Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları KESİN ADAY BİZİM AHMET!

KESİN ADAY BİZİM AHMET!

.


Yerel seçimler yaklaşıyor, yaklaştıkça da aday olacak siyasilerin heyecanı üst seviyelere yaklaşıyor. Aday adayları yavaş yavaş ortalara çıkıyor.

Aday adayları netleştikten sonraki süreçte kişilerden çok partileri yazacağız. Çünkü artık partilerin seçim beyannameleri, liderlerin verdikleri sözler yapacakları vaatler seçim sonuçlarına direk etki edecektir.

Bizde yazılarımıza bu doğrultuda şekil vermeye çalışacağız. Bu arada da aday adaylığıyla geçen süreçte başımıza gelenleri birazda fıkralaştırarak ara sıra yazacağız.

***

Son bir aydır olası aday adaylarıyla yaptığımız sohbetlerde duyduğumuz gördüğümüz Karadenizli Temel fıkralarına taş çıkartacak komiklikte konularla doldu taştı.

Kimi; Enter tuşuna bastık işlem tamam, derken. Kimi için genel başkan dayısının torunu.

Kimine bakıyorsun; Şu partinin Genel Başkan Yardımcısı bırakın sadece hemşerisi olmasını, köyleri arasındaki mesafe “yere tükür kuruyana kadar, bi koşu gider gelirsin,” o kadar yakın.

Adamın yüzüne bakıyorsun; Ulan oğlum sen oralı değilsin ki?

Muhatabında senin yüzüne bakıyor, bakarken de pişkin pişkin sırıtmayı unutmuyor; Abi sen bilmiyorsun demi? Yahu bizim aslımız oralı. Halen orada oturan amcalarım var. Bugüne kadar bilmeyip o an duydukların karşısında senin hayretten ağzın bir karış açık kalıyor!

Sonra duyuyorsun ki adam aday olmak için ilk şart olan “partiye üye” bile değil. Tek derdi basında kendinden bahsettirmek. Düştüğün pozisyon on numara madara olma hali olmasına rağmen bu haline gülmekten de kendini alamıyorsun.

***

Geçen hafta cuma günü sabah saat 10 civarı siyaset dünyasında oldukça renkli bir arkadaşım aradı, hoş beş sohbet ederken sıra siyasete geldi ve İstanbul 3. bölge denilen bizim bölgeden Belediye Başkan adayları içinde kimler olabilir diye sordu. Bende, mantığımdan çok duygularımla cevap verip “şu ilçeden Ahmet” olabilir dedim.

Akşam doğru saat 5 civarında “Ahmet” telefon açtı; Abi biliyormusun bu gün beni falan ilçeden  “şu” aradı, adamı tanımam bilmem, o beni tanıyormuş.

Ben; Eee.

Ahmet, adam diyor ki “Geçenlerde bir iş için Genel Merkeze gitmiştik, gitmişken bizimde bir katkımız olsun diye senden bahsettik, artık genel merkezde kontenjanlardan sonra ilk sırada senin adın geçiyor, merak etme bizimde Genel Başkana biraz sözümüz geçer, seni desteklemeye devam edeceğiz(!)”

Ben; Ahmet oğlum, sen göle maya çaldın, onlar ya tutarsa diye hayali yoğurdun peşindeler. Olura yanına gelecek olanlar şimdiden belli olmaya başladı, bak çevren çoğalıyor, kahkahayla telefonu kapatıyoruz.

Lakin bende bir merak bir merak demeyin gitsin. Hatta “Ahmet” için sen neymişsin be demeye başladım.

Aldı beni bir düşünce, kendi kendime soruyor bir türlü mantıklı cevap veremiyorum. Sadece belirsizliğe sığınıp; Ulan burası Türkiye be, olur mu olur diye kendimi teselli ediyorum.

Bir süre sonra yine bir telefon, bu kez başka bir siyasi; Abi ya “Ahmet” kesin adaymış, biliyormuydun?

Bende eski ankesörlü telefonlarda kullanılan jeton tık etti. Sabah sohbet ettiğim arkadaş muhakkak bir yerde konuştu, duyan diğerine, diğeri öbürüne, öbürü filana, filan feşmekan’a derken kulaktan kulağa en son dönüp dolaşıp bana gelmişti.  Bizim “Ahmet” bırakın aday olmayı, başkan olmuştu bile(!)

*Ahmet hayali bir isim olup gerçek kişi anlaşılmaması için takılmıştır!

 


Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *