Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları Halk Hareketini Başkalaştırmak!

Halk Hareketini Başkalaştırmak!

.

Bazı kesimler, özelliklede DHA(Doğan Haber Ajansı), gündemi sadece Gezi Parkına sığdırarak olayı bir kaç çiçek çocuğun tepkisi olarak başkalaştırmaya çalışıyor.

Bu olay, ülkenin her yanına yayılmış bir halk hareketidir.

Bu olay, bir parkın içindeki bir kaç ağaç için çıkmasına rağmen genelleşip baskıya itaatsizlik haline dönüşmüştür.

Bu olay, 2B ye, 3. köprünün adına, kentsel dönüşüm adı altındaki rantsal dönüşüme, cezaevlerinde yatan onlarca gazeteciye, yüzlerce aydına karşın bir başkaldırıdır.

Bu olay, çalınan sınav sorularına, peşkeş çekilen devlet kadrolarına, siyasal güdüme giren adalete, cezaevlerindeki baskıya direnmektir.

Bu olay sıfırdan gelip trilyoner olan yöneticileri, hesap sorulmayan yolsuzluklara, dün mücahitken bugün müteahhit olan din simsarlarına bir tepkidir.

Kısaca bu olay halkın topyekûn sivil itaatsizliğidir, başkaldırısıdır.

Ankara, İzmir, Antalya, Antakya, Gazi ve yurdun her yeri Gezi parkıyla aynı yolun yolcusudur. Toplamda birleşilen nokta ise 11 yıllık tek adam, lider sultasını dayatan bir Başbakandır!

Her şeye rağmen bu halk hareketi homojen bir yapıya sahip olmadığı için sürekli bir önderlikten yoksundur. Bu yoksun durum belki birkaç taktiksel ve küçük kazanımlar getirecek olup uzun vadede çok şeye de yaramayabilir.

Bu hareketin önderliği yoktur. Küçük burjuva etkileşim vardır. Küçük burjuvazi halk hareketlerine önderlik yapamaz, aksine kendi ihtiyacı olan taleplerini aldığında arkasına bile bakmaz.

Taksim platformu ne getirir? Devrim, bir durumdan başka bir duruma geçiş, kesin dönüşümdür. Toplumsal değişimlerin insan iradesiyle hızlandırılması devrimleri oluşturur. Belli bir alanda “köklü ve nitelikli” bir şekilde gerçekleşir.

Kitle halindeki bir toplumsal hareketin başlatılmasının söz konusu olduğu, var olan bir rejimi “şiddet kullanımı sonucunda başarıyla yıkarak yeni bir hükümet biçimi oluşturan bir politik değişme süreci.”

Bir devrim, “hükümet darbesinden ayrı tutulmalıdır”, çünkü devrimde bir kitle hareketi ile politik sistemin bütününde önemli bir değişmenin gerçekleşmesi söz konusudur.

Devrimler, var olan siyasi otoritelere meydan okuyan, ancak yine politik sistemi bütün olarak ve kökten dönüştürmekten çok “otoriteyi temsil eden kişilerin yerlerine başkalarının geçirilmesini hedefleyen başkaldırılardan da ayrı tutulmalıdır.” Aynen şuan Türkiye’de olan gibi!

Taksim Gezi Parkı başlığı altında toplanan eylemler ise bir devrimin haberciliğinden çok mevcut hükümetin bu güne kadar farklı uygulamalar ile geleceğinden endişe duyan halkın başkaldırısıdır.

Bu bir halk hareketi olmasına rağmen talepler burjuva demokratik sisteminde yaşayabilineceği yönünde olup Marksist/Sosyalist bir hareket değildir. Reformisttir, ilericidir çünkü halkın kendi içinden gelen bir sivil itaatsizliktir.

Lakin “Taksim platformu” ismi verilen önderlik bu iş için yetersiz ve teorisizdir, dönüştürmeye ait stratejisi yoktur! Taksim platformu meslek odalarından çok siyasi yapılardan oluşsaydı belkide yeterlilik kazanabilecek ve akabinde başarıyı kalıcı bir noktaya taşıyacaktır.

Geldiğimiz noktada ise bir süre sonra gazı alınmış bir kitlenin orgazm olma haline dönüşebilir. Bu nedenledir ki Taksim platformuna siyasi irade hakim olmalıdır, aksi durum kazanılacak olanı geriletecektir.

Mevcut duruma sahip çıkacak bir siyasi önderliğin olmaması hali belkide mevcut iktidarın lehine gelişmelere çanak tutacaktır. Mevcut iktidar ne yazık ki sürekli mağduru oynayarak prim kapmayı alışkanlık haline getirmiş ve buna sesiz kalan bir seçmen kitlesine sahiptir(!)

 

twitter.com/HasanHinisli
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *