Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları AKP’ye, 3 Bakan Oğluna Uzanan Dev Operasyon!..

AKP’ye, 3 Bakan Oğluna Uzanan Dev Operasyon!..

.

DÜN sabahki gelişmeler, Türkiye’nin çok büyük bir rüşvet skandalını haber veriyordu. Bundan rahatsızlık duyanlar ise, gazetelerdeki manşetlerini yandaşvari olarak kullanırlarken... Kimi vatanperver gazeteler de hakkıyla ve tarafsız olarak manşetini atıyordu. Hatta vatansever birkaç televizyon kanalı, SANSÜRSÜZ YAYINLA (ekranlarda görmeyenlerin gözlerine sokacak şekilde) büyük puntolarla görsel yayın haberlerini yapıyordu.

Ama nedense diğer kanallarda halâ penguen özlemi bitmeyen bir şekilde ekranlarda görevlerini duyarsızca sürdürüyordu. Ne olursa olsun, bugünkü rüşvet operasyonunu kimse görmezden gelemez. Hele gazetecilikte ve meslek olarak da yaygınlaşan televizyonculukta, bu olayı kimse görmezden gelemez.
NE SİYASETE GÜVEN KALDI, NE DE MECLİS’E! YARGI İSE SUSPUS OLMUŞ OTURUYOR!
Ama nedense bu olay bile siyasete yüklenerek hemen örtbas edilmeye başlandı. Olayı yürüten ve takip eden emniyet amirleri, müdürleri yerleri değiştirilerek Türk halkının gerçekleri duymaması için engellenmeye çalışıldı. Adalet Bakanlığı’na sorarsanız, aldığınız cevap “Herkes görevini yapıyor, kimse kimseyi engellemiyor” oluyor. O zaman iktidara demezler mi, “Yahu madem kimse kimsenin işine karışmıyorsa... Madem herkes görevini yapıyorsa... O halde neden bu olayı soruşturan ve takibe alan emniyet müdürlerini, emniyet amirlerini görevden aldınız?” diye...

Bu soruyu size sormazlar mı?..

AKP’ye sorarsanız, her şey ve her konu şeffaf. Ama sormak ve soruşturmak yargıya indiği zaman yasaklanıyor. Kim kanar buna?..
GENERALLER, KUVVET KOMUTANLARI VE GAZETECİLER NEDEN İDDİALARA DAYANDIRILDI?..
Yasalar hep şunu der: “Bir kişinin suçu tespit edilmedikçe... Yargı karar vermedikçe asla suçlu sayılamazlar... Hatta tutukluluk kararı dahi verilemez...” Bu ifade hukuk devleti olan ülkelerde vardır. Bu hukuk devletiyle idare edilen ülkeler, bu maddeye dört elle sarılırlar. Çünkü siyaseti ve kulaktan dolma sözleri geride bırakarak yargıya güvenilmesi gerekliliğini önemle öne çıkaran demokratik bir maddedir bu. Ama nedense bu demokratik madde, bazıları için geçersiz kılınıyor. Yani “Suçlu oldukları kanıtlanmamış kişiler suçsuz sayılırlar” gerçeğinden hareket eden yetkili organlar, nedense bu duyguyu, eski genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları, subaylar ve tutuklu gazeteciler için harekete geçirmiyor. Hatta bu suçsuzluk maddesini önemsemiyorlar bile.
BİR ÜLKENİN DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILAN SİSTEMİNİ TOPLUMSAL HAREKETLER DEĞİŞTİRİR
Bir iddiayla yola çıkılarak yapılan dev operasyon 3 bakan oğluna kadar uzanırken, önemli bazı kişilerin de adlarını öne çıkarmıştı. Bugün, operasyon elbette önemli. Ama nedense kimse yolsuzluğun üstüne gitmez. Hatta gitmiyor bile. Sayıştay ve Teftiş Kurulları görevlerini yapamıyor. Tuttukları raporlar Meclis’e dahi gelmiyor. Hakim Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) savcıları görevden alacak mı - almayacak mı? diye kaygıyla bakılırken... Bu tür soruşturmaları savcıların resmen yapmaları gerçeğini unutmamak gerekiyor. Ama nedense soruşturma kolluk güçlerine bırakıldığı için, şüpheler daha da kuvvetleniyor.
OLAYA İDDİA OLARAK BAKARAK SORUŞTURMA YAPILIRKEN, SAVCILARIN DEĞİŞTİRİLMESİ NE DERECE DOĞRU?..
Gerekli suç kanıtları toplanmadan ve savcıların ve emniyet müdürleri ile emniyet amirlerinin yerleri değiştirilirken... Birkaç gün, veya birkaç hafta sonra şüpheli olan sanıkların serbest bırakılması (çünkü gelişme oraya doğru gidiyor) ne derece doğrudur?.. Dev operasyon yapılarak büyük rüşvet ağı iddialarla tek tek kanıtlanmaya çalışılırken... İktidarın “herkesi terörist”likle
suçlarken... Neden yolsuzluk iddialarının üzerine giderek halka güvenoyu vermez?.. Güvenoyu vermiyor, çünkü İstanbul’da 5 emniyet müdürü görevden jet hızıyla alınıyor. Operasyonu yürüten mali şube müdürü de görevden alınıyor.

İşte tam da burada şu soru aklımıza geliyor:

– “Hey iktidar, siz değil miydiniz ‘YOLSUZLUĞU BABAM YAPSA BİLE

CEZALANDIRIRIM” diyen?..

Bugün ne oldu da aniden bu verdiğiniz sözden vazgeçerek, sanki hiçbir şey yokmuş da... “Bu gelişmeler iktidara yapılan suçlamalarmış...” gibi bir duyguyla konuya yaklaşılıyor. Bunlar artık modası geçmiş siyasi manevralardır. Ama ne yazık ki bugün bu moda devam ediyor.

Kimin yüzünden devam ediyor?..

Eeeee tabii ki yandaş medya yüzünden.

Zaten bütün bu gelişmeler onların yüzünden değil mi?..

Bir de ortaya çıkarak aynen şunu söylerler:

– “Bizim (yani gazetemizin) bir anayasası var. Bunu kimse görmezden gelemez. Bu anayasamızın maddelerine uymayanlar olursa kendini kapı önünde bulur.” Bu yasa kimindi biliyor musunuz?.. Ünlü bir gazetenin.

O gazete:

1– Bir zamanlar siyasete kök söktüren...
2– Yanlış yolda gidenlerin başında Demokles’in kılıcı gibi duran...
3– Sadece ve sadece hak ve hürriyetleri savunarak vatanın bölünmez
bütünlüğü için yaptığı haberleri titizlikle halka sunan...
4– Eşsiz ve karşılıksız büyük hizmetlerle görevini yapan gazete... Bugün ise hükümetin tutsağı olmuş... (Sadece o mu?.. Hemen hemen yazılı basının yüzde 90’ını hükümetin
sırtını sıvazlar duruma gelmiş...) Şimdi kim inanır bunlara?.. Kim onların haberlerine güvenir?.. Kim manşetlerine güvenir?.. Büyük vurgunların yapıldığı iddiasıyla rüşvet skandalını ortaya
çıkaran savcılar ve emniyet amirleri tek tek değiştirilirken... Soruşturmayı bizzat yürüten savcıların yerleri değiştirilirken... Bu kendini çok metheden basın ne yapıyor?.. Sadece cebini... Paracıklarını... Lüks arabalarını... Villalarını... Özel uçaklarını......Ve özel yatlarını düşünüyor... Şimdi bunlar (yalaka basın) ortaya çıkıp da, “İktidar bizi sıkıştırıyor. Elimizden bir şey gelmiyor” diyemez. Neden biliyor musunuz?.. Şunun için: “Gazete patronları devlet ihalelerine girerken, bugünleri... İleride (yani bugünlerde) karşımıza çıkacak herhangi dev haberleri verebilir miyiz?” tehlikesini hesaplamadılar mı?.. Aslında hesapladılar ama halk tam olarak onların ihalesiz bir basın olarak bilmelerini istedikleri için böyle bir yalanın arkasına saklanıp, masumane roller üstleniyorlar. Yemezler. Bu halk artık bugün bunu yemiyor.
TARAFSIZ BİR HÜKÜMET NE SAVCILARLA, NE DE KOLLUK KUVVETLERİYLE İLGİLENMELİ...
Bugünkü rüşvet iddiaları o kadar ayyuka çıktı ki, siz bırakın yurt içini... Yurt dışında bile çeşitli senaryolar ve çeşitli düşünceler ortaya atarlarken, hükümet konuya dibinden giriyor ve tepede kim var - kim yok, hepsini görevden alıyor. Oysa hükümet bunu mu yapmalıydı?.. Hayır... Bugün hükümet savcılara ve emniyet amirlerine dokanmamalıydı. Bugün ayakkabı kutusundan çıkan milyon dolarların nereden geldiğini ve nereye gideceği yönünde takip eden savcıların arkasında durmalıydı. Gerçek iktidar, gerçek hükümet anlayışı böyle olmalıdır.

Hükümet, bugünkü rüşvet iddialarının gerçek kimliğinin bulunması için savcılara ve emniyet birimlerine olağanüstü yardım etmelidir. Bakanların oğulları boğazlarına kadar rüşvet iddiasına bulanmışken, babalarının (Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ifadesine göre) derhal istifa etmeliydiler. Maalesef bunu yapmayan bakanlar, ne yazık ki halka karşı halâ bir şey olmamış gibi davranmakta.
Bugün halkımız,
a) Basının çoğu susturulduğu ve sansürlendiği halde halkın yüzde
90’ının rüşvet iddiasına yönelik haberleri çok iyi bildiğini...
b) Gelişmeleri çok yakından izlediklerini...
c) Siyasete güvenmediklerini...
d) Bu gelişmelerden dolayı iktidardan bakanların görevlerine son
verdirilmesini görmek istediklerini...
e) Başbakan’ın İstanbul Belediye Başkanı’yken söylediği “YOLSUZLUĞU
BABAM YAPSA CEZALANDIRIRIM”ın yerine getirilmesini bekliyor.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *