Bu kavga bitmez!

.


Bu kavgaların en büyük sebebi pastadan pay kapmak. Ego şişkinliği, Bencillik, Nefis, Hırs, Bireycilik, Toplumsallaşamamak, Gücü bilgide değilde başka bir şeyde aramak, Paranın kudretine tapmak. Demokrasiye inanmamak, Hukuk tanımamak, yasa bilmemek, En önemlisi ve tehlikelisi “Para olmadan da hiçbir şey olmuyor” demek, bundan sonrası ise teferruat!

Bazen karşı görüşlü insanların dostça, kardeşçe yaşadıklarını görür, hayran kalırsınız. Dikkatle baktığınızda da onları bir araya getiren unsurun menfaate dayalı sulh olduğunu anlarsınız. Karşılıklı “çıkarları” doğrultusunda sadece “paylaşımında” ortaktırlar, bu durumda kutsal ittifakları gereği barış içindedirler. Lakin ortaya bir menfaat çatışması girmeyedursun acımasızca, birbirlerini yercesine saldırıya geçtiklerini şaşkınlıkla ağzınız bir karış açık baka kalırsınız, deminki kardeşlik bumuydu dersiniz!

Hak için haklıdan yana, toplumsal kazanım adına insanlık menfaati için olmayan, bireysel çıkar ve menfaat için yapılan dostluklar hep böyle çıkar anlaşmalarıdır.

Bir gün Mevlana müritleriyle yolda giderken köpeklerin kardeş kardeş oynadıklarını, sarmaş dolaş olduklarını görürler, müritleri, “Ne harika kardeşlik! İnsanlar hayvanlardan ders alsınlar” dediklerinde, Mevlana tebessüm edip, “hele bir kemik parçası atıverin. Ondan sonra siz görün gümbürtüyü!” demiş.

Gerçekten çıkar çatışması söz konusu olunca din, iman, insanlık, dostluk, kardeşlik unutuluveriyor, üç kuruşluk dünya malı için insanlar birbirlerini yemeye başlarlar. Kavgalar, çekişmeler, düşmanlıklar, savaşlar insanları aşıp ülkeler arası oluverir!

En büyük savunma aracındır kalemin. Gerektiğinde korunmak veya hırsızı arsıza, derler ya halden bilmez namussuza karşı kullanabileceğin tek silahındır kalemindir.

Çizgilerin vardır politik bir yazarsındır, gittiğiniz yolda gereksiz yere ansızın tamiratlar tadilatlar başlar, tamamı formalitedir, asıl amaç güzergâhınızın değiştirilmesidir. Siz ısrarcısınızdır çünkü ilkeleriniz vardır. Öte taraftan size her tür silahı kullanarak savaş açanlar kaleminizden ve kalem dostlarınızdan korkmasalar paralarının gücü ile sizi yok edecekler. Siz bunun farkında olmanıza rağmen şerit değiştirmiyorsunuzdur. Adamlarda para çok, eşrafı etrafı vede bilumum kurumları kullanıyorlar. Sadece Ankara’da değil bilumum mahallerde ağabeyleri bol. Bol olsun bol, sizlerin desteğiyle bizim daha bunlarla uğraşacak dermanımız kalemimizde de mürekkebimiz var!

Hayyam derki

Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
Sana soracaklarım var, dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin.
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan, dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Evi barkı olmak nedir? dedim;
Biraz keyfetmek için
Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
Kurt, köpek, çakal makal, dedi.
Ne dersin bu adamlara, dedim;
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
Benim bu deli gönlüm, dedim;
Ne zaman akıllanacak?
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim:
Dizmiş alt alta sözleri,
Hoşbeş etmiş derim, dedi.

 

İşte durum ortada sevgili dostlar, yol engelli, şerit değiştirmek bize zül gelir, ya bu deveyi güdeceğiz ya bu diyarları terk edeceğiz. Kalın dostlukla!

Arşiv

twitter.com/HasanHinisli
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *