'Esenyurtzedeler ve İMAR Krizi...'
“Ben demiştim” sözü ve haklı çıkma durumu söyleyen açısından güzel, karşıdaki muhatabı içinse hoşa gitmeyen bir durumdur…
1980’lerdeki Özallı yıllarda ülkemizde kendilerine “Banker” diyen birileri çıktı, bire beş, bire on gibi paralar vaat etti. Panayırlarda bizlere “bul karayı al parayı” derlerdi, o dönemlerde de bankerlere basılan tüm paralar, buhar oldu gitti. Dönemin banker Kastellilerine ise hiçbir şey olmadı. Olan yine inanan, güvenen işçiye, vatandaşa ve esnafa oldu. Seksenli yıllar ülkemiz için“umutların yıkıldığı” yıllardı. O dönem iktidarda olanların ülkeye armağanı ise binlerce “Bankerzede” oldu…İktidarlar değişse de mağdurlar değişmiyor
Aziz Nesin ve Kemal Sanal’lık bir komedi filmi
Gelelim 1990’lı yıllara… Bakkal ve market gibi kolay açılan bankalar o yılların modasıydı. İmar bank, Sümerbank, Egebank gibi onlarca banka kolayca kuruldu. Bu bankalar mevduatları bankalarında değil yurtdışındaki offshor hesaplarına aktardı. 1994 ve 1998 krizleri, büyük bir banka furyasını da beraberinde getirdi. Bankalar teker-teker batırıldı ve iflas ettiler. Olan yine halka oldu, sonuç; Banka zedeler…
Bugün yaşanan komediye ise kargalar güler; Tam Aziz Nesin ve Kemal Sanal’lık bir komedi filmi… Özellikle Esenyurt ve Beylikdüzü’nde “dünyayı taşıyan toprağın taşıyamayacağı kadar” ve “bu toprağın kusacağı kadar” ağır bir yapılaşmaya izin verildi. Kuşların ve kargaların bile erişemeyeceği havada rahatlıkla uçamayacağı yükseklikte olan bu inşaat projelerinin, bu ucubelerin yapılmasına imza atan ve ruhsat verenler, bölgede binlerce mağdur insan yarattı.
Geçen yıl Habertürk gazetesinde ESENYURT’taki EMSAL sorunuyla ilgili haber yapıldı, Esenyurt Belediye başkanı Necmi Kadıoğlu ertesi gün koşarak Habertürk gazetesinin merkezine gitti. Demek sorun varmış ki bugünlerde NTV, Habertürk, CNN gibi bir çok ulusal kanalın ana haberlerinde ESENYURTZEDELER konu ediliyor.
Bölgeyi bu duruma getirenlere Allah aşkına dönüp bir bakın, birisi Büyükşehir Belediyesi diğeri de Esenyurt Belediyesi. Peki, bunlar hangi partiden? İkisi de AKP! Sorunu yaratan da çözmeyen de yine bir partinin iki belediyesi…
“BEN SÖYLEMİŞTİM”
Esenyurt Belediyesi’nin ortak olduğu 28 dönümlük eski Kıraç Belediye binasının yerine yapılan Star Towers, belediyede yapılan ilk bilgilendirme sunumunda “35 katlı 3 gökdelenden” oluşuyordu. Bu proje ne oldu da bugün “35 katlı 5 gökdelene” çıktı?
2007 yılında başlayan maketten belgesiz, güvencesiz, teminatsız bir basit sözleşme ve senetle “faizsiz” diyerek halka satışların başlaması ve iktidarın da buna göz yummasıyla, geçmişteki “bankerzedeler” ve “banka zedeler” gibi bugünlerde de “ESENYURTZEDELER” oluştu.
Ben bölgede yaşayan birisi olarak bu inşaat stoklarından ve çirkin yapılaşmadan dolayı büyük kriz olacağını makale ve konuşmalarda defalarca dile getirdim ama sesimi kimseye duyuramadım. Başlıkta da söylediğim gibi “BEN SÖYLEMİŞTİM” demekle olmuyor. Mağdurların yanında olması gerekenler en başta muhalefet partileridir.
Bu mağduriyetlerin yaşanacağı açık şekilde belliydi. Bu olayların o kadar çok acı senaryoları var ki görünce, dinleyince insanın canını acıtıyor. Otuz yıllık Emekli ikramiyesini yatıran mı dersiniz, evlilikteki takılarını bozdurup yatıran mı dersiniz, bankadan kredi çekip kredisini ödeyemeyen mi dersiniz, arsasını büyük umutla kat karşılığı müteahhide veren arsa sahipleri mi dersiniz… Saymakla bitmeyen acılı, mağdur on binlerce insan…
Bu ülkenin insanları bu acıları yaşamayı hiç hak etmiyor. Yaşatmaya da kimsenin hakkı yok. Bu sorunları çıkaranlar acemi, beceriksiz şirket yöneticileri ve ucube, çirkin bina ruhsatını nasıl verdiği belli olmayan, verip sonra ruhsatı iptal eden, ruhsata göre yapılan yeri sonra yıktıran ESENYURT Belediyesi’dir. Ve bu sorunları çözecek makam, yine yöneticiler ve iktidardır.
Asıl sorunu çözecek olan ise; seçim zamanlarındaki bilinçli ve duyarlı HALK kesimleri olacaktır…
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *