CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oranve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Milletvekillleri Süleyman Çelebi ve Mevlüt Aslanoğlu ile ilçe başkanı Dursun Tazegül ve çok sayıda parti mensubunun katıldığı toplantıda adeta izdiham yaratıldı. Partililer dışında toplantıya çok sayıda belediye çalışanlarının katılması kalabalığı artırdı.
Uzun süredir örgüt toplantılarında gelmeyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün ise toplantıya korumaları ile gelmesi dikkatlerden kaçmadı.
Bu arada toplantıya HABERDAR Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Mert'in 'AKGÜN VE CHP' yazısı damga vurdu.
Basına kapalı gerçekleşen toplantı dün akşam geç saatlere kadar devam etti.
HABERDAR Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Mert 'AKGÜN VE CHP' yazısında şunları sormuştu:
Sayın; Cumhuriyet Halk Partisi Büyükçekmece İlçe Örgütü'nün saygın ve seçgin üyeleri, sayın genel başkan yardımcılarım, sayın il başkanım.
Cumhuriyet Halk Parti üyelik kartını ve rozetini onurlu bir şekilde cebinde taşıyan bir arkadaşınız olarak partimin Büyükçekmece'deki durumundan dolayı son derece üzüntü içerisindeyim.
İlçe belediye başkanı CHP'den seçilmesine rağmen her ortamda CHP'ye ve örgüte ihtiyacı olmadığını dile getirmekte.
İlçe örgütü ayrı CHP'li belediye ayrı telden çalmakta.
İlçede iki başlılık ve bölüşmeler artmakta, parti üyeleri iki arada bir derede kalmakta.
CHP'li belediye başkanımız ancak bayram ziyaretlerinde MHP ve AKP'ye ziyaret ettiği günlerde CHP'ye de 'kerhen' ziyaretlerde bulunmakta.
2009 Yerel Seçimleri'nden sonra değişen üç ilçe başkanının hiçbir etkinliğinde boy göstermeyen CHP'li belediye başkanı geride bıraktığımız genel seçimlerde ve referandum seçimlerinde de aynı tavırını devam ettirmekte.
Her defasında beni CHP'liler seçmedi kendi gücüm ve oylarım sayesinde seçildim, ben Büyükçekmece partisinin belediye başkanıyım, benim CHP'ye ve örgüte ihtiyacım yok, ilçe teşkilatları kapanmalı diyen bir belediye başkanının bu sözlerden sonra Cumhuriyet Halk Parti'si çatısı altında durmasını ve tekrar Cumhuriyet Halk Parti'sinden belediye başkan adayı olma isteğini samimi bulmuyorum.
Bu sözleri inanarak söyleyen birisinin bağımsız siyaset yapmasının daha uygun olduğunu düşünüyorum.
Bugün buraya örgüt üyelerinin arasına, toplantısına iki genel başkan yardımcısı ve bir il başkanı sayesinde gelen bir belediye başkanı şayet seçimlerde aday olması durumunda bu örgüt mensupları ile nasıl yol arkadaşlığı yapacaktır?
Partilisi olan örgüt üyelerinden çekinen bir kişinin seçimlerde başarılı olmasını beklemek hayalcilik değil midir?
Aynı belediye başkanının bu günlerde alternatif ilçe başkanı, kadın kolları başkanı ve gençlik kolları başkanı arayışlarında olduğunu duymaktayız.
Şayet seçimler öncesi görevden alınmalar ve saydığım bu başkanlıklar değişirse ilçe örgütü bir defa daha bölünüp parçalanmayacak mı?
CHP'li belediye başkanımız bunları yapıyor da, ya CHP'li belediye meclis üyelerimize ne demeli.
Onlar ne zaman açmışlar ilçe örgütünün kapısını? En son ne zaman ilçe örgüt toplantısına katılmışlar? Hangi organizasyonda görev almışlar? Olurda bir defa daha belediye meclis üyesi olmak isteseler ne yüzle aday adayı olacaklar?
Sözlerimi tamamlamadan şunu söylemek istiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi 2009 yerel seçimlerinden sonra ilçede çok itibar kaybetti, çok oy kaybetti, zaten son 2011 genel seçim sonuçları da bunun en somut örneğidir.
Son bir yılda parti içi toparlanma, hatalardan arınma, kusur sahiplerini cezalandırmalar olmaz ise 2014 Yerel Seçimleri'nde aday kim olur ise olsun Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilçede seçim alma şansı giderek zayıflamaktadır.
Bu durumun komşu ilçelere ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerine de etki etmemesi için bir an önce herkesin kendisine çeki düzen vermesi gerekmektedir.
Saygılarımla....
.jpg)