Silivri Belediye Başkan adayı Özcan Işıklar, CHP İlçe Başkanı Mümin Tuğlu ve Partililer tarafından Selimpaşa gişelerinde karşılanan Sarıgül, Selimpaşa esnafını selamladı.
Selimpaşa esnaflarıyla selamlaşan Sarıgül’ü Silivri Uğur Mumcu Meydanında binlerce kişi coşkuyla karşıladı. Sarıgül’ün seçim otobüsü meydana girdiğinde alanı dolduran binlerce vatandaş, “ Halkıçı başkan” sloganı attı. Sarıgül’e Seçim otobüsünde CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, Belediye Başkan adayı Özcan Işıklar, Milletvekilleri ve İl Yöneticileri eşlik etti.
Tuğlu binlerce kişiye teşekkür etti
Sarıgül’ün seçim otobüsünün üzerinde ilk konuşmayı CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu yaptı. Tuğlu; “ El ele kol kola omuz omuza Sarıgül’ü karşılamaya geldiniz. Bizi mahcup etmediniz. Hepiniz hoş geldiniz. Onur verdiniz” dedi.
Işıklar; İstanbul’un çaresi burada
Tuğlu’nun ardından meydanda bulunan binlerce kişiye seslenen CHP Silivri Belediye Başkan adayı Özcan Işıklar; “ Bugün ötekisi olmayan İstanbul diyen Sarıgül'ü böyle bir coşkuyla karşıladığınız için hepinizle gurur duyuyorum. İstanbul'un çaresi burada. İstanbul'un çaresini sizlerle buluşturduk. Hafta arası olmasına rağmen buradasınız. İnşallah umut içinde barış içinde, kardeşçe, yağmadan uzak, herkesi kucaklayan bir İstanbul var bundan sonra. İstanbul'da tarih yazacağız. Sarıgül'ün belediyeciliği Türkiye'nin her yerine uzandı. Ayırmayan, kayırmayan, ötekileştirmeyen anlayışı İstanbul'un her köşesine yayacağız. Yok olmaya giden anlayışa çözüm olacağız” dedi.
Sarıgül; Büyükşehir’i Silivri’ye getirmek için buradayım
Silivri halkıyla kucaklaşan Musata Sarıgül; “ Silivri'de haktan, hukuktan yana bir tarih yazmak için buradasınız. Bu meydanda Özcan Işıklar başkanımı ve beni yalnız bırakmadınız. Allah'ımda sizi yalnız bırakmasın. İstiyorum ki Silivri’miz bugüne kadar muhteşem noktalara geldi. Allah'ım bana izin verir ise Büyükşehir'i Silivri'ye getirmek üzere buradayım. Çare hiç bir zaman ben değilim. Çare önce Allah'ım, sonra sizsiniz. Çare kim biliyor musunuz? Ya İstiklal ya ölüm diyenler. Zannetmeyin ki bu ses benim. Bu ses önce Allah'ın sesi, sonra Bülent Ecevit'in, İsmet İnönü'nün, bu ses Mustafa Kemal Atatürk'ün sesi. Bu meydanlarda kimseyi kötülemek için bulunmayacağız. Sadece ve sadece doğruları söyleyeceğiz. Biz istiyoruz ki İstanbul da kin nefret ve sevgisizlik bitsin. İstanbul'da demokrasi, hak, hukuk, insan hakları dönemi başlasın istiyoruz” dedi.
“Milyon dolarları yolsuzlukla götürenler dışarıda Genel Kurmay Başkanı içeride”
Konuşması vatandaşların sloganlarıyla sık sık kesilen Sarıgül, Silivri’den AK Parti hükümetine yüklendi. Sarıgül; “ 3 km uzağımızda bu ülkenin Genel Kurmay Başkanı yatıyor. Dışarıda milyon dolarları yolsuzlukla götürenler dışarıda Genel Kurmay Başkanı içeride. Emniyet mensubu arkadaşlara sesleniyorum. Senin polisin benim polisim olmaz. Soruşturmalar başlıyor ve o anda Emniyet Müdürü görevden alıyor. Okullar devam ederken 3 bin polis arkadaşımızın tayini çıkabiliyor. Polisi, Hakimi, Savcıyı ikiye böler, senin benim derseniz adalete kimse güvenmez. Mafya türer. 3 Mart akşamı İstanbul’dan öyle bir ışık doğacak ki, bu ışık Türkiye’yi aydınlatacak” dedi.
“Kadir ağabey 20 yıldır getiremediğini şimdi mi getireceksin?”
Bir belediye başkanının enerjisi ve heyecanı olacak diyen Sarıgül, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kadir Topbaş’a seslenerek; “ 20 yıldır İstanbul'da Ak Parti yönetiyor. Geçen gün sevgili Kadir ağabey Silivri'ye gelip dedi ki; Silivri'ye metro getireceğim. Ben şimdi soruyorum. Kadir ağabey 20 yıldır getirmediğini şimdi mi getireceksin? 20 yılda 66 km metro yapmış. İstanbul ile Silivri'nin arası da 60 km. Demek ki 2034'de metro Silivri'ye gelebilir. Seçimler yarın gelir geçer. Ağabeyliğini, beyefendiliğini lütfen korusun. Ben Kadir başkan'a sormak istiyorum. Akbil'in paraları nereye gidiyor? Bu paraları otobüsçülere aynı gün neden dağıtmıyorsun?” dedi.
