Evet, bu Swoboda varya hani kendini sosyalist sanan Hannes Swoboda! Basit ve sığ siyaset yaparak Emperyal emellere Sosyalist ismi karıştırmaktan hiç geri kalmamıştır.
Bu Hannes Swoboda tipindekiler ne yazık ki solun içinden oldukça çok çıkmıştır kıta Avrupa’sında!
Bunlar uzunca zamandır başını İngiliz işçi partisinin çektiği bir katarın içindeler. İngiliz İşçi Partisini bilirsiniz, şu Irak işgalinin fiilen içinde olan sözüm ona solda olduğunu iddia eden Tony Blair’in emperyalizmin uşağı olan partisi(İngiltere'nin Irak Savaşı'nda yaptıklarını araştıran soruşturmada kamuoyundan bilgi saklamak ve kamuoyunu yanlış yönlendirmek ile itham edilmiş olup soruşturma devam etmektedir!)
Siemens Türkiye'de ihalelere giriyor, Almanya mahkemeleri rüşvetten ceza veriyor, dönemin CHP Grup Başkan vekili Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP'li milletvekilleri Siemens yönetiminin de sorumluluklarını Kabul ettikleri bu davanın ve rüşvetin peşini bırakmıyorlar. Naylon Sosyalist, Hannes Swoboda'nın eşi, Avusturya’nın eski Devlet Bakanlarından olan Brigitte Ederer ise o dönemde Siemens'in Türkiye'yi de içine alan "Central Eastern Europe" bölümünden sorumlu yönetim kurulu üyesidir. 1999-2006 dönemini kapsayan ve Münih Savcılığınca yürütülen soruşturmaların sonuçlarına göre tespit edilen yolsuzluğun boyutu 420 milyon Avroyu aşmıştı. Siemens Yönetim Kurulu Başkanı (CEO) Klaus Kleinfeld, gruba yöneltilen yolsuzluğun boyutlarının tahmin edilenden de büyük olduğunu, söz konusu soruşturma sonuçlarına dayanarak açıklamıştı. Yaşanan bu skandallar döneminde Swobada’nın eşi Avusturya’nın eski Devlet Bakanı Brigitte Ederer, Siemens’in Türkiye’deki telekom, rüzgar enerjisi ve nükleer alandaki yatırımlarından sorumluydu(!)
2010 yılındaki Anayasa referandumunda CHP'nin “Evet” demesini isteyen Swobada şimdi de Avrupalı bir "sosyalist" olarak AKP'nin kurmak istediği yeni düzenin ve yeni Anayasanın yılmaz bir savaşçısı olur.
Şimdi siz karar verin bu kişinin solcu olup olmadığına!
Biz bu tatlı su solcularına diyoruz ki; Solcu olmanın yazılı bir kanun maddesi yoktur. Ancak bilimsel tarafı vardır, etiği vardır. Önüne gelenin ben solcuyum diyerek vereceği zararların önüne geçmek için ahlakı ve onun getirdiği bir takım ilkeleri vardır.
Irakta öldürülen, tecavüz edilen, işkenceden geçirilen milyonlara “kulak tıkamamaktır” solcu olmak!
Uludere’yi görüp “direnmektir” solcu olmak!
Suriye’deki katliama “dur” demektir, emperyalistlerin kışkırtmasına “direnmektir”, her ulusun kaderini belirlemesine “katkı” sunmaktır solcu olmak!
Gazetecilerin cezaevlerine girmesini “engellemektir”, solcu olmak!
Karısının üst düzey yönetici olarak çalıştığı Siemens firmasının Türkiye’de dağıttığı rüşvetlere ilişkin gerekli soruşturmaları açtırmayanlar hakkında verdiği soru önergesine karşın yarım kalan hesabını eline geçirdiği fırsata çevirmemektir solcu olmak!