Haberdar Gazetesi Yazar Yazıları SİYASSETLE MÜCADELE DÖNEMİ

SİYASSETLE MÜCADELE DÖNEMİ

.


                                             TERÖRİSTLE  MÜZAKERE  SİYASSETLE  MÜCADELE  DÖNEMİ

AKP’nin derdi  laik cumhuriyetledir; cumhuriyeti kuran kadroyladır; yani Atatürk’le ve onun silah arkadaşlarıyladır.Çünkü Atatürk,işbirlikçi feodal devleti ve onun gerici ideolojisi şeriatı yerle bir ederek onun yerine çağdaş,demokratik-laik Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.
Teokratik devlet artığı şeriatçılarla demokratik laik cumhuriyetçiler arasındaki savaş 1920’den beri sürüyor.
Son on yılda ülkede denge,Atatürk karşıtı bu dinci-gerici kesimin lehine değiştiği için,bunlar dün yapamadıklarını bugün tek tek  yapıyorlar.Güç ellerindedir çünkü.

Laik cumhuriyetin çağdaş kurumlarının içini boşaltıp devleti dönüştürüyorlar.Devrim Yasaları’nı çiğneyerek laik eğitim kurumlarını medreseleştiriyorlar.Okulları İmam-Hatipleştiriyorlar.Okullardan Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe”sini,kamu kurumlarından onun fotoğraflarını indiriyorlar.Yurdun çeşitli yörelerinde Atatürk heykellerine saldırıyorlar.Malkara’da Atatürk heykelinin elektrik direğine asıldığı haberinden sonra ,dün de İzmir’de adliye binasının duvarlarındaki  Atatürk fotoğraflarının yerlere atıldığı haberini okuyarak kahrolduk.

Kurtarıcı Atatürk,ulusun hafızasından silinmeye çalışılırken onun tepelediği işbirlikçi hainler vatansever-dindar ilan edilerek anıtlaştırılıyorlar.Bunlar millete,haksızlıklara uğramış masumlar,Cumhuriyetin zulmünü görmüş mazlumlar olarak takdim ediliyorlar.
Kurtuluş Savaşı’mızı ve cumhuriyet tarihimizi anlatan hangi kaynağa bakılırsa bakılsın,İngiliz işbirlikçisi hain ve  genç cumhuriyete başkaldıran asi olarak tescillenen Şeyh Sait’in heykeli dikiliyor.Aynı yolun yolcusu olduğu için İstiklal Mahkemesi’nce vatana ihanetten idam edilen İskilipli Atıf Hoca’nın öcü alınmak istercesine,Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yapılan bir hastaneye onun adı  veriliyor.Böylece,Atatürk’e karşı bu hainlerin safında yer alınarak topluma,Atatürk’ün suç işlediği,dindarlara zulmettiği  yalanı söylenmek   isteniyor.

Öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki süreçte,”Kuvayı  Milliye”yi sırtından vurmak için iç isyanlar çıkaran Çerkez Ethem’in,Anzavur’un ve  diğer tüm hainlerin de heykelleri dikilecek,adları  kamu kurumlarını  süsleyecektir.Fakat öyle anlaşılıyor ki onlardan önce 40 bin yurttaşımızın katili bölücü başına “ iadei itibar” edilecek; artan terör sorunu,Kürt halkının seçilmiş vekilleriyle değil de,onunla görüşülmeye başlanacaktır.Düne kadar,”teröristle asla görüşmem;terör sorununu siyasilerle   müzakere ederim” diyenler bugün,” terörist başıyla müzakere masasına oturacağım” diyorlar.
Hani siz teröristle mücadele,siyasetle müzakere edecektiniz? İki ayda  n’oldu, ne değişti de bu derece çark ettiniz?
Akla ziyan bu çelişkili tutum,Atatürk’ün üniter ve ulusal devlet anlayışına karşıtlığın bir tezahürü gibi görülüyor.Bu,konjonktüre göre devlet yönetmek  ya da pusulayı şaşırmak değilse eğer,teröre teslim olmaktır.”Terörle bir yere varılmaz” sözünü boşa çıkartmaktır,kendini inkardır;şehide saygısızlıktır.Bu  gaflettir,dalalettir!  
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *