Haberdar Gazetesi Yerel Gündem İKİ YOL BİR BAHÇE, GERİSİ DAVUL EĞLENCE

İKİ YOL BİR BAHÇE, GERİSİ DAVUL EĞLENCE

Ak Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş yeni yönetim kurulu ile kongre sonrasında ilk kez basının karşısına geçti.

Kendisini söylemlerinden ötürü eleştiren AK Partililere “Sizler bizim değerlerimizsiniz. Bu partinin tarihinde altın harflerle anılacaksınız. Kimseden vazgeçmiş değiliz” diyerek seslenen ve yanlış anlaşıldığını dile getiren Karakaş, hem yeni yönetimini tanıttı hem de CHP’li Silivri Belediyesini eleştirdi. Başkan Işıklar’a karşı çok sert bir dil kullanmayı tercih eden Karakaş “CHP’li Belediyelerdeki durum eski belediye başkanlarından Şaban baba’nında dediği gibi ‘iki yol bir bahçe, gerisi davul eğlence’ sözü ile açıklanabilir” dedi. Karakaş, Belediye Başkanı Özcan Işıklar tarafından bir gazeteye yapılan açıklamada AK Partilileri kastederek kullandığı “Aç kurtlar” benzetmesine de “Aç kurdu uzaklarda aramasın, alt kata inip baksın. Selam verenden bir akçe, vermeyenden iki akçe alan yavru kurdu bulsun. O akçeler nereye kimin cebine gidiyor açıklasın ben sonra ona başka kurtlarda göstereceğim” sözleriyle yanıt verdi.

 

Karakaş açıklamasında MHP İlçe Başkanını da samimiyetsizlikle itham etti. MHP İlçe Başkanının 19 Mayıs kutlamalarına ilişkin “Değerlerimizle oynuyorlar” sözlerine yanıt veren Karakaş, “Bu kanun 2002 yılında Genel Başkanınızında ortağı oldu hükümet tarafından çıkartıldı. Biz de uyguluyoruz. O zaman değerlerinize neden sahip çıkmadınız? Silivri’de İstiklal Marşı krizi yaşandığında tek kelime etmediniz. Adeta kabuğunuza çekilip sesizliğe gömüldünüz. Park Otel’de BDP değerlerinizi ayaklar altına alırken protesto edemediniz. Değerleriniz mi değişiyor, yoksa bu tavrınıza Belediye korkusu mu sebep oluyor?” dedi.

 

MHP ve CHP taşeronluk yapıyor

AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş yeni yönetimiyle birlikte basın mensuplarının karşısına geçti. Kongre öncesi uzun bir sessizliğe bürünen Karakaş, dün Yeni İlçe Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek, Yeni yönetim ve Parti çalışmaları hakkında bilgi verirken,  CHP ve MHP’ye de yüklenerek, CHP ile  MHP’nin BDP’nin taşeronluğunu yaptığını ileri sürdü.

 

Kongre sonrası İlçe Yönetim Kurulunda görev alan ve özellikle siyasete ilk defa AK Partide başlayan isimlerle birlikte Basın toplantısını gerçekleştiren AK Parti İlçe Başkanı Metin Karaş; “ Uzun bir süredir basın toplantılarımıza ara verdik.  Ancak malumunuz seçim sonra ve hemen arkasından Ramazan ayının gelmesi, yaz tatillerinin değerlendirilmeleri, ardından bizimde kongre süreçlerini değerlendirmemiz biraz bu mesafeyi uzattı açıkçası. Kongre sürecinden sonra bir çok arkadaşımızla buradayız. Yapacağımız her toplantıyı muhtelif arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Ve bu konuyla ilgilide ne kadar zengin bir kadroya sahip olduğumuzu da  sizlerin aracılığıyla kamuoyuna da göstermiş olacağız. “ dedi.  Karakaş açıklamasında şunları söyledi:

 

Sadece siyaset değil hizmette üreten bir partiyiz

“Bunu övünerek söylüyorum AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı Silivri’nin en büyük siyasi partisi. AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı Silivri’de değişimle birlikte gücüne güç katma noktasında hala çaba gösteren bir siyasi parti. AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı sadece siyaset üreten değil, Silivri’de de hizmet üreten bir siyasi parti. Bunu övünerek söylediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.  Yine kurucu ilçe başkanımız dahil olmak kaydıyla bu güne kadar bu parti saflarında yer almış çok değerli teşkilat mensubu arkadaşlarımızla birlikte biz tarihi bir zaferde kazandık Silivri’de.  Silivri’de ilk defa AK Parti kurulduğu günden bu zaman dilimine köyleriyle birlikte birinci parti çıktı. Bu konu sadece şahsıma ait veya sadece küçük bir guruba ait olan bir başarı olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Partimizin her kademesinde yer alan arkadaşlarımızla birlikte biz bu zaferi kazandık.  Artı bu zaferimizi de içimizden birisi ve vakti zamanında benim bulunduğum koltukta görev yapmış, onunla birlikte Silivri’de ilk defa Belediye Başkanlığını kazandığımız, yine onunla birlikte Silivri’de bir çok hizmetleri ve siyasi anlamda da başarıları elde ettiğimiz bir kardeşimizi de biz Milletvekili yaparak ta TBMM çatısına da göndermişsizdir. “

 

Hiçbir arkadaşımızı ne kaybetme ne yok sayma lüksümüz olamaz

Kongre süreçleri siyasi partiler açısından hem yenilenmenin hem de kendilerini değerlendirmeleri açısından da bir fırsattır. Her siyasi partide olduğu gibi AK Parti’de bir kongre sürecine girmiştir ve İstanbul’un muhtelif ilçelerinde de bu kongreleri görmekte ve izlemekteyiz. Bu süreç içerisinde yenilenme adı altında İl Başkanlığımız tarafından belli kriterler oluşturulmuş ve bu kriterlere uyma noktasında da İlçe Başkanlıkları son ana kadar da değerlendirmelerini yapmıştır.  Hiçbir arkadaşımız bu anlamda ne değersizdir, ne de gözden çıkartılmıştır. Öyle olsa 2011 seçimlerinde bu seçimi alabilme şansımız olmazdı. Siyaset insan kaybetme değil kazanma sanatıdır. Bizim hiçbir arkadaşımızı ne kaybetme, ne dışlama, ne yok sayma lüksümüz olamaz.  Arkadaşlarımızın hepsinin Silivri’deki tarihi birinciliği edinmemiz noktasında sorumluluk almış ve bu sorumlulukları harfiyen yerine getirmiş insanlardır. AK Parti’nin de, Silivri’nin tarihinde de bu anlamda altın harflerle anılacaklardır. Bu kadroda yer almış olan arkadaşlarımızdır. Kriterlerimizin en başında en az 15 değişiklik mecburiyeti getirildi. İl Başkanlığı ile görüşüldü, teşkilat mensubu arkadaşlarımızla görüştük, bu konuda sorumluluk almış tüm arkadaşlarımızla istişareler yaptık. Bende oluşan değişim ile ilgili kanaat 11 kişiydi. İl Başkanlığı 15 isteyince 4 arkadaşımızı da bu kadroya katarak 15 kişi yönetim kadrosunda değişmiş oldu. Değişime kapalı olan her kuruluş kendi kısır döngüsü içinde yok olup gider. Bakınız Başbakanımızın, il teşkilatlarımızın ilk listelerinden bu günlere bakın, bir de yok olup gidenlerin listelerine bakın.

 

Yeni hedefimiz Silivri Belediyesi

Artık bir sonraki hedefimiz Silivri Belediyesini kazanmaktır. Bu hedef AK Parti’nin seçim kazanma hırsı, zafer hırsı değildir. Bu hedef Silivri’nin makus tarihini değiştirme, AK Parti ile yeniden hizmet noktasında ciddi hizmetler almasını hem de Silivrilinin hak ettiği bir Silivri oluşturmak amacını taşımaktadır. Silivri’de AK Parti bu konuda geçmişte kendisini gösterdi. Şimdi yeni yönetimimiz ile yerele dönük kurduğumuz kadro ile ve Silivri yerel seçimini kazanmayı ana hedef olarak benimseyen arkadaşlarımızla çalışmaya başlıyoruz.

 

Eleştirseler de aynı zemindeyiz

Bu kongrenin yapılması aşamasında, eskiden görev yapan tüm arkadaşlarımızda sorumluluk üstlenmiş, bunu başarı ile yerine getirmişlerdir. Bu yönetimin oluşması için olağan üstü çaba sarf etmişlerdir. Benim için önemli olan süreç budur. Gerek yazılı gerek sözlü açıklamalarında eleştiren arkadaşlarımızın en önemli vurgusu AK Parti çatısı altında olmaktan duydukları gurur ve sahiplenmedir. Bu zeminin oluşmasının bende oluşturduğu mutluluğu ayrıca belirtmek isterim. Partide kurumsallaşmanın önünü açtığımızı da belirtmeliyim. Ben olmazsam parti batar, ben yıllardır bu partiye hizmet ediyorum mantığı ile hareket edenlerin kapatılacak noktalara geldiğini geçmişte tabela partisi haline geldiğini defalarca gördük. 3 hükümet öncesi bakanlarını sayın desem bir çoğumuz bunu saymakta zorlanırız. AK Parti öncesi Başbakanlarını sırası ile sayın dersem yine aynı sonuca gideriz. Ama o dönemleri incelediğinizde hepsi ben olmazsam parti batar, siyaset batar mantığı içindeydiler. Kimse vazgeçilmez değildir. Bugün çoğunu hatırlamıyoruz bile.

 

Hizmetin partisinin AK Parti olduğunu fark ettiler

Yeni yönetimimizdeki 8 arkadaşımız ya siyasete ilk kez AK Parti ile başlayan arkadaşlarımızın arasından seçilmiştir yada farklı siyasi partilerden ayrılarak, helalleşerek, hizmetin adresi olarak gördükleri AK Partiye gelmiş ve yönetimimizde yer almışlardır. Bu yeni yapılanma sürecinde tabi ki eski arkadaşlarımızdan duygusal davranan, üzülen, incinen arkadaşlarımız olmuştur.  Ama hiç biri gözden çıkartılmamıştır. Hiçbir arkadaşımızın da yarın ciddi sorumluluklar almayacağı anlamına gelmez. Silivri’nin en büyük partisi AK Partidir. Silivri İlçe Başkanlığımız laf yada siyaset değil hizmet üreten bir partidir ve 2014’te de bu sorumluluk ile tarihe geçeceğiz.

 

Türkiye’nin en büyük sorunu CHP’dir

Türkiye’de çok ciddi bir sorun var. Gün geçtikçe bu sorunun nasıl çözüleceği konusunda siyasi partiler çalışma yapmıyor. Türkiye’deki en büyük sorun ana muhalefet sorunudur. Sandalye sayısıyla oluşturdukları meclis gücü, söylem değişiklikleri ve statükocu yapıdan kurtulamadıkları için Türkiye’nin önünü kapattıklarını söylemek istiyorum. CHP siyaset üretirken ne Türkiye ne Dünya gündemine uygun siyaset gerçekleştirememektedir. CHP Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki görevini taşeron mantığı ile BDP’ye devretmiştir. Bugün Doğudaki sorunun en temel sebebi CHP ve MHP’nin o bölgede varlıklarını sürdüremediklerindir. Bu iki parti orada varlıklarını oluşturabilse bağımsız seçiliyoruz diyerek bazı değirmenlerden meclise su taşımaya çalışanlarda giremezler. CHP’nin bu tablodan kurtulmasını canı gönülden temenni ediyorum. Çünkü bizim için başarı ana muhalefet ve muhalefet partilerinin de başarı oranının yükselmesi ile orantılıdır. İktidara yanlışları gösterme yol gösterme noktasında teşvik edici olamaz. Başbakanımız ne yazık ki muhalefet yokluğundan hem iktidar hem muhalefet görevini üstlenmek zorunda kalmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun gelişi siyasi tarihte ilk kez uslup olarak hiç etik olmayan yollarla gelmiştir. Kaset skandalı ile görevden ayrılmak zorunda kalan eski genel başkanın partide geri dönmesi istenirken kesinlikle genel başkan olmayacağız, sizin arkanızdayız derken farklı ilişkilerle genel başkanlığı alarak siyaset tarihine giriyor. Orada çadır kuran herkes de kendi bölgelerine çekiliyor. Bu gözyaşlarının nasıl timsah gözyaşı olduğunu hep birlikte görüyoruz. CHP kongreleri ve kongreye nasıl gidileceği noktasındaki iç hesaplaşmalarda rekor partidir. Lobi faaliyetleri yapmaları gereken bi dönemde kongre sürecine gitmekteler ve bu ekibin balon olduğunu gösterecekler. Kaset oyunları ile gelip kaset oyunları ile gidecek bir siyasi partidir.

Gereksiz yere mahkemeyi oyaladığı için ilk defa bir siyasi parti oy birliği ile cezaya çarptırıldı. Oy çokluğu bile değil. Anayasa mahkemesini gereksiz yere işgal ve meşgul ettikleri için para cezası aldılar. Anayasa mahkemesinin gündemini gereksiz yere meşgul ettikleri resmen tescillendi. Bir siyasi partinin hesaplaşacağı zemin halk, yer meclis olması lazım. Anayasa mahkemeleri TV kuruluşlarındandır ancak her meseleyi oradan medet umarak taşımanın bedelini ödemeye mahkum olarak kendilerinin mantığını tescil ettirdiler.

 

Silivri’de de CHP mantığı aynı

Ana muhalefetin Silivri’deki görüntüsü de aynı arkadaşlar. CHP Silivri İlçe Başkanlığına da baktığınızda ne yerel yönetimini yönlendirebilen, ne sorgulamayı becerebileni ne yaptığı yanlışları görüp düzeltme noktasında  çalışabilen, bunlar yerine kimin ilçe başkanı olacağı, kimin hangi merdivene bineceği nereden ineceği ile ilgilenen bir siyasi parti konumunda olup Silivri’ye karşı sorumluluklarını yerine getiremeyen parti olmuşlardır.

 

İki yol bir bahçe, gerisi davul eğlence

Rahmetli Şaban baba vardı. Eski Belediye Başkanlarımızdan. Siyasete ayrı bir üslup getiren belediye başkanımızdı. Çok güzel bir söz var. Bana Cumhuriyet Halk Partili Belediyeciliğini anlatmayın derdi. İki yol bir bahçe, gerisi davul eğlence. İşte Şaban babanın söylediği gibi Silivri’de 3 yıl içinde yapılanlar bundan ibarettir. 2-3 yol bahçe, ama davul zurna eğlenceye gelince nereden buluyorlar bu kadar eğlence işini bilemiyorum. Hadi yoğurt Silivri’mizin de, sayalım dedik gerisini, ne kadar çok eğlence tertip ediyorlar ki istatistiği rakamı çıkarmakta zorlanıyoruz.

 

Başkan ne zaman gelse boş dönmedi

Bakınız Silivri Belediye Başkanı ne zaman kapımızı çaldıysa boş dönmemiştir. Ne istediyse, ne zaman geldiyse her istediği yardımda istediğini almıştır. Bakınız kredi bankasından istenen krediye oy vermediğimiz halde Silivri’de yapacağı imalatlar noktasında kredi bankasından kredi aldı. İmalattaki kalitesizliği ortadayken bakınız çarşıdaki dubalar paslanma noktasında, yolları sağlamken söküp söküp yaptı. Bunu da kullandırtmayabilirdik ama elini kolunu sallaya sallaya aldı krediyi. Hükümetin inisiyatifindeki kurumdan en büyük krediyi alacaksın sonra iktidar beni sıkıştırdı diyeceksin. Planlarda hatalar yapmasına rağmen planları düzelterek komisyonlarda, planların geçmesine yardımcı olduk. 18 uygulamasını yapamadığını beceremediğini gördük. İşi bilmeyen adamın bile 8 ayda bitirebileceği işi, 2 yılda ancak gerçekleştirebildi. Burada da bir beceriksizlik söz konusu.

 

Zamanı gelince Başkan ile hesaplaşacağız

Ben hep yönetim zafiyeti dedim. Her yıl kadrolardan birileri kaçtı. Kimdi bunlar, nereden nasıl geldiler, neden gittiler bunları hep kamuoyundan gizleyip belediyede her şey güllük gülistanlık gibi davranıyorlar. CHP Silivri’de belediyecilik anlamında köklü bir geçmişi olmasına rağmen kadro kurma konusunda hep aciz kaldılar. Biz yeni bir belediye iken bir çok konuda kurumları yeniden yapılandırıp işler hale getirdik. Ama sayın Başkan o benim arkadaşım bu benim tanıdığım diyerek getirdi, şimdi de onlarla değil. Başkana zamanı gelince bunların hesabını soracağız. Fantezi uğruna birilerini getirip çalıştıramazsınız. Silivri Belediyesi Özcan Işıklar’ın deneme tahtası değildir. Bu kadrolarla zamanı geldiğinde hesaplaşacağız.

 

Yerel AVM dediği CHP AVM’si

Silivri siyasetinde yerel AVM kavramından çok bahsetti. Bizim kırk yıllık büfe dediğimiz şey meğer yerel AVM imiş. Mantar gibi türemeye başladı bunlar. Çok ilginçtir bu büfe sahipleri ya CHP yönetim kurulu üyesi yada delegesi oluyor ve seçimlerden önce kuruluyor. Bunlar CHP AVM’si. Ben Belediye Başkanının siyaset yapmasından rahatsız olan biri değilim. Ama orası da sadece CHP’nin belediyesi değildir. Kişisel hesaplaşmaları için kullanamaz. O zaman CHP delegelerine verdiği kadar benim kongremde de benim delegelerime büfe verseydi. Böyle bir mantık olmaz arkadaşlar. Kurumsallaşmanın önünü açamazsın. Kipa geldi 300 esnaf kapandı. Bunu en son söyleyecek kişidir Özcan Işıklar. Ruhsat biriminden kayıtlara baksın, kaç esnafı bitirecek kaç büyük alışveriş merkezine ruhsat verdi. Hiç birini yapamıyorsa makam odasının camından kafasını uzatsın A-101 hemen karşısında. Ne zaman yapıldı? Kimden ruhsat aldı? Şehrin bu anlamdaki gelişmişlik ve modern görüntüsü ile kazanılan yeni işletmeleri ucuz siyaset anlayışı ile insanlara yalan yanlış anlatmasınlar. Küçük bakkal market mantığıyla insanları kandırır.

İhale ve encümen kararlarını artık göremiyorsunuz. İnternetten kaldırttı. Belediyeden istedik, başkan müsaade etmiyor dediler. Şeffaf belediyecilik anlayışını savunan belediye başkanına bunun hesabını da soracağız. Ne ihalesi yapıldı bilinmiyor? Encümen ne karar aldı bilinmiyor. Amaç ne? Kamuoyu bilmesin, muhalefet görmesin. 21. Yüzyılda şeffaf belediyeciliği savunan CHP’li Belediye başkanına bu uygulamalar yakışmıyor.  Silivri Belediyesi bu konuda sadece CHP’nin Belediyesi değil hangi siyasi partiden olursa olsun ya da siyasi olmasın, Silivrililerin belediyesidir. Silivri vizyonunu kaybetti ve 3 yılını geride bıraktı. Soruyorum kalan iki yılda Silivri Belediyesi Silivri için ne getirecektir? 5 ve 10 yıllık kalkınma planları nelerdir? Neler olacak? Projeleri nerede? Dolayısıyla bunların cevabıda yok.

 

İstiklal Marşı krizinde neredeydin?

MHP İlçe Başkanı 19 Mayıs törenleri ile ilgili bir açıklama yaptı. Değerlerimize yakışmadığını söyledi. Bu değerlere sahip çıkacaklarından bahsediyordu. Milli Değerlerimiz ile oynuyorlar dedi. Bir İstiklal Marşı krizi yaşandı. Şimdi MHP İlçe Başkanı arkadaşımıza binaen söylüyorum. Bu kararı kim aldı? 2002 yılında senin genel başkanının da ortak olduğu hükümet aldı. Biz bugün uygulamaya koyduk. Bu değerlere madem bu kadar savunucu olarak sıcak bakıyorsan, Silivri’de ki İstiklal Marşı krizi yaşandığında tek kelam bile etmedin, sesini bile çıkarmadın. Ve o kriz yaşanırken adeta kabuğuna çekildin. O referandumda iş birliği yapan BDP, CHP, MHP mantığında toplantıda olmanıza rağmen en ufak bir protesto da etmediniz. O zaman neden konuşmadın arkadaşım? O zaman bu değerler senin için bir anlam ifade etmiyor muydu? Dolayısıyla arkadaşımızın o açıklamasının arkasında ya Belediyeyi savunduğunu ya da belediyeden korkarak bir yaklaşım sergilediği fikrinde olduğumuzu ifade etmek isterim.

 

Önce yavru kurtla başla

Silivri’yi aç kurtlara teslim etmeyeceğiz diyor. Belediye Başkanının bir açıklaması bu. Geçenlerde bir gazetenin manşetinde gördüm. Leyleğin ömrü laklakla geçer misali hizmet yok laf çok. Toplantı yapıyor düzenlediği toplantılar belediyenin personelinden oluşan zorla getirilmiş insanlarla ya da partinin oradaki yöneticilerinden ibaret katılımcılarla gerçekleşiyor. Ama bültenlerde adına halk toplantısı diyorlar. Halk yok. Bu aç kurtlar meselesine sonra başka bir toplantıda ayrıntılı olarak değineceğim. Silivri Belediye Başkanımızda belediyecilik tarihine geçmiştir. Belediyecilik tarihinde en çok büfe veren Belediye başkanıdır. Biz bir siyasi partiyiz. Hizmet eden bir siyasi partiyiz. Şimdi bu konuya daha sonra döneceğim değineceğim dedim ama burada bir yavru aç kurttan bahsetmek istiyorum. Silivri Belediye Başkanı aç kurdu başka yerlerde aramasın. Bir alt kata insin, selam verenden bir akçe, selam vermeyenden iki akçe alan hangi idarecisi var, kimleri hangi nedenlerle nelere zorluyor , hangi makamda oturuyor bunu araştırsın. Silivri kamuoyu bu aç kurdu tanıyor. Önce o aç kurdu doyursun, o aç kurt topladığı yemleri nereye götürüyor onu da açıklasın, ondan sonra ben başka aç kurtları anlatacağım Belediye Başkanına.

 

AK Parti çalışıyor

Silivri’de yıllardır arıtma Marmara denizine dökülüyor ve atık sular lodosla kıyıya geliyor. Sonra atık sudan kurtulduk diyoruz. Ama yazın sahile inemiyoruz. Biz bu sorunu çözüyoruz. Şuan altyapı çalışmaları devam ediyor. Arıtma tesisi sayesinde Silivri atık sudan gerçekten kurtulacak. Marmara denizine bir gram bile atık su dökülmeyecek. Halk arasında noter binası olarak bilinen binanın restorasyon çalışmalarını yapıyoruz. Yerin 3 kat altından başlayarak İsmek hizmet birimleri, İBB zabıta ve beyaz masa birimleri, spor faaliyetleri alanları, İSKİ, İGDAŞ ve İBB vezneleri, üst katlarda İsmek’in diğer birimlerinin bulunacağı proje hazır. Rıhsat talebi istenildi. 4. Veya 5. Ayda çalışmalara başlanarak 2012 yılı içinde hizmet binamızın açılışını yapacağız. Silivri Belediye Başkanının ruhsatı ivedi olarak hazırlamasını rica ediyoruz. İBB ihale sürecine hemen geçebilmesi için bu ruhsatın bir an önce hazırlanması lazım. Boğluca Deresi sorunu bitmek üzere. 5 bina kalmıştı mahkeme sürecinde. Bunlarda çözümlenmek üzere. 5 binayıda toparlayabilirsek bütün binalar yıkılmış olacak ve o görüntüden de kurtarılmış olacak. Dere genişliğimiz şuan 10 metre. 30 metreye çıkarılacak. Bu bir tekniktir. O köprü Hızır hılkın köprüsünü modern bi şekilde inşa edeceğiz. E-5in güney kısmını komple taş köprü olacak. Kapanan taş köprü gözlerini ortaya çıkartacağız. Eski karakol binasının olduğu yerde kapatılan gözlerde açığa çıkacak. Ecdadımızın bize bıraktığı bu tarihi değerleri açığa çıkartacağız. Boğluca Deresinin İBB’ye toplam maliyeti 45-50 trilyon lira civarında. Bu para İBB nin kasasından çıkacak. Geçmiş dönem yöneticilerinin Silivri’ye ihanetidir bu. O derenin çevresini ranta dönüştürüp kapatmasalardı bugün bu para çıkmayacaktı. Dere çevresindeki yeni yapılanmada çay bahçesi kafeler olacak söylentisi doğru değil. Yürüyüş parkurları ve yeşil alanlar bulunacak.

 

Fatma Sarıbıyık / Silivri

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *