SON günlerde ortaya çıkan rakamlar çekişmelerin daha da setleşeceği
yönünde gelişiyor. Hele ki son birkaç gün içinde meydana gelen olaylar
zinciri, yerel seçimlerin çok ciddi bir müsabakaya döneceğini de
göstermekte.
Örneğin, birkaç gün önce belediye zabıta ekiplerinin Sarıgül
afişlerini gece yarısı operasyonuyla indirmesi, Kadir Topbaş’ın
Sarıgül’den bir hayli korktuğunu gösteriyor.
Şimdi bazı kişiler bize şunu söyleyebilir:
– “Efendim, Topbaş, Sarıgül’den niçin korksun? Eğer afişler gerçekten
söküldüyse (Ki, bu söküm işi görüntülerle ispatlandı) bu, birkaç
heyecanlı kişinin hareketi olarak algılanmalı. Yoksa Topbaş neden bu
olayda suçlansın ki?”
Biz de bu soruya aynen şu yanıtı verelim:
– “Kadir Topbaş, eğer zabıta ekiplerinin bu yaptıklarından sonra hemen
meydana çıkıp, ‘Ben böyle bir şeyin olmasını istemedim. Hatta
istemezdim. Ama birileri kendini particiliğe aşırı şekilde kaptırarak
CHP’li Sarıgül’ün afişlerini indirmeye kalkmış. Böyle şeyi asla tasvip
etmiyorum. Yapanları da kınıyorum’ deseydi, durum daha başka olurdu.”
Öyle değil mi?..
Ama gelin görün ki ne böyle bir karşı ifade var... Ne de özür. Sadece
afiş toplama eyleminin gece yarısı yapıldığı için ve medyanın da bunu
vermediği için Topbaş, gayet rahat hareket etmekte.
İşler böyle gelişirken, bölgesel çıkışta ve toplumsal hareketlilikte
epey tecrübesi olan Sarıgül’ün eline çok büyük kozlar vermiş oldu.
Elbette Sarıgül de bu fırsatı kaçırmaz.
Bal gibi de kullanır.
Çünkü yerel demek, seçim demek.
Üstelik bu seçimler, geçmiş yıllardakine benzemeyen seçim. Bir defa bu
yerel seçimlerde kim büyük şehir(ler)i kazanırsa o, büyük zafer elde
etmiş olacak. En azından parti çalışmalarının topluma yansımasındaki
en büyük katkı, büyük şehirlerin kazanımlarıyla gerçekleşecek.
O yüzdendir ki hem CHP, hem MHP ve hem de AKP yerel seçimleri kazanmak
için büyük bir hırsla çalışıyor. Ama sonunda seçimlerde gülen, halka
daha çok yaklaşan olacak.
İşte tam da burada Sarıgül’ün gücü yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Nasıl çıkmasın ki?..
Sarıgül’ün seçim afişlerinden tutun, medyada çıkmasına kadar sansür
uygulayan iktidar, tam bir bocalama içine girmiş durumda. Bu
bocalamanın adı, “Sarıgül’ün fena halde gelişi” oluyor.
Bunu iktidar partisi de kabul etmekte.
Eğer Topbaş (yani iktidar), Sarıgül’ün gelişinden rahatsız olmasaydı,
ne afişlerin gece yarısı operasyonuyla indirilmesi eylemi
gerçekleşirdi... Ne de telveizyonların ve gazetelerin manşetleri
Sarıgül’e yasaklanırdı.
Aslında böylesi bir yasaklamalar Sarıgül için daha da iyi oldu.
İktidarın Topbaş’ı çok büyük bir hataya imzasını atmış oldu. Bu da
Sarıgül’e (istemese de) büyük bir koz vermiş oldu.
Birkaç televizyonun ve gazetenin Sarıgül’ü manşetlerine taşımaları ve
haber yapmaları CHP için yeterli oldu. Zaten yereller için yapılan
nabız yoklamaları niteliğindeki seçim anketleri de, genel seçimlerde
CHP’nin ve yerellerde Sarıgül’ün büyük atak yapmasına neden oluyor.
Bu da, iktidarın ve Topbaş’ın büyük yanlışlıklarıyla Sarıgül’ü
İstanbullu’ya daha da perçinlemiş oldu.
Tabii, hemen gerisinde Sarıgül’ün programları devreye girecek.
Ne zaman mı?..
Yerel seçime birkaç gün kala.
Nedir o programlar?..
Elbette İstanbullu”nun trafikte çektiği çileye karşı önlemler... /
İnternet için getireceği bedava formülü... / Metroların yanlışlığının
düzeltilmesi çalışmaları... / Arabalar için park sorunu... / Yeşil
alanların çoğaltılması... / SİT alanlarının yeniden ele alınması... /
Hazine arazilerinin durumu... / Yayalar için düşünülen kolaylıklar...
/ Okullar için getirilecek kolaylıklar... / Otobüs, metro, tramvay ve
deniz yolları ulaşımlarının daha iyi hale getirilmesi... / Toplum
taşıma ücretlerinin düşürülmesi... / ...Ve Mustafa Kemal Atatürk
adının İstanbul’da anıtlaşması.
Tabii, bunlar şimdilik aklımıza gelen birkaç tane çözüm yolları...
Buna bir de binaları, kamu alanlarını, otomobiller ile ilgili
yenilikleri, yeraltı çalışmalarını ve ağaçlandırma işlemleri ile orman
arazilerinin yeniden İstanbullu’ya kazandırılması programlarını
eklersek, bu yazının sütuna sığıması asla yetmez.
Ama şu var ki Mustafa Sarıgül hem İstanbul’a ve İstanbullu’ya yeni
şeyler kazandıracak... Hem de her şeyi silbaştan yenileyerek 30
Mart’ta yepyeni bir İstanbul’la CHP’nin oylarını katlayacak.
Onun için yerel seçimler çok önemlidir.
Hele ki İstanbul, bu önemlerin en başında gelir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
