GAZETECİLİK dürüst bir makamdır. Çünkü halka sunduğun haberde doğru ve
ilkeli olacaksın. Siyasal mekanizmalardaki gelişmelerin getirisine ve
götürüsüne bakmadan, objektif habericiliğini yapacaksın. Ve halkına
ilettiğin haberlerin arkasında da durmayı bileceksin.
Durmadın mı?..
Vay senin haline.
İşte o zaman ne dürüstülğün kalır.
Ne de adamlığın.
Sanıldığı gibi gazetecilik sadece haberi sayfalara koymak ve halka
sunmak değildir. İlk başta bunu bilmek gerekir. Biz Haberdar ekibi
olarak gazetemizi hazırlarken, “Halkımız mutlaka doğru haberi
okumalıdır” ilkesiyle hareket etmekteyiz. Çünkü verdiğin haber (eğer
yalan - dolan ise) yarın karşına başka bir şekilde çıkar ve seni
makamından indirir.
O makam, halkın sana verdiği, daha doğrusu okuyucunun sana verdiği
dürüstlük makamıdır. Yoksa öyle süslü masa, süslü koltuklar ve altın
çerçevede fiyakalı resimlerle donatılmış geniş salonlar değil.
Bizler gazeteci olarak böbürlendiğimiz ve gururlandığımız tek şeyin,
doğru habercilik ve dürüst yorumculuğun yolunda olduğumuzdur. Bunun
dışına çıkan yorum ve haberler asla safyalarımıza girmez.
HER NE KADAR YEREL OLSAK DA, HABERCİLİK ALANINDA ULUSALCILARA FARK ATARIZ...
Haberler elbette halkımız için önemli. Ama bu önem bizim için çok
değerlidir. Bizler, bu önemi haketmek için elimizden gelen her şeyi
yapmaktayız. Halkımız için gecemizi gündüze katarak, haberi çek ederek
okurumuza doğru ve ilkeli haberciliğimizi yansıtmaya çalışıyoruz.
Bunun yanında her ne kadar yerel basın olarak gazetemiz haberlerini
okuyucumuza Haberdar etse de, kimi ulusal gazetelerin yaptığı
haberciliğin içler acısı olduğunu görmekteyiz. Düşünün, milyon
dolarlık gazeteler, sırf çıkarları uğruna ülkesinin parçalanmasını
gördükleri halde bu tehlikeli gidişatı ne manşetlerine
yansıtmaktalar... Ne de yorum / haberlerine köşe ve sütunlarında yer
verebilmekteler.
Oysa biz(ler), doğru ve dürüst haberciliği tam manasıyla yapmaktayız.
Ne falan partiye, veya ne filan partiye yalakalık yapmaktayız.
Bunlarla hiç işimiz de olmaz. Üstelik milyon dolarlık ulusal basına
karşı daha onurlu ve daha seviyeli bir şekilde haberciliğimizi
yapmaktayız.
Örneğin, yerel seçimlerde karşılaştığımız sıkıntılı günlerimiz...
Ülkemizin kimi gruplara peşkeş çekilmesi... Güneydoğu ve Doğu
illerimizin hemen hemen PKK leşlerine teslim edilmesi yerel basın
olarak sütunlarımızda yer almakta. Ama bu yaptığımız doğru ve dürüst
haberciliği milyon dolarlık ulusal gazetelerde görememekteyiz.
Neden?..
Çıkarları uğruna her şeyi yapmaktalar da ondan.
Hatta, Vahdettin gibi ülkelerini çıkarları doğrultusunda satmaktalar.
Süslü evlerinden... Fiyakalı arabalarından... Güneşli yazlıklarından
mahrum kalmamak için, güzelim Türkiye’nin içinde bulunduğu zor durumu
halkına asla göstermemekteler.
Ama biz, Haberdar ekibi olarak...
Yazar grubumuz olarak...
Muhabirlerimizin haber alımı olarak...
Haberlerimizi fotoğraflarla doğrulamamızı...
Editöryallerimizin haberleri düzenlemesini...
Kısaca gazetecilik mesleğinin her dalında doğru ve dürüst haber
anlayışını, ilkesini (milyon dolarlık gazetelerden) daha onurlu ve
daha vatansever olarak halkımıza ulaştırmaktayız.
Milyon dolarlık ulusal gazetelerin dahi cesaret edemediği haberleri ve
halkımızı ilgilendiren gelişmeleri en iyi şekilde vererek
manşetlerimize taşımaktayız.
Neden mi?..
Çünkü, gazetecilikte doğru ve dürüst haber anlayışı, bizim namusumuz
ve vicdanımızdır. Maalesef diğer gazetelerde bunu görememekteyiz.
Onlar, çıkarları doğrultusunda birbirlerine çamur atarak akıllarınca
politika yaptıklarını sanırlarken... Gözden kaçırdıkları tek şeyin,
halkın karşısında daha da ufaldıklarıdır. Hiçbir kıymeti
harbiyelerinin bugünden sonra kalmamasıdır.
Nasıl kalsin ki?..
Baksanıza, devlet ihalelerine girerek hükümetle iş yapan gazete(ler),
ayaklarına bilerek paranga vurmuşlar. Bu gerçekleri saklamaya çalışan
ve duruma hiç seslenmeyen patronlar, halkına karşı da, “Hükümet bizi
sıkıştırıyor. Rahat hareket edemiyoruz. Yaptığımız ticari anlaşmaları
bize koz olarak kullanabilir, hatta gazeteleri elimizden alabilir”
diyerek masumane yalanların arkasına sığınmaktalar.
Oysa, süslü evlerinden...
Fiyakalı arabalarından...
Güneşli günlerin yazlık adreslerinden...
Vatan için... Halk için... Cumhuriyet için vazgeçselerdi, ne bu
hükümet buraya kadar gelebilirdi... Ne de bugünkü baskı rejimi
kendilerine yapılabilirdi.
Biz ne dersek diyelim gazeteler, yalakalık yapmaya devam ettikleri
müddetçe, asla rahat yüzü göremeyecekler. Çünkü gününde ticari
ilişkilere girerek kendini kıskaca aldırırsan (Ki, bunu hakediyorsun),
halkımızın karşısına çıkıp “Zor durumdayız. Yazarlarımız yazı
yazamıyor. Üstümüzde hükümetin baskısı var” diyemezsin.
ESKİ BABIALİ’NİN KALEMLERİ BUGÜNKÜ GAZETELERDE ASLA YOK... BUGÜNDEN
SONRA DA OLACAĞI YOK...
Haberdar gazetemiz, her ne kadar yerel olarak kalsa da, imkanlarını
her zaman zorlamakta... Yereldeki gelişmeleri dünya ve yurt
haberleriyle eşit görmekte... Hatta ulusal gazeteler olaylara kör
olarak bakarken... Haberdar, halkı için... Doğru habercilik için her
zaman en doğru haberi halkına ulaştırmakta.
Bu ilkeli gazeteciliğimiz bizi 12 yıldır zirveye taşıdı. Bu kadar
yıllık tecrübemizin en güzel yanı ise, halkımızdan aldığımız destek ve
özgüvendir. Tabii bir de, Babıali gazeteciliğini yaşattığımıza
inanarak, kalemlerimizi asla çıkar uğruna kullanmadığımızdır.
Düşünebiliyor musunuz, bugün duayen gazeteci(ler) dedikleri
kalemşörlerin bazıları bile, habercilik alanında yaptığımız şeffaf
haber akışını yapamıyor(lar). Bunun yanında parmak sayısı kadar az
kaldığımız halde, doğru ve dürüst haberciliğin duayenliğini gururla ve
onurla taşımaktayız.
YEREL SEÇİM YARIŞINDA HABERDAR’IN HABER DARLIĞI ASLA OLMAZ ÇÜNKÜ TARAFSIZIZ!..
Bugün yerel seçim yarışı tüm hızıyla devam ediyor. Hemen hemen bütün
partilere eşit duran gazetemiz ve haber anlayışımız, kapılarını
kimseye kapatmaz. Tarafsızlık ilkesi ile hareket eden gazetemizin
çalışmaları, her zaman olduğu gibi, bugünden sonra da aynı şekilde
devam edeceğini herkese göstemekte. Zaten gazetemizin ve haber
portalımızın sütunlarında da bütün partilerin başkan adaylarının
mesajlarını görmeniz bunu kanıtlamıyor mu?..
Aynı şekilde ulusal gazetelerin sütunlarında asla bizim haber
anlayışımızı göremezsiniz. Çünkü onlar taraflı, yanlı ve kendilerine
yakın olanlarla dirsek temas halindeyken... İster istemez halkımız bu
gazetelere tepkilerini göstermektedir.
Ama habercilik olsun...
Siyaset olsun...
Doğru ve ilkeli yayın olsun...
Yerel ve genel seçimler olsun...
Ne olursa olsun...
Seçimin her türlüsünde Haberdar halkına tarafsız haberciliğiyle 12
yılına ulaştı. Bugünden sonra da, bu sayıyı 4’de, 5’e katlamanın azmi
ve şevkiyle haberciliğine devam edecek. Çünkü 12 yıla ulaşmamızın
güzelliği yerelde sıkışıp kalmayıp, geneli de içine alarak ulusumuzun
tüm ilgili alanlarını sayfalarına taşıması olmuştur.
Evet...
Bugün çok mutluyum.
Gazetemiz gücünü siz okurlarından alıyor. Bugünden sonra da böyle devam edecek.
“HABERDAR’da niçin yazıyorsun?” derseniz eğer..
Şunun için: Milyon dolarlık ulusal gazetelerin bile başaramadığı
şeffaf haberciliği HABERDAR yapıyor da onun için.
Nice uzun yıllara.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *