Silivri Belediye Başkanının son günlerde tartışılan İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu polemiği büyüyor. İstiklal Marşı'nı yarıda kesen, Saygı Duruşuna gerek olmadığını söyleyen ve engel olan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar hakkında, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı soruşturma istedi. AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş aynı zamanda Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Yetki meclis başkanındadır
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın internette de dolaşan İstiklal Marşı'nı el hareketi ile susturup, "gerek yok" sözleri, ardından Silivri Belediyesinin desteklediği panelde yine aynı tavrı sergilemesi son meclis toplantısının gündemine bomba gibi düştü. AK Parti'nin konuyla ilgili soru önergesi vermesi üzerine ise Başkan Işıklar "Böyle gereksiz şeylerle ıskalamayın, her iki kesimde şehit verdi" gibi tahrik edici ifadeler kullanmıştı. Konuyu değerlendiren AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş, yaptığı açıklamada "Biz AK Parti grubu olarak Ekim ayı 3. birleşiminde Belediye meclisinde şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunulması için sözlü önerge verdik. Başkan beyde kendi grubu ile birlikte bunu kabul etti. Burada sözlü önergeyi veren AK Parti grubudur. Başkan bu önergeyi kabul eder yada etmez. Saygı duruşu yapılacak yada yapılmayacak, İstiklal Marşı okunacak ya da okunmayacak diye karar verme hakkı yetkisi bizde olan birşey değil. Meclisi, Belediye Başkanı yönetiyor. İstiklal Marşı'nı yarıda kestikten sonra kalkıp AK Parti istemedi demek böyle bir iddiada bulunmak saçmalıktır. Meclisi yöneten kendisidir. Saygı duruşu için de önerge veren AK Parti grubudur. Oradan bir meclis üyesi arkadaş "İstiklal Marşı'nı iki kere okuyalım" diye de önerebilir. Tamamen yetki Belediye Başkanındadır. Çünkü meclis başkanıdır kendisi. Keşke ben Belediye başkanına her söylediğimi kabul ettirebilsem. Keşke benim her sözümü dinlese. O zaman hiç bir sorun olmayacak. Ama bir belediye başkanı orada İstiklal Marşı başlamışken el hareketleriyle buna gerek yok diyerek kestirtmişse, AK Parti istemedi diyemez" dedi.
"İstiklal Marşı okunsa ne olurdu?"
Karakaş açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bizim sözlü önergemizde saygı duruşu önerilmişti. Ama bu İstiklal Marşı'nın okunmasına engel bir durum değildir. Orada saygı duruşunu takiben doğaçlama olarak gelişmiş, katılan halk İstiklal Marşı'nı okumaya başlamış, kesmenin lüzumu nedir? Meclis iki dakika geç başlasa, İstiklal Marşı okunsa ne olurdu? Sözlü önergede İstiklal Marşı talep edilmedi, saygı duruşu talep edildi diyerek orada o hareketi yapmak saygısızlıktır. Şu polemiklere Silivri Belediye Meclisi düşmeseydi. Belediye Meclisini kim yönetiyor? Meclis Başkanı, yani Silivri Belediye Başkanı. Şimdi kalkıp, AK Partililer gerek yok dedi demesin. Böyle birşey kesinlikle söz konusu değil. Ben meclis üyesi arkadaşlarımla da konuştum. İstiklal Marşı okunmasın şeklinde bir talebimiz önerimiz olmadı. Aksine Saygı duruşu yapılsın diye talebimiz oldu. O talepte ayrıca İstiklal Marşı'da okunsun demediğimiz için, gerek görmemiş kendisi. Bizim bir İstiklal Marşı talebimiz söz konusu değildi ama başlamış olan İstiklal Marşı'nı yarıda kestirtmek de bizim talebimiz değildi. Siz orada o İstiklal Marşı'nı yarıda kestirterek, el kol hareketi yaparak meclis başkanı olarak yetkilerinizi kullandınız. Meclis Başkanlığının kendisine verdiği görev yetkilerine dayanarak bunu yaptı. Biz orada "İstiklal Marşı okunmamalı" desek, Meclis Başkanı da "Hayır okunacak" dese, oturumu meclis başkanı yönettiğinden o İstiklal Marşı zaten durdurulamaz. Benim veya bir başka meclis üyesi arkadaşın İstiklal Marşı'na gerek yok demesi ile olacak iş midir İstiklal Marşı'nı kestirtmek. Meclis Başkanının iradesi bu kadar mıdır?"
İstiklal Marşı'nı Başkan susturmuştur
"Biz sözlü önergemizi verdik. Burada irade meclis başkanındadır. Önergemizde Saygı duruşunda bulunalım dedik o da uygun gördü. Saygı duruşunda bulunuldu. Şimdi İstiklal Marşı'nın kesilmesi olayında Başkan topu taca atıp sorumluluktan kaçma çabasındadır. Ama burada sorumluluk meclis başkanı olarak kendisindedir. Her hangi bir eylem olduğunda bir şey olduğunda bu işin sorumlusu Belediye Başkanıdır. Orada meclis başkanı sıfatıyla oturup meclisi yönetmektedir. Orada el işaretleri ile dur diyerek İstiklal Marşı'nı susturmuştur. Şimdi yaptığı ise sorumluluktan kaçmaktan başka birşey değildir."
Bir okulda okunuyorsa diğerlerinde okunmayacak mı?
"Silivri Belediyesi tarafından Park Otel'de organize edilen "Nasıl bir Anayasa" konulu panelde de Belediye Başkanı, Saygı duruşuna gerek görmedi. Kamuoyunda da bu konu tartışmalara yol açtı. Muhalefet partisi olarak biz bu konuda aslında bir basın toplantısı yapmayı da uygun gördük. Ancak hepimiz meclis üyesiyiz. Yani mecliste grubumuz var. Sonrasında konuyu Belediye Meclisinin gündemine getirerek yönetimi sorgulamayı uygun gördük. Burada Silivri Belediyesi katkı sunarak bir Sivil toplum hareketi yapmıştır. Bu takdir edilebilir. Bu saygı duyulması gereken birşeydir. Ancak burada Belediye kimliği altında bir taviz verilmiş. İstiklal Marşı okunmamış, Saygı duruşunda bulunulmamış. Biz saygı duruşunu, İstiklal Marşımızı gerekli her ortamda günde on defa okuyoruz. Okullarda her resmi törende, hafta başı ve bitiminde İstiklal Marşımız okunuyor. Şimdi kalkıp Milli Eğitim, bir okulda okunuyor diğerlerinde okunmasına gerek yok diyebilir mi? Şimdi Belediye Başkanı kalkmış diyor ki, efendim bu saygı duruşu bir önceki mecliste Silivri halkı adına yapılmıştı. Bir daha yapmaya gerek yok diyor. İyi de sen bir önceki mecliste İstiklal Marşı'nı okutmamışsın. Saygı duruşunu da biz Çukurca'daki şehitlerimiz için önermiş ve yapmışız. Ama sen orada farklı bir etkinlik düzenlemişsin. Program akışında da var üstelik İstiklal Marşı ve Saygı duruşu. Ama burada farklı bir durum var. BDP Milletvekili ve taraftarlarının baskısı sonucunda sen bunu program akışından çıkartıp gerek yok diyorsun. BDP'liler saygı duruşu yaparsan ayağa kalkmam diyor. Sen de bu baskı altında onlara boyun eğip taviz veriyorsun. Aynı Hakkari'deki miting gibi. Bunların genel başkanı da BDP ve PKK ile Hakkari'de ortak bir miting yaptı. Türk bayrağı sallamayacağız bakın sadece CHP bayrağı sallayacağız haberiniz olsun diye orada o kalabalığı toplamak için."
O kadar hafif birşey değil bu
"Sıcağı sıcağına bir olayın üzerine burada madem böyle bir organizasyon düzenleyeceksiniz, bu tip baskıları da ön göreceksiniz. Erkek gibi çıkacaksınız ve bu milli değerleri savunacaksınız. Ama siz orada bir kaç kişi saygı duruşunda ayağa kalkmaz diye bu değerlerinizden vazgeçer ve sonrasında da benim kusurum diyebilecek kadar hafif birşey değil bu. Asıl vahim olan Belediye Başkanı çıkıp mecliste "Ben okutmadım" diyebiliyor. Yani bir belediye başkanının çıkıp "Bir panel öncesi benim talimatımla Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmadı, yapılmadı" demesi de bu işe farklı bir boyut kazandırıyor. Bir önceki mecliste okuttum dediği İstiklal Marşı'nı da okutmamış, paneldekinide engellemiştir. Bunların hepsinin sorumlusu Belediye Başkanıdır."
Arka çıkmak yerine kınasaydı sorun kalmazdı
"Aslında "Kurumsal olarak biz destek verdik. Ama Vakıf bu konuda bunu idare etti. Onların takdiridir ve biz bu konuda kınama yazısı göndereceğiz" dese anlarız ve konu kapanır. Ama bu tavrı çok farklı düşüncelere de göz kırptığını açıkça ortaya koymaktadır. Yani siz üç beş tane fazla oy almak adına, birilerine şirin görünmek adına bukalemun gibi renkten renge girerseniz, zamanı geldiğinde kendi renginizi de kaybetmiş olursunuz."
Dili sürçtüğünü umuyoruz
"Mecliste kullandığı her iki kesim söylemine ben anlam veremedim. Umarım korktuğumuz şeyi kastetmemiştir. Bir dil sürçmesi olduğuna inanmak istiyorum. Kendi de dinlediğinde herhalde o konuşmasından rahatsız olur. Çok konuştu orada. O nedenle farkında olmadan söylemiş olabilir. Öyle olduğuna inanmak istiyoruz."
Başkan hakkında suç duyurusunda bulunacağız
"Bu durum ile ilgili soruşturulmasını isteyeceğiz. Suç duyurusunda bulunacağız. Bunlar hafife alınması gereken şeyler değil. Hele ki Silivri zemininde yıllardır bizim savunduğumuz bu değerleri üç beş tane oy almak ve birilerine şirin görünmek adına Anayasayı tartıştırarak yapamazsınız. Eğer birileri İstiklal Marşı okumayacak ve Saygı duruşunda bulunmayacaksa o adamı davet etmeyeceksin o panele. Yok eğer bunu göze alıp da taviz verecekseniz sonuçlarına katlanacaksınız. Biz bununla ilgili gerekli yerlere suç duyurusunda bulunacağız. Ve bununla ilgili gerçek sorumlular kimlerse gereken yapılacaktır."
HABER/ FATMA SARIBIYIK