BU ÇİFTE STANDARTTIR

Duvarlara protest slogan yazanlar hemen bulunup sert şekilde cezalandırılıyor,Anayasal haklarını kullanarak miting yapan gençler,orantısız güç kullanarak eziliyorlar.Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne katılan halk gaz bombalarıyla perişan ediliyor fakat hükümet yanlısı hiçbir eylem görülmüyor,o eylemcilerden kimseye dokunulmuyor.Dün Ankara’da İsrail’i protesto eden eylemcilere dokunulmadığı gibi.

Her icraatınızda yaptığınız gibi suça ve suçluya yaklaşım konusunda çifte standart uyguluyorsunuz.Bir gözünüz hep yumuk.Yanlısınız.Halkın bir kesimine acımasız,diğer kesimine müsamahakarsınız.
Düzmece belgelerle zindanlara tıktığınız yurtseverler hakkında tanıklık yapanların yalanlarına itibar ederek onlarıdinliyor,haksızlığa uğradıklarını haykıranların gösterdikleri tanıklarıdinlemiyorsunuz.
Muhalif belediyelere baskınlar düzenleyerek on yıldır onlara kan kusturuyorsunuz;yolsuzluk söylentileri ayyuka çıkmış AKP’li belediyelerin kapısından bile geçmiyorsunuz.
33 Askerimizi katlettiği için müebbet hapis cezasına çarptırılan PKK canisinin TSK mensubu yurtsever subaylarımız hakkındaki alçakça yalanlarını dinliyor,”komutanlar masumdur,onlarla ilgili bildiklerimi anlatmak istiyorum” diye haykıranlarıduymuyorsunuz.

Malum çevrelerce hemen her gün Atatürk heykellerine saldırılar düzenleniyor,Atatürk’ün resimleri yırtılıp çöp kutularına atılıyor fakat bu alçaklığı yapanların hiçbiri kovuşturulmuyor.Bu kaytaklığı yapanlardan hiçbirinin cezalandırıldığı duyulmuyor.Ama parasız eğitim isteyen Üniversite öğrencileri ağır cezalara çarptırılıyor.

Devlet erkanının,valinin,Rektörün,il emniyetinin gözleri önünde İstiklal Marşı’mıza saygısızlık ediliyor ama bunu yapanların kimlikleri bile saptanmıyor.
Kılık kıyafetlerinden kim ve ne oldukları belli 3 zavallı kız,Atatürk’ün büstüne tırmanarak el kol işaretleriyle,dünyanın takdir ettiği o büyük insana hakaretler ediyor,bu bedbahtların Kadıköy İHL öğrencileri oldukları bilindiği halde kimlikleri saptanamıyor;yaptıkları ahlaksızlığın hesabı onlardan sorulmuyor.

Kendilerine tebliğ görevi veren ortaçağ artığı yobazların,emperyalizme ilk kurşunun sıkıldığı İzmir gibi aydınlık insanlar diyarı kentimizde, modern giyimli bayanları sözle taciz ederek onları kapanmaya zorlamaları bütün yurtta infial yarattı.Kentin en işlek caddesi Kordon’da bu meczupların kadınları tacizleri gün boyu sürüyor,bu alçaklığı halk görüyor,gazeteler resmediyor fakat il emniyeti bunların kim olduklarını belirleyemediğini söylüyor.
Malum zihniyete göre suç sayılmayan kaytaklıklar sokaklarda gözler önünde cereyan ediyor,suçlular cirit atıyor fakat gözler kör,kulaklar sağır.
Bu ülkede Atatürk’ü Koruma Yasası, onun da üstünde “Devrim Yasaları” olduğu halde ve bu yasalar Anayasa’nın 174.maddesiyle güvence altında olduğu halde,bugün ülkenin yönetiminden sorumlu olanların bu yanlı ve keyfi tutumu kaygıvericidir,ürkütücü boyutlardadır.

Amasya Genelgesi’nde M.Kemal,”hükümet üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir”tesbitini yaptıktan sonra devam ederek,”milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır!” diyordu.
Bu doğru tesbit ve temenni geçerliliğini koruyor.