalın harflerle yazılı olan güzel gibi duran fakat tamamı olmasa da bir kısmı halkı dumura uğratan, suskun, itaatkâr, silik bir toplum haline getirme amaçlı değilmi?

Bu vecizlerin arkasına baktığınıza da, yazan kişinin çok sığ, sıradan hatta tarihte esamisi bile olmayan, ancak vecizlerin altında ismine rastladığımız çok sıradan tiplerdir. Lakin bu özlü söz diyeceğimiz cümlelere Allah kelamı gibi sarılanları da unutmamak gerek…

Asalet; Boyda değil soyda. Boyu kısa olupta soyuyla övünen meziyet yoksunları.

İncelik; Belde değil dilde. Yerken boğazına sahip çıkamayıp ta beli kalınlaşınca susanlar.

Doğruluk; Sözde değil özde. Doğru sözü söylemeyi beceremeyip susarak bilge ayağına yatanlar.

Güzellik; Yüzde değil yürekte olur. Çirkin iftirası olup güzelliği çekemeyenler.

Asiller idare eder. Oldum bittim bu böyledir (Parası olan asil oluyor/muş).

Acizler şikâyet eder. Sen halkın imiğini sık, boğazına bas, yaşam hakkını al, şikâyet edince de bu söze sığın.

Basitler iftira eder. Hırsıza hırsız, arsıza arsız, Namussuza namussuz demeyen şikâyet etmeyen o eylemlere ortaktır.

Evet, biz ara sırada olsa kişileri de yazan bir kalemiz. Kişileri yazmaktaki amacımız ise, diğer bazı kalemlerin aksine kişisel edinim değil kişiyi eleştiri ve teşhir amaçlıdır.

Az akıllılar; kişileri, orta akıllılar; olayları, çok akıllılar; sistemi tartışırmış! Lakin şunu hiç kimse söylemiyor En çok akıllılar ise; tamamını, yani her üçünü de “kişileri, olayları ve sistemi” aynı anda ele alanlardır, hatta bu diyalektik bir kuraldır!

Bugüne kadar kişilerin tartışılmasını engellemek için “bu iş az akıllıların işi” diyenler aslında kendilerinin tartışılmasını engellenmek adına ucuz lâfebeliği yapıp konuşulmaktan kaçmanın yolunu arıyorlar!

Bu lafı sık kullananlara dikkat edin muhakkak ki saklamak zorunda olduğu toplumu ilgilendiren çok büyük sorunları vardır.

Murathan Mungan, “Eldivenler hikâyeler” adlı kitabında ne demiş! “Güzellik, başlı başına bir faşizmdi; dünyanın en adaletsiz dağıtılan şeylerinden biriydi. Bedenler arasında çekilen sosyal ter örgüler.  Cinsiyet, milliyet, din ayrımından, güzel ya da çirkin olmaya, zayıf ya da şişman olmaya, genç ya da yaşlı olmaya, sağlam ya da engelli olmaya varan birçok olasılıkla yeniden basküle çıkarıp tartıyordum insan gövdelerini zihnimin haritasında... Onları her an her yerde görürdük, bakın bir kambur, bir obez, bir topal, bir hünsa, bir yaşlı, bir cüce; bedenlerin dünyası başlı başına zalim bir imparatorluktu. Bu imparatorluğun onca farklı çeşitten oluşan tebaasına karşın, içlerinde yalnız birkaç biçimine yaşama hakkı tanınıyordu.” 

Her şeye rağmen insanoğlu sosyal bir varlıktır güzelliği çirkinliği kendi seçmemiş bunu ona doğa vermiştir. Asalet sahibi olmak için ise, parayı kendi icat ederek dünyanın içine etmiştir…

 

 twitter.com/HasanHinisli

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi