Mehmet Mert

Mehmet Mert

Yerdiklerimizi övmek de isterdik

Yerdiklerimizi övmek de isterdik

 Bir gazeteci zannediyor musunuz her bir yöneticiyi yerdiğinde mutlu oluyor. Her bir siyasetçiye çaktığında dört köşe.
Her bir iş adamının açığını yakalayıp haberleştirdiğinde gururlu. Her bir olumsuzluğu gündeme getirdiğinde keyfine diyecek yok. Her bir aksaklığı yazdığında huzurlu oluyor.

***
Aksine her bir olumsuz şey masama geldiğinde kıl oluyorum. Her bir iş adamının yaptığı kanunsuzlukları öğrendiğimde uyuz oluyorum. Her bir siyasetçinin yaptığı hataları gördükçe, yasa tanımamazlığını duydukça, iki yüzlülüğünü hissettikçe, riyakarlığını öğrendikçe, ahlak dışı davranışları gündeme geldikçe ifrit oluyorum.

***
Bir hafta biraz kafayı dinleyelim diye Ege turu yaptım. Deniz, güneş, yeni insanlarla tanışmak, yeni yerler keşfetmek iyi geldi. Zaman zaman iş aklıma geldikçe arada bir olumlu yazılar yazmamız gerektiğini, olumlu haberler yapmamız gerektiğini kusurlu olanların az da olsa övünecek tarafları da olduğunu ve bunları da gündeme getirmemiz gerektiğini düşündüm.
Bir adama kırk gün deli dersen deli olur sözünde olduğu gibi, bir yöneticinin de her zaman yanlışlarını yazdıkça yanlış yapmaya devam eder fikrinden yola çıkarak arada bir olumlu durumları da yayın organlarımızda aktarmak gerekir diye düşünüyorum.

***
Tabi ki olumlu olaylar zaman zaman haber oluyor. Ancak; sıradan haber dışında daha belirgin anonslarla ve o olumlu şeylerin köşe yazılarına taşınmasıyla da haberin kahramanlarını ödüllendirmek gerekir. Hadi şimdi bazı haber kahramanalarımızı yerdiğimiz kadar övmeyi de deneyelim. Mesela sırası ile Cumhurbaşkanımızdan tutun
Başbakanımız, siyasi parti liderlerimiz, belediye başkanlarımız ve gazetemizde sık sık olan kişileri bir övmeği deneyelim.
Bakalım yerdiğimiz kadar övme işini de becerebilecek miyiz?
*
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şimdiye kadar yaptığı siyasi hayatında hiç mi hata yapmadı. Hiç mi yanılmadı. Hiç mi yönettiği kurumu zarara uğratmadı. Hiç mi birilerinin canını haksız yere yakmadı. Hiç mi oturduğu makama zarar verecek tutum ve davranışlarda bulunmadı. Defalarca ve defalarca bu saydığımız konularda Erdoğan'ın kusurları oldu, hataları oldu, yanılgıları oldu. Peki Erdoğan bunları farketmedi mi dersiniz. Farketti. Peki farkederken siz hiç Erdoğan'ın ağzından; afedersiniz lafı, özür dilerim sözü, galiba hata yaptık itirafı duydunuz mu?
Hayır. İşte Sayın Cumhurbaşkanı ne zaman ki yaptığı bir hatayı farkettiğinde afedersiniz diyecek, özür dileyecek, hata yaptığını itiraf edecek. Ben de o zaman Erdoğan'ı yere göğe sığdırmayarak övmeye başlayacağım.

***
Başbakan Binali Yıldırım son derece esprili ve yumuşak konuşmalar yapıyor programlarda. Bu konuşmalar arasında bir gün de kalkıp; 'arkadaşlar ben başbakan olmadım, başbakanlık koltuğuna sayın liderimiz Erdoğan tarafından oturtuldum, O ne zaman isterse kuzu kuzu giderim' derse işte o zaman Başbakan Binali Yıldırım'ı yere göğe sığdırmayarak övmeğe ve ellerim acıyana kadar alkışlamaya başlayacağım.

***
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da tıpkı Başbakan Yıldırım gibi kalkıp; 'arkadaşlar şu kaset olayı olmasaydı ben rüyamda CHP Genel Başkanlığı’nı görürdüm. O gün bu olaydan sonra beni bu makama getirenler ne zaman yeter senden
bu kadar diyene kadar ben bu makamdayım' derse. İnanın CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu asrın lideri seçerim. Adam gibi adam diye günlerce yazarım. Bırakın övmeyi, daha önce hiç kimseninkini yapmadım, resmini göğsüme dövme yaptırırım.

***
MHP Lideri Devlet Bahçeli kalkıp 'Evet ben ne zaman başı dara düşse Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi o dardan kurtardığım için bu koltukta oturuyorum' itirafında bulunursa Sayın Bahçeli'ye Kemel Kılıçdaroğlu'na yaptığımın iki katını yaparım.
O'nun resmini göğsüme dövme yaptırdığım kadar bir tane de sol kolumun pazısına yaptırırım. Hem de kalıcı dövme. O biçim yani!

***
Peki belediye başkanlarımızdan nasıl itifarlar bekliyoruz. Veya bu itiraflar gelirse nasıl bir övme yöntemi uygularız. Yarınki yazımda da bunlara değineceğim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi