Pusula Ahlak

 İnsanoğlu yaşamı boyunca bir felsefe belirler ve koşar adımlarla o düşüncenin peşinden ilerler.Hayatının her anında savunmaya ve insanları tarafına çekmeye çalışır.

 

Ben ise savunmuş olduğum sözü ayakta tutabilmek için çoktan havlu attım ringe.

'' Geminin karaya oturmasını istemiyorsan pusulan Ahlak olmalıdır...''  

Peh ! Hemde 21. yüzyılda.Günü kurtarma çabası içerisinde olan birçok korsanın arasında söylenecek söz mü benimkisi ? Alavere, dalavere, kuyu kazmalar, arkadan vurmalar...

 

Kısacası Ahlak günümüz de terk edilmiş bir diyar.Ahlak'tan uzaklaşanında, ahlaka yaklaşanında durumu aşikar.Bu devir de malesef ki ahlaksızlıktan fayda var.Ahlak'a yaklaşıp, ortada kalan yanar.

Önce tarafını belirleyeceksin.Bu taraflar ahlak ve ahlaksızlık değil elbette ! Kim yada kimlerle ahlaksızlık yapılacağı...Başı çekebiliyorsan ve bu gemiyi tek başına yürütebiliyorsan ne ala !

Büyük adam olmuşsun demektir.Hayırlı olsun !

 
Malumunuz geçenlerde gazetemiz Haberdar'ın soyulması medyada geniş yer buldu.

Bizde böyle bir ahlaksızlığa maruz kaldık ne yazık ki.

Oysa geniş bir sevgi kitlesine sahipken bu tür bir olayla karşılaşılması aklımın ucundan dahi geçmezdi.

Eee diyorum yaa devir bozuldu. Kime, nasıl güveceğimizi şaşırdık haliyle…Şimdi siz diyeceksiniz ki  eee kardeş biz İstanbul' luyuz !  

eee bende diyorum ki haklısınız !

Peki bunları hiç mi gören, duyan yok ?

Unutulmuş zulme sessiz kalanında zalim sayıldığı !

Gözümüz kör, kulağımız sağır, dilimiz lal ! Hırsızlıklar, arsızlıklar, dolandırıcılıklar...

Ne yazık ki bir yerlerde hep eksiklikler, ezilenler var.

Sadece bu tür olaylarda değil elbette ! Kurumlarımız, kuruluşlarımız, hatta ve hatta Devletimiz çalışanları tarafından baba dükkanı gibi kullanılır hale geldi.

Bunlara yine dur diyecek kişiler bizleriz.
...