‘KANAL İSTANBUL’ EŞİTTİR
ARAZİ GELİŞTİRME OPERASYONU!
Avrupa Kültürel Miras Kurumu Europa Nostra‘nın Türkiye temsilcisi Bizim Avrupa Derneği “Kültür Mirası ve Kentsel Gelişme” başlıklı panelde konuşan Ahmet Turgut “Kanal İstanbul” projesinin aslında bir arazi geliştirme operasyonu olduğunu söyledi…
Avrupa Kültürel Miras Kurumu Europa Nostra‘nın Türkiye temsilcisi Bizim Avrupa Derneği 09 Mayıs 2011 Pazartesi günü bir panel düzenledi. Pera Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Kültür Mirası ve Kentsel Gelişme” başlıklı panelde siyasi partilerin kültür politikalarının açıklanması ve tartışılması işlendi.
KİMLER KATILDI?
Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Doğan Kuban, Prof .Dr. Zekai Görgülü ve mecliste grubu bulunan 3 siyasi partinin temsilcileri katıldı. Oturum başkanlığını Vecdi Sayar’ın üstlendiği panelde, MHP adına İstanbul milletvekili adayı Ahmet Turgut, CHP adına İstanbul milletvekili adayı Prof.Dr. Binnaz Toprak ve AKP adına İstanbul milletvekili İdris Güllüce ile İstanbul milletvekili adayı Volkan Bozkır konuşmacı olarak yer aldı.
PLANSIZ VE KONTROLSÜZ GELİŞME!
Açılış konuşması dernek yönetim kurulu başkanı Prof.Dr. Nuran Zeren Gülersoy tarafından yapılan panelde konuşmacılardan MHP İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı şehir plancı Ahmet Turgut önemli saptamalarda bulundu.
Turgut, MHP’nin üst ölçekli politikalar ve yaklaşımları doğrultusunda seçim beyannamesinde de belirtildiği üzere istihdam, bölgeler arası dengesizlik, göç, kontrolsüz ve plansız kentsel gelişme gibi konulara önem verildiğini ve bu konulara yönelik üretilecek projelerle köklü çözümler oluşturulacağını belirtti.
HANTAL YÖNETİM ORTADAN KALKMALI!
Ülkemizde kentsel gelişmeyi yönlendirecek politikalar oluşturulması için çalışmalara hızla başlanması gerektiğini ve yerel ve merkezi yönetim kademelenmesindeki hantallığın mutlaka ortadan kaldırılmasının gerektiğini de ifade eden Ahmet Turgut, aynı zamanda partisinin 2009 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olduğunu ve mezun olduğu günden bu yana yaklaşık 20 senedir İstanbul’a dair çalıştığını, bu sayede İstanbul’a dair problemleri iyi analiz edebildiğini de ifade etti.
YATIRIMLAR DENGELİ DAĞILMALI!
Sözlerine hazırlamış olduğu sunumdaki Türkiye’de nüfus, işgücü ve sanayi tesislerinin dağılımındaki dengesizlikleri gözler önüne seren haritalarla devam eden Ahmet Turgut sözlerini şöyle sürdürdü ‘Ülkemizdeki bu dengesiz dağılım nedeniyle İstanbul maalesef günümüzdeki duruma gelmiştir. İstanbul’un, son günlerde kamuoyuna verilen demeçlerin aksine, hızla göç almaya devam ediyor. Ülke ölçeğinde bütüncül politikalar oluşturulmuyor. İstanbul artan nüfusla birlikte iyi yönetilmiyor.
Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde de ifade edildiği üzere nüfusun ve yatırımların mutlaka dengeli dağıtılması gerektiğini, bu doğrultuda da hem kırsal hem de kentsel kalkınmanın gerçekleşmesi adına nüfusun bulunduğu yerde kalmasının teşvik edilmesi için projeler ve yatırımların yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Nüfus hareketleri ile birlikte kentleşmenin de kontrol altına alınması gerekiyor. MHP’li yöneticiler yerel ve merkezi yönetimlerde iktidara geldiklerinde köklü bir değişim gerçekleştirerek, işleyişin modern bir sisteme oturtturulmasını sağlayacaktır.
Tarihi ve kültürel mirasımızın korunabilmesi ve gelecek nesillere aktarılabilmesi adına yürürlüğe konan 5366 sayılı kanunda yapılan değişiklikler ve eklemeler ile iktidar partisinin ve ana muhalefet partisinin seçim beyannamelerinde sıklıkla yer bulan şeffaflık, ortak yönetim ve hesap verebilirlik gibi kavramların tamamen içi boşaltılmış ve anlamsızlaştırılmıştır. Kanunda yapılan değişiklikle her türlü plan yapma yetkisinin kurumlarca sorgusuz, sualsiz kullanılıyor.
TOKİ ATAKÖY SAHİLİNİ MAHVETTİ!
İstanbul’un kurvaziyer turizmine hizmet edecek bir limana ihtiyacı var, ancak yer seçiminin belirli kesimleri zengin etmek adına yapılmasın çok yanlış sonuçlar doğuracaktır. Kamunun kıyı kullanımını engelleyen, İstanbullunun nefes alabilmesi için geriye kalan ender yeşil alanların teker teker yapılaşmaya açılmak istendiği ortadadır. Son zamanlarda kamuoyunda da sıklıkla gündeme gelen portların yanı sıra bir diğer çarpıcı örneğin de Ataköy sahilinde bulunan geniş arazinin TOKİ eliyle satılmasıdır. Ataköy sakinlerinin tüm çabalarına rağmen söz konusu arazinin yapılaşmaya açılması için sürecin hızla ilerlemesine çalışılmaktadır. İstanbul’u bu zihniyetin yönetmesinin çok yanlış olduğunu vurgulamalıyım.
ARAZİ GELİŞTİRME OPERASYONU!
Sözlerine son zamanlarda İstanbul üzerine kurgulanan, asıl amacı bilinen ve “çılgın” olarak tanımlanan “Kanal İstanbul” projesine dair detaylarla devam eden Turgut, söz konusu projenin İstanbul’un hem başlıca ihtiyacının olmadığını hem de iddia edildiği üzere istihdam, eğitim, turizm, konut ve benzeri büyük sorunlara çözüm olamayacağını söylemiştir. Her ne kadar spekülasyon yaratmama amacıyla projenin lokasyonunun açıklanmadığı iddia edilse de, bölgede tamamen spekülatif hareketleri hızlandırmak adına projenin kamuoyuna açıklandığını ve söz konusu projenin aslında bir arazi geliştirme operasyonu olduğunun da altını çizmek istediğini ifade etti.