YEREL seçimler her zaman olduğu gibi, bu dönemde de kıran kırana
geçeceğe benzer. Son çıkan TMSF ile Sarıgül’e yüklenmek, yerelin
geneline doğru akan en büyük kazanım çizelgesi olma yolunda ilerliyor.
Tabii bu kazanım AKP’nin değil, CHP’nin hanesine yansıyor.
Bunun böyle olmadığını savunanlar elbette çıkabilir ama maalesef bu,
böyledir. Genel seçimin rotasını her zaman bu gibi hatalar tayin eder.
Mesela:
– Kim, nerede oy kaybetmiş?..
– Kim, hangi partiye daha güçlü oy kazandırabilmiş?..
– Kim, bölgesinde daha güçlü olmuş?..
– Kim, üyesi olduğu partiye iyi puan kazandırmış?..
– Kim, söylemleriyle geneli etkileyebilecek güce gelmiş?..
İşte bu sorular her parti için çok önemlidir. Adaylar üzerinden
yapılan siyaset de işte bu soruların içerikleriyle doludur. Tabii bu
doluluk oranı, (hangi parti olursa olsun) verdiği siyasi mesajlarıyla
da öne çıkmaktadır.
Evet, buraya kadar iyi güzel de...
Ya bundan sonra ne olacak?..
Yani, Sarıgül ile yola çıkan CHP’nin, TMSF politikasına karşı
takınacağı politika nasıl olacak?..
Sarıgül, daha da güç kazanmak için neler yapacak?..
CHP, Sarıgül’ün; İstanbul’un tapusunu alması için nasıl politikalar izleyecek?..
Öyle değil mi?..
Son Sarıgül olayından sonra insanın aklına hemen bu sorular
takılıveriyor. Eğer CHP, her şeyi Sarıgül’e bırakarak, “Sanki bir şey
olmamış gibi” davranıp siyasete nazik bir konumda girecek olursa, bu;
CHP’nin sonu olur.
Peki ya nasıl olmalı?..
CHP ne yapmalı?..
a) İstanbul yarışında bölgesel analizleri çok iyi yapmalı.
b) Sarıgül’ün AKP’ye karşı yaptığı büyük projeleri yurt genelinde
değerlendirerek bütün adaylara (ve de aday adaylara) iktidarın elinin
zayıfladığını vurgulamalı.
c) Bölgesel değil, toplumsal vurgularla İstanbul’u kazanmanın
Türkiye’yi kazanmakla eşdeğer olduğunu göstererek Sarıgül üzerinden
yaygın politikayla Anadolu’ya CHP’yi çok iyi anlatmalı.
d) AKP’nin yanlış siyasetinden dolayı etkilenen yurt genelindeki
bölgeleri kazanmanın nelerden kaynaklandığını çok iyi anlatmalı.
e) Ne olursa olsun İstanbul’daki belediye politikasının CHP’ye çok
büyük rüzgar kazandıracağını herkes kabul etmişken... Bunun sadece
bölgesel değil, genel olarak da kapsayacağı illere olan propagandayı
çok iyi yönetmeli.
f) Genel için işleyen siyasetin aslında zemininde yerellerin
katkısının büyük olduğunu ve bunu gündemden düşürmemek için adayların
ve aday adayların kimliklerine dört elle sarılmalı.
g) İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, ve Antalya’daki başarı grafiğinin
çizimini yurt geneline yayarak projelendirmeleri tek ses halinde
sunmalı.
CHP BU KEZ İŞİ ŞANSA BIRAKIRSA BÜYÜK BİR YIKIM YAŞAR...
Partilerarası ittifak arayışında kozlar sadece yerel için değil, genel
olarak da düşünülmeli. Bunu şansa bırakmamak için de bütün partiler
iyi düşünmeli ve iyi analiz etmelidir. Eğer AKP’den kopmaların
hızlanması için bir şeylerin olması gerekliliği savunuluyorsa (Ki
savunulmakta), işte tam da burada bugünkü siyaset gerginliğinin
kayıplarının ve kazanımlarının başlıkları hemen yazılmalıdır.
Daha doğrusu Sarıgül’ü bozguna uğratmak için CHP’nin yanlış aday
seçimini politik anlatımla yurt geneline yaymaya çalışan iktidarın
hatalı politikasının TMSF üzerinden nasıl işlediğini Anadolu insanına
çok iyi anlatması gerekiyor.
Başlıkta da belirttiğimiz gibi, sadece Sarıgül üzerinden politika(lar)
üreterek Kılıçdaroğlu’nun başarısız bir aday seçimini yurt geneline
yaymaya çalışan AKP’nin aslında kendi tuzağına nasıl düştüğünü dev
mitingler düzenleyerek anlatmalı.
Kılıçdaroğlu, yerel kazanımları genele yayarak ve İstanbul üzerinde
oynanan siyasetin hatalarını tek tek anlatarak CHP’ye oy kazandırmanın
politikalarını, bugünden tezi yok hemen üretmelidir.
Yerel seçimler genel seçimler için bir bayrak yarışıdır. Bu yarışın
galibi de, yereldeki iyi çalışmaların ve güzel siyasetin kazanımıyla
mümkün olacağına kesin gözle bakılmaktadır. Ama eğer yereller
kayıplarla devam ederse, işte bu, genel seçimlerin şimdiden sonucunu
gösterecektir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *