Bu 10 Kasım hüzünlü.Yıllardır 10 Kasım’larda Anıtkabir’e gidip büyük kurtarıcıya sevgi ve bağlılığımızı sunuyor,ondan aldığımız güçle geleceğe doğru umutla,güvenle yürüyorduk.
Atatürk; emperyalizmi,onun yerli işbirlikçilerini,Cumhuriyet karşıtlarını gericileri,din bezirganlarını,Osmanlı artığı şeyhleri,şıhları tepeleyerek çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kurdu.Yaptığı devrimlerle ülkeyi,uygar uluslar ailesinin onurlu bir üyesi olma yoluna koydu.Onun ölümünden sonra girilen karşı devrim sürecinde işbirlikçi-gerici güruh yeniden canlanarak,dış destekçilerinin de yardımıyla iktidarı ele geçirdi.Bugün artık karşı devrim, devlet eliyle yürütülüyor.Atatürk’ün kurduğu kurumlar,yaptığı devrimler bir bir yok edilerek ülkemiz Cumhuriyet öncesinin karanlık girdabına doğru çekiliyor.
Dün bu kaytaklığı el altından sinsice yürütenler bugün artık alenen ve taammüden yapıyorlar bu işi.Yapmaya devam ediyorlar.
Bugün yargı ele geçirildi; TSK tasfiye edildi; eğitimde medrese düzenine dönüldü;medya satın alındı,alınamayan susturuldu; Damat Ferit döneminde İttihatçı subaylara yapıldığı gibi asker-sivil aydınlar darbe yapacakları safsatasıyla zindanlara atıldı;Kurtuluş Savaşı yıllarında düşmanla işbirliği ederek Kuvayı Milliye’yi sırtından vuran ve bu suçları nedeniyle hak ettikleri cezalara çarptırılan hainlerin heykelleri dikildi,adları kamu kuruluşlarına verildi;yasaların da üstünde olan “Devrim Yasaları” çiğnenerek eğitimde medrese düzenine geçişin kapısı aralandı.
Çağdaş giyimli insanlar kamuda,sokakta taciz edilerek cübbe,sarık ve kara çarşafa bürünmeye zorlanıyorlar.Tarihimizde “Kurtuluş Savaşı” diye bir savaşın olmadığı,Yunan’la savaşılmadığı,M.Kemal’in bu savaşları yönetmediği yalanları yayılarak milli tarihimiz karartılmak isteniyor; ”laik Cumhuriyet devrini tamamladı” diyen biri Milli Eğitim Bakanı yapılarak okullara mescit inşa ediliyor;kız-erkek öğrencilerin okullarının ayrılmasına çalışılıyor;okuma-yazması dahi olmayan mollalara icazet belgesi verilerek bu feodal artıklar öğretmen yapılıyor.
Hemen her yerde şeriat bildirileri dağıtılarak laik cumhuriyet düşmanlığı propagandası yapılıyor ve buna göz yumuluyor.Atatürk’ün heykellerine saldırılar günlük olaylar arasına girdi.Kamu kuruluşlarından Atatürk’ün resimleri indirilerek çöp kutularına atılıyor.Atatürk’e hakaretler devlet televizyonundan veriliyor.Atatürk’ü sevmediğini söyleyen zavallılara mikrofonları,yine aynı televizyonun muhabirleri uzatıyor ve bu utanmazlık millete, ”haber” diye sunuluyor.
PKK tanık,onlarla savaşan generaller sanık sandalyesine oturtularak Atatürk’ün ordusu önce itibarsızlaştırıldı ardından tasfiye edildi.Misakı Milli ile sınırları çizilen Türkiye bölünüyor.Gizli kapılar ardında PKK ile federasyonun ayrıntıları görüşülüyor,TBMM’ye sunulan ”Büyükşehir Yasası”yla federasyonun hukuki altyapısı oluşturuluyor.
Sırada,Atatürk Devrimleri’yle kapatılan miskinler yuvası tekke ve zaviyelerin yeniden açılması,demokratik parlamenter düzene son verilerek Başkanlık sistemi adı altında “Şeyhülislamlık” düzenine geçilmesi,ulemanın geri getirilmesi var.
Yetmiş dördüncü 10 Kasımı,Atatürk’ün hedeflediği uygar uluslar düzeyinin üstüne çıkmış demokratik, ileri Türkiye’de değil de karanlığa doğru çekilen Türkiye’de idrak etmek durumunda olduğumuzdan dolayı milletçe üzgünüz.Üzüntümüz,Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de öldüğünden değil,74 yıl sonra bugün onun, vatanlaştırdığı topraklarda öldürülmek istenmesindendir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *