İNSANCIKLAR

İnsanlar özgür yaradılışlıdır.Dünyaya öyle gelirler.Bazıinsanlar da köle ruhludur.
İnsanlık tarihinde köleliğe karşıözgürlük bayrağını açanlar,bağımsızlık savaşlarını yürütenler hep özgür yaradılışlı insanlar olmuşlardır.Köle ruhlular ya içinde bulundukları zulüm düzenine boyun eğip sinmişler ya da zalimden yana olup zulmün kılıcını sallamışlardır.

Zalim ve mazlum dün vardı;bugün de var,yarın da olacaktır.Önemli olan,mazlumların zalime karşı birlik olup zulme direnmeleridir.Mazlum,zalimin kılıcını sallarsa insanlık alçalır,kölelik devam eder.
Türk insanı özgürlüğüne düşkündür.Tarihin hiçbir döneminde tutsak yaşamamıştır.Özgür olabilmek için demirden dağları eritmiştir.Bu millet son özgürlük mücadelesini,M.Kemal’in öncülüğünde Kurtuluş Savaşı’yla vermiştir.Bu savaşta gösterilen kahramanlığıdestanlaştıran Diyarbakırlı M.Akif,İstiklal Marşı’mızın yaratıcısı olmuştur.
“Ben ezelden beridir hür yaşadım,hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!”… dizeleriyle Türk’ün hür ve bağımsız yaşama azmini anıtlaştıran şair,milletimizin gönlünde ölümsüzleşmiştir.

Türk milletinin ve onun gösterdiği kahramanlığın tasvir edildiğiİstklal Marşı’nı anlamamak,Türk milletini anlamamaktır.İstiklal Marşımıza saygısızlık,Türk milletine ve onun canhıraş verdiği kurtuluş mücadelesine saygısızlıktır.İstiklal Marşı’na saygısızlık,Türk milletinin duygularını,isteklerini,hasletlerini dile getirmiş olan marşın şairine saygısızlıktır.
Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nin yeni öğretim yılına açılış töreninde birkaç öğrenci,İstiklal Marşımız okunurken ayağa kalkmayıp saygısızca,utanmazca yerlerinde oturdular.Ulusal bilinçten yoksun,bağımsızlık nedir bilmeyen,köle ruhlu bu ümmetçi- türbanlı öğrencileri yüce milletimiz nefretle kınadı. İzmir’e giren Yunan palikaryasının Türk bayrağına yaptığı saygısızlıktan farksız olan bu alçaklığı şiddetle lanetledi.Ruhları satılmış bu cahil öğrenciler,İstiklal Marşı şairinin de Diyarbakırlı olduğunu bilmiyorlar belli ki.

Bakan’ın,il valisinin,Üniversite rektörünün,dekanların,öğretim üyesi profesörlerin,emniyet yetkililerinin de hazır bulunduğu bu törende,Türk milletine ve onun değerlerine ağır hakaret eden bu hasta ruhlu sözde öğrencilerin kimler olduğu,arkalarında kimlerin bulunduğuyla ilgilenilmedi.
Askerimize pusu kuran,polislerimizi katleden,Atatürk’ün heykellerini parçalayanların bu gibiler arasından çıktığı biliniyor.Türkiye Cumhuriyeti’ne,onun ordusuna ve değerlerine kin ve nefret besleyen öğrenci kılıklı bu utanmazlar tek tek saptanarak önce sorguya alınmalı,sonra da rehabiliteye tabi tutulmalıydılar.

En küçük bir eleştiri karşısında kükreyen hükümet yetkililerinin ,bu çirkin davranışa yönelik tek bir söz söylememeleri,milletimizi derinden üzdüğü gibi bu densizleri de yüreklendirmiştir.Devlet ricali benzer sessizliğini,Atatürk heykellerinin parçalanışı karşısında da sürdürülüyor ne yazık ki.
İstiklal Marşı’mıza bu çirkin saldırı yapılırken devlet erkanının olayı görmezlikten gelmesi bağışlanamaz.