Mum Işığında Seçim Olan Bir Ülkede Demokrasi Beklenemez!..

TÜRKİYE yerel seçimi bu derece yaşayacağını bilse inanın adaylar ve
aday adayları asla bu yarışa girmezdi. Çünkü seçimlerde yaşanan kavga
ve dövüşler... Adam yaralamalar... İnsanların ölmeleri... Muhtar
adaylarının birbirlerine olan gıcıklıkları... Sandığa ne derece
yansıdı, haberiniz var mı?..
Bu seçimde kimin ne yaptığı belli değil. Hiç kimse ülkenin içinde
bulunduğu kritik durumun farkında dahi değil. Herkes futbol takımı
tutar gibi ölümüne parti tutuyor ve öldüresiye bilinçlenerek
birbirlerine adeta kan kusuyor.
"Hayır, öyle değil" diyen beri gelsin.
Sosyal paylaşımlara girdiğinizde herkesin gördüğünü siz de görüyorsunuz:
1- Kimin kimi yaraladığını...
2- Oy sandıklarının nasıl kaçırıldığını...
3- İstanbul'da ve Ankara'da oyların nasıl yakıldığını..
4- Görüntülerle oyların nasıl yakıldığını gösteren video görüntüleri...
5- Kimin eli kimin cebinde misali oyların nasıl sayıldığını gösteren filmler...
6- Ankara'da Mansur Yavaş'ın oylarının arttığının görülmemesi için
Gökçek'in yaptığı eylemler...
7- Edirnekapı İGDAŞ'ta oyların toplu şekilde resimlerinin çekilmesiyle
"oy sandıklarının" bekletilmesi... (Aslında halk o resimde, oyların
sonuçlarının hangi partiye yansıdığını görmeliydi).
8- Ve en önemlisi de kaderi belirleyecek oyların birçok ilde
elektriklerin kesilerek mum ışığına mahkum ettirilmesi...
9- Sayımların yapılacağı okullara partililerin hücum ederek sonuçların
açıklanmasını engellemesi.
10- ...Ve halâ belli olmayan seçimin kaderini, taraftar partililerin
aşırı hücumlarıyla engellemesi.

TEK TESELLİMİZ BÖLGEMİZDE İMAMOĞLU'NUN KAZANMASI OLDU...

Yandaş medyanın halâ açıklayamadığı ve tüm haksızlıklara karşı Mansur
Yavaş'ın nasıl savaştığını bir türlü cesaret edip de söylemediği bir
dönemde yaşıyoruz.
Sadece söylemek mi?..
Yazamıyor bile...
Akşam televizyonlardan gördük, Mansur Yavaş'ın nasıl oylarını son
dakikalarda artırdığını.
Fakat o da ne?..
Yandaş medya ekranda oy yüzdelerini gösteren grafik rakamlarını değiştiremiyor.
Siz bırakın değiştirmeyi, değiştirmeye cesaret bile edemiyor.
Neden?..
Nedenini herkes biliyor, açıklamaya gerek bile yok...
Tüm bu olumsuz gelişmelerde yüzümüzü az da olsa güldüren ise,
bölgemizdeki adayımızın kazanmasını görmek oldu.
Evet, Ekrem İmamoğlu kazandı. Hem de büyük bir oy patlamasıyla. Yani
geçtiğimiz seçimde aldığı yüzde 30 oyunu yüzde 50'ye çıkararak...
Aslında bu oy patlamasının aynısını tüm Türkiye'den bekliyorduk. Nedense olmadı.
İşte tam da burada CHP'nin, "Neden böyle oldu?.. Böylesine ihtişam bir
kalabalık varken neden bu oyları aldık?" diye oturup düşünmesi
gerekiyor.
Eğer merkezi yönetimde değişiklikler olacaksa acilen derhal değiştirme
yapmalıdır. Eksikliklerini analiz ederek sonuca ulaşmayı hedef haline
getirmelidir.
Çünkü önümüzde bir de genel seçim var.
Hiç olmazsa genel seçime kadar halkın nabzını yoklayarak kimlerin
değiştirilmesi... Hangi isimleri, kimlerin yerine getirme
çalışmalarını derhal yapmalıdır...
Yoksa, genel seçimde de hüsrana uğranılacak.
Bizden söylemesi.

BU SEÇİM GEÇİM KAYNAKLI GÖRÜNDÜ... AMA EN KÖTÜSÜ, MUM IŞIĞINDA SAYIM OLDU...

Bir ülkede seçim arifesi mitinglerde katılımlar akçeye dönüşmüşse...
Toplum da buna alıştırılmışsa... Vay o ülkenin başına gelenler.
Ayrıca, geçinmeyi seçim sonucuna bağlayan bir toplum olarak çıktık
ortaya. Bunu da nereden çıkardın diyenler, medyada aslını
izleyebilirler. Sosyal medyada içeriğine ulaşabilirler. Seçimlerde
analiz edilen oy sonuçlarının tutup tutmadığını da rahatlıkla
görebilirler.
Ama işin en kötüsü de oy sandıklarının bir anda çağ dışı sayımına
şahit oluşumuz oldu. Bu sayımları belgeleriyle birlikte resimlenen
karelerde görüşümüz oldu. Yani elektriksiz bir ortamın yaratılmasıyla
sandıkların akıbetinin ne olabileceğinin tahminlerini yürütmemiz oldu.
Düşünün bir kere, modern bir ülkede yaşıyorunuz. Bilgisayar çağını
yakaladık diyoruz. Okullara tablet bilgisayar dağıttık diye
övünüyoruz. Ama bu çağdaş görüntüyü elektrikleri keserek bir anda
ortalığı cehenneme çevirebiliyoruz.
Yani ne tablet bilgisayarlar çalışır...
Ne modern Türkiye'nin teknolojisi hizmet verir...
Ne de sosyal ağların sonuçlara ulaşması sağlanabilir...
Tabii buna bir de okul önünde yığılmaları eklersek...
Siz buna demokrasi diyebilir misiniz?..
Eskişehir'de de CHP oylarını kaçıran ve koşan partiliyi de
hatırlarsak, demokrasinin Türkiye'de nerede olduğunu tahmin etmeniz
güç olmaz.
CHP ve MHP bu gelişmeleri dikkate alarak önümüzdeki genel seçimde
tedbirlerini derhal almalıdır.