Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRI!

KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRI!

.

Adına mühimmat denen yakıcı,yıkıcı,öldürücü silahları üretmek kadar saklamanın bile çok zararlı, tehlikeli olduğu, 25 Mehmetçiğin şahadetine mal olan  bu son faciayla bir kez daha görüldü.

Kendi putunu kendi yapıp kendisi  tapan insan, kendini ve türdeşini öldürecek silahı da kendisi yapıyor. İnsan, barış içinde birlikte yaşamayı başarabilirse, silaha gereksinim duymayacak.Ama büyük balık küçük balığı yutmaktan vazgeçmediği, yani insanlık emperyalizmi yok edemediği sürece savaşlar,facialar,  ölümler de sürecek.
İnsanın insan  eseri silahla ölümü trajedidir, cinayettir. Kaza,kusur,ihmal bu cinayeti ortadan kaldırmıyor..

Askeri mühimmat deposunun ihmal yada sabotajla patlaması sonucu 25 askerin feci ölümü kaçınılmaz mıdır? Olasılıklar sıralanarak bu olayın  yaşanmayabileceği söylenebilir belki. Keşke Olasılıkların en hayırlısı gerçekleşseydi de milletin yüreğine kor düşmeseydi; evler yangın yerine dönmeseydi.
700 bin kişilik dev bir gücü ayakta tutan sütunlar yıkılır, moral değerler zayıflatılırsa, mühimmat deposu yangınından   daha beter yıkımlar olur. Ateş topu tek yüreğe, tek ocağa düşmedi.25 Mehmetçik şehit ama 75 milyon yaralı. Her taraf  yangın yeri.

Al bayrağa sarılı cenazeler sessiz; bir de neler olup bittiğinden habersiz bebekler sessiz. Ölüm sessizliği denen şey bu olsa gerek. Ama yüreklerde fırtınalar kopuyor,şimşekler çakıyor.Acılar ağıta dönüşüp boşlukta yankılanıyor. 25 asker ölmüş, 25 yürek durmuş, 25 can can gitmiş,
Sessizliğin en derin olanı, alevler içinde ölümü görmüş  bir yaralı neferin akan gözyaşlarında donmuş da kalmış gibi. Yaralı ruhunda derin acılar çekmekte olan  bu gazinin şakaklarına süzülen  yaşlar, onun o cehennemde yaşadıklarını  anlatır gibi. Kımıldamadan yatan,yaşlarını yanaklarına akıtan bu asker,silah arkadaşlarının parçalanışına tanıklığını, yorgun bedeniyle eksiksiz anlatıyor.Olayın sorumluları sebep ararken,”kaza mı sabotaj mı” diye tartışırlarken  o, bu görevi de yapıyor.

Bir insanın hiç konuşmadan akıttığı iki damla göz yaşıyla bu kadar çok şey anlattığına tanık olmanın ağırlığı altında nefessiz kalıyor, beden dilinin söze üstünlüğüne yüreğimiz titreyerek  tanık oluyoruz.
Mehmetçik sessiz, vakur, için için  ağlıyor.Derin acılar içinde belli ki.İnsan 1000 yıl kahır çekse,içi sökülürcesine böyle sessiz ağlamaz;ağlayamaz.

Zamanla ölümler unutulacak. Acılar azalacak.Kederin yerini sabır alacak.Hayat devam edecek fakat tarifsiz acılarını,kavrulan yanaklarına bıraktığı gözyaşlarıyla bu yaralı asker hafızalardan hiç silinmeyecek, öyle kalacak.
25 Mehmetçikle birlikte milletimizi de yakan mühimmat deposu faciası, askerlik tarihimize  bir cümleyle geçecek ama Türk Ordusu’na yönelik çok yönlü kuşatmanın doğurduğu acılar üstüne kitaplar yazılacak. 
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *