Türk Ulusu Atatürk’e Ve Cumhuriyeti’ne Sahip Çıktı! Çıkmayanlar Utansın
HER bayram(lar)da olduğu gibi, bu bayramda da devletin zirvesi
kutlamalara katılmamak için sürekli bahane uyduruyordu. Özellikle
Çankaya’da oturan devletin başı, bu bayramda da devletin bayramından
kaçmak için elinden geleni yapıyordu.
Ama ne olduysa, aniden kararını değiştirdi ve kutlamalara katılma kararı aldı.
Peki neden?..
Nedenini biz söyleyelim:
1– Rahatsızlığını dile getirirken, bu kez gerçekten Türk ulusunun
bayramından kaçmak olduğu bal gibi sırıttı...
2– Bu seferki Cumhuriyet Bayramı’na gelmediğinde, Türk ulusunun
tepkisinin kendisine karşı arttığını daha iyi görmeye başladı...
3– Marmaray açılışında bulunarak, Cumhuriyet Bayramı etkinliklerinden
uzakta durabilmenin alternatifini AKP kurmayları kendisine yarattığı
için...
Tabii bu Cumhuriyet Bayramı da AKP için engellenmeliydi. Sonuçda
Marmaray açılışı onlar için bulunmaz bir fırsat oluşuverdi. Ancak
mühendislerin, “Marmaray açılırsa bu çok büyük tehlike oluşturur”
tehlikesini dikkate almadılar. İnatla tam da 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı kutlamalarına Marmaray açılışını denk getirerek, bayramı
engellemek istediler.
Daha doğrusu, bayramın sönük geçmesi için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Ama ne oldu?..
Başaramadılar.
Başardıkları tek şey, yine polislerin oyuncak arabaları olan
Toma”ları... Biber gazları... Gaz bombalarını devreye sokmak için
halkın karşısına çıkardılar.
Oysa bu bayramda, bu halka bunu yapmak çok büyük bir ayıptı. Nedense
bu ayıbı da başardılar ve İstanbul’da yine kutlamalara gölge düşürerek
binlerce insanın kutlama hevesini kursaklarında bıraktılar.
Peki ne oldu?..
Halkın kutlamasına gölge düşürmek istediler.
Neyi başardılar?..
Nefret almayı...
Neyi hallettiler?..
Halkın Atatürk’e daha çok sahip çıkmalaranı...
Savaş mı kazandılar?..
Hayır...
En büyük kazançları, herhalde hükümetten mesai olarak maaşlarına biraz
olsun zam almış olmalarıdır.
Başka ne olabilir ki?..
ATATÜRK SEVGİSİNİ ASLA ENGELLEYEMEZSİNİZ, BUNA GÜCÜNÜZ DAHİ YETMEZ!..
İstanbul Valisi hükümetten aldığı direktifle görevini yapmaya çalışsa
da, İstanbullu vatandaşların kendisine olan düşüncesi hep şu yönde
olmuştur:
– “Valimiz bize sahip çıkmıyor. Siz bırakın sahip çıkmayı, biz nereye
adım atsak hemen engellemeye çalışıyor. Biz sürekli engellemelerin
hükümetten geldiğine de inanmıyoruz. Çünkü iki adım atsak bile,
herhalde vali Ankara’ya telefon açarak attığımız adımı her 3 dakikada
bir söylemiyordur. Bize sorarsanız valimiz, hükümetin niyetini ve
düşüncesini bildiğinden dolayı, hiçbir zaman İstanbulluya karşı sevgi
olarak yaklaşmıyor. Aksine hemen yasağı kondurup kendince Ankara’ya
şirin gözüküyor.”
Bunu böyle düşünenler de var.
Ama bize sorarsanız, bir şehrin valisi (hele ki o şehir İstanbul
olursa) siz bırakın Ankara’yı... İstanbullu için aldığı her olumlu ve
güzel kararın altına imzasını atması onu daha da yüceltir. Bu durumda
nasıl ki İstanbul valisine güven azalmışsa... Aynı şekilde vali,
hemşehrilerine sahip çıksa ve onlara sevgi ve saygıyla yaklaşmış
olsaydı... Bugün vali, yarının en büyük lideri konumuna oturtulmuş
olacaktı.
Peki vali bunu düşünebiliyor mu?..
Hayır.
Siz bırakın düşünmeyi, aklına dahi getirmiyor.
Varsa da - yoksa da bugünkü siyaset ve günlük politikalarla zamanı ve
günü öldürmek.
Fakat vali bugün de Cumhuriyet kutlamalarında İstanbuluya acımasızca
davranarak oradan oraya koşturduğu için tarihin derinliklerinde
anılacak. Bu milletin kalbinde asla yer bulamayacak.
Vali böyle davrandıkça, halkın kalbinde Atatürk’e olan sevginin daha
da büyüdüğünü görecektir. Cumhuriyet Bayramı’nda nasıl ki çoluk
çocuğunu almış ve maydanlara koşan Türk ulusu varsa... Yarın da aynı
şekilde bu toplum Türkiye’sine sımsıkı sarılarak anti-demokratik
kurallar ve polisiye tedbirlerle karşısına çıkan her türlü zulmü
yenecek kudrete ulaşmış olacaktır.
İSTERSE 10 TANE MARMARAY AÇILSIN, CUMHURİYET VE ATATÜRK SEVGİSİ
HEPSİNDEN ÜSTÜNDÜR
Hükümet sürekli Atatürk’le uğraşarak aklındaki hayali Osmanlı
hükümdarlığını hortlatmaya çalışmakta. Oysa ki Osmanlı bir tek AKP’nin
atası değildir. Bundan sonra da olmayacaktır. Hatta Osmanlı, AKP’nin
babasının malı da değildir.
Aksine bugün 90 yıllık Cumhuriyet birikimlerini tek tek satan AKP
hükümetidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 90 yıllık birikim(ler)ini satarak
ülkenin yarınlarındaki darlık ve zorluklarına karşı piyango
oluşturabilecek bir tek malı dahi devlet bünyesinde bırakmamıştır.
GENELKURMAY ATATÜRK’Ü VE ANDI’MIZI SAHİPLENMİYOR, CUMHURİYET
KUTLAMALARINI ENGELLEYEN AKP’YE DAHİ KONUŞMUYOR...
Eskiden devlet bayram kutlamaları için alanları ve yerleri basına
bildirir ve oralarda bayramlar kutlanırdı. Oysa bugün 7’den 70’şe
hemen hemen herkes, Cumhuriyet Bayramı’na sahip çıkmıştır. Hiç kimse
devletin tespit ettiği ve gerçekleştirdiği bayram yerlerine gitmedi.
Aksine Türk ulusu kendi bayramını, kendi katkısıyla kutladı.
İşte tam da burada Türk ulusu Genekurmay’ın Atatürk’e sahip çıkmasını bekledi.
Peki sahip çıktı mı?..
Hayır.
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları engellendi. Bu engellerin karşısına
çıkarak, “Bu benim en büyük bayramım. Ben askerim ve Atatürk’ün
Cumhuriyeti’ni korumaktır vazifem. Onun için bu bayram en coşkulu
şekilde kutlanmalıdır. Ulusumun bayramını kimse engelleyemez” dedi mi
Genelkurmay?..
Hayır.
AKP’nin türbanı, başörtüsü gölgesine saklayarak Meclis’e sokmak
istemesine karşı Genelkurmay, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerine ve
yapısına karşı bunu kabul edemeyiz. Bu davranış genelde hak olarak
değil, siyasi duruşu simgelemektedir. Böyle şeyi asla kabul edemeyiz.
Hatta kabul etmemiz mümkün değildir” diyor mu?..
Hayır.
Türk ulusuna “Yok öyle ulus - mulus. Artık bundan sonra millet var”
diyerek halka karşı çıkış yapan AKP’ye karşı Genelkurmay, “Hayır...
Türk ulusu vardır. Kıyamet kopuncaya kadar da bu ulus yaşayacaktır.
Atatürk ilke ve inkılaplarına yapılan karşı devrimlere karşı devrimle
karşılık vereceğiz” diyor mu Genelkurmay?..
Hayır.
Daha bunun gibi pek çok soruyu ve konuyu sıralayabiliriz. Örneğin
hapiste tutuklu bulunan şerfli komutanlarımızın haklarını ve
hukuklarını Genelkurmay’ın koru(ya)madığı gibi...
Ama ne olursa olsun, Türk ulusu bunun da üstesinden gelecek ve
bağımsızlığını ilan ettiği 90 yıllık Cumhuriyeti’ni her zaman
koruyacaktır.
Koruyamamasına sebep olan zihniyet karşı hamlelerle ne kadar
olumsuzluklar yaratırsa yaratsın... Türk ulusu asla pes etmeyecektir.
Bunu, bu Cumhuriyet Bayramı’nda yaşadık ve gördük.
Türk ulusu ne kadar Cumhuriyet’ine ve Atatürk’e sarılırsa, AKP o kadar
eriyor ve bitiyor. Hatta kelime bile kuramaz hale geliyor. Ve hemen
polisiye tedbirlere sarılıyor. Sonra da, Türk gençlerine karşı
politikvari bir hareketle kendini sıyırmaya çalışıyor. Tıpkı
“Gençlerin üzerinden siyasi kazançlar bekleyen lobiler var” demesi
gibi...
Oysa, “Camiye sığınarak tedavi olmaya çalışan Gezi Parkı gençlerini
öldüresiye döven polisleri korumak için elinden gelen her şeyi yapan”
bir AKP’nin... ODTÜ ormanı için, “Halkın yararına cami bile yıkarız”
sözlerinin ne kadar yanlış ve yanlı bir politika olduğunu herkes iyi
bilmektedir.
Sözün kısası AKP, Türklerin “Büyük Bir Ulus” olduğunu bu bayramda da
çok iyi görmüştür. Türk ulusunun ne bayramlarından - ne de ikelerinden
asla ödün vermediğine de şahit olmuştur.
Hele ki konu Atatürk olursa, siz bırakın ödün vermeyi, canını bile
vermeye hazırdır. Ve Türk ulusu yine tarih kitaplarına adını altın
harflerle yazdıran Atatürk’üne ve Cumhuriyet’ine sahip çıkmıştır.
Çıkamayanlar utanmalıdır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