“Allah bazılarına evlat verip dener, bazısına vermez dener”
Silkelenecek halleri kalmadı çünkü her akşam televizyonlarda durumlarını görüyorsunuz diyen Mustafa Sarıgül; “ Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Başbakan Devlet Bahçeli'ye laf ediyor. Allah bazılarına evlat verip dener, bazısına vermez dener. Süleyman Demirel'in çocuğu yoktu ama barajlar kralıydı. Bugün milyonlarca çocuk o barajlardan su içiyor. Bülent Ecevit'in çocuğu yoktu ama binlerce gencimiz onun yaptıklarının ay yıldızlı güvencesi altında yaşıyor. Allah'ım evladın hayırlısını güzelini versin. Bu evlatlar öyle güzel evlatlar olsun ki birilerinin değil, Türkiye'nin çıkarlarını korusun” dedi.
“Başbakanın aklı İstanbul’da, fikri Sarıgül’de”
Bizim üzerimize çok geliyorlar diyen Sarıgül; “ Samsun'a gidiyor İstanbul diyor. Ankara'ya gidiyor İstanbul diyor. Aklı İstanbul'da, fikri Sarıgül'de. Silivri meydanından Özcan başkanımla sesleniyorum Başbakan'a. Artık oyun bitti. Senin hesapların bozuldu. İnşallah bunlar Alo Fatih'e takılmadan yayınlanır. Burada senin gittiğin de görülen 5 bin polis yok. Bir Allah'ım, bir vatandaşlarım bir de Sarıgül var. Başbakan'a sesleniyorum. Sayın Başbakan. Benim türküm şuydu. İstersen bunu yandaş medyanda yayınlat yayınlatmazsan da canın sağolsun. Bekle kar altındaki buğday tanesi. Yine onun sularıyla yetişeceksin. Her tarafı Allı morlu, güller açarsın türlü türlü. Göz yaşların çare değil, ağlama gül. Biz başaracağız sayın Başbakan. Biz başaracağız” dedi.
“Türkiye'nin Başbakanımısın, İstanbul'da belediye başkan adayımısın”
Halkın kendisine verdiği yetkiyi ve devlet gücünü kendi çıkarları için kullananın sonu uzun olmadığını ifade eden Sarıgül; “ Yönetenler yönettikleri ile dost olmazlarsa fazla uzayamazlar. Türkiye'nin Başbakanımısın, İstanbul'da belediye başkan adayımısın. Ben devlet terbiyesi almış bir siyasi partinin üyesiyim. Hangi gün hangi televizyonda hangi gazeteciler ile istiyorsan o televizyona Genel Başkanım seni aslanlar gibi bekliyor. Buradan bir daha söylüyorum. Durduramazsın beni. Benim yolum hizmet yoludur. Susturamazsın beni. Allah'ım beni bugüne kadar yaptığım hizmetlerden geri koymasın. Benim yolum hizmet yoludur, döndüremezsin beni” dedi.
“Bu mücadele laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetinin şahlanma mücadelesi”
Silivri’ye ilk 1975 yılında gençlik kolları başkanı olarak geldiğini söyleyen Sarıgül; “Silivri’ye halk otobüsü ile gelmiştim. Cebimde köfte ekmek yemeye param yoktu. Duvarlara halkçı Ecevit yazmıştım. Ben o gün duvarlara aslında Türkiye'nin geleceğini yazmışım. Bugün genç arkadaşlarımız çare Sarıgül yazıyorlar. Ama bilin ki siz Türkiye'nin geleceğini, kendi geleceğinizi yazıyorsunuz. Bu mücadele laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetinin şahlanma mücadelesi” dedi.
“Özcan Başkanımın elini hiçbir zaman bırakmayacağım”
Özcan Işıklar’ın elini hiçbir zaman bırakmayacağını söyleyen Sarıgül; “Özcan başkanımızın ilk dönemiydi. Çok zor şartlarda devraldı. Ben bir dost olarak hiç bir zaman elini bırakmayacağım. İmar planlarını Büyükşehir yaptı, konuyu ona yazdılar. Önce vatandaşın arazisini yeşil alan yapıp sonra satın almaya kalktılar. Haksızlıklar yaptılar. Bu haksızlıklara Sarıgül izin vermez. Özcan başkan da ben de kimseye camiye mi cem evine mi gidiyorsun, başın açık mı kapalı mı diye sormaz. Bir tek soru sorarız. Toprağını seviyor musun? Memleketine sadık mısın? Başımızın üstünde yerin var. Bir ricam var sevgili kardeşlerim. Ötekimiz olmasın. Bir komşunuz engelliyse o komşunuzu ziyaret edin. Yaşlılarınız torunları o evlere gitmesin istiyor. Ama size ağır geleni başkasına yapmayın. Düşmeyen kalkmayan bir tek Allah'ımdır. Ötekiniz olmasın. Büyüklerinizi de üzmeyin. Anne hayatını çocuklarına verir, sonra büyükanne olur yemez içmez hayatını torunlarına verir. Bu mitingi onun için ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar diyerek annelere armağan ediyorum” dedi.
Haber/ Fatma Sarıbıyık
