Türkiye'deki PKK terörünü bitirmek için Hükümet tarafından başlatılan ve günlerdir ülke gündemini meşgul eden barış sürecini Silivri’nin önde gelen siyasileri değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin terörü sona erdirmeye ve PKK'yı tasfiye etmeye yönelik başlatılan barış sürecini Silivrili siyasetçiler şu şekilde değerlendirdi;
IŞIKLAR; TÜRKİYE’DE BARIŞI İSTEMEYEN HAİNDİR. AMA TUZAĞA DÜŞMEYELİM!
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar; “ Başlatılan bu çözüm süreci Türkiye’de bir heyecan yarattı. Bir umut içine beklenti içine girdi insanlar. Umarım bundan hiçbir taraf üzüntü duymaz. Çünkü Türkiye’de herkes psikolojik olarak etkilendi. Yani oraya oğlunu asker gönderenler, o bölgede yaşayıp kayıp vereneler can veren herkes etkilendi ve tedirgin oldu. Terör olayları Ticareti etkiledi, ekonomik yaşamımızı etkiledi, milyarlarca dolar paralar orada silaha gitti. Bütün bunları çok acı tecrübelerle yaşadık ve çok acı tecrübeler edindik. Bunun bitmesini, barışın, huzurun gelmesini Türkiye’de istemeyen varsa o kötü niyetlidir. Kimse terörün bitmesini istemiyorum diyemez. Ama bunu bitirirken de, barışın, kardeşliğin o bölgedeki ekonomik kalkınmanın gelişmesini yaparken de bazı büyük güçlerin etkisinde kalıpta tuzaklarına düşmemek lazım. Yani benim kafamda hala tedirginlik var. Amerika’nın bunda ne gibi bir oyuna doğru götürüyor diye çok ciddi sıkıntılar var. Mesela tam Apo’nun mesajı açıklandığı gün İsrail’in 3 sene sonra özür dilemesi çok dikkat çekici. Günden değiştirmek için yapılmış bir manipülasyon olarak görüyorum. Acaba bunun altından ne çıkar? Tamam biz barışı kardeşliği istiyoruz da diğer ülkelerde ki büyük güçler ne istiyor? Onların amacı ne? Onlar bu işi nereye götürmeye çalışıyorlar? Bu konuda bir tedirginlik var ve onların tuzaklarına düşmeyelim. Burada silah bırakma da yok bir ateşkes var. Yani ateşi bu gün kesen yarın başlatacak konuma gelir. Biz bu işin kesinlikle temelden bitmesini istiyoruz. Silahları bıraksınlar, bir barış ortamı oluşsun, gerekirse seçimler yapılsın, seçim barajı düşürülsün parlamentoya girsin. Böyle kandırmaca yapıp ta bağımsız seçilip te arkadan dolaşma olmasın. Burada hükümet bir adım atacaksa en önemlilerinden bir tanesi o seçim barajını düşürmesi lazım. Barajı 5’e çeksinler bütün herkes parlamentoya girsin orada seslendirsin düşüncesini. Silahla değil de düşünceyle yarışalım. Onlarda düşüncelerini sıkıntılarını anlatsınlar. Baraj düşürülsün, oranın ekonomik kalkınması sağlansın. Açlık çaresizlik varken hiçbir terör sorunu çözülmez ki. Sadece silahı bırakmak yetmiyor. O bölgenin insanına devletin sıcak elinin, insanların güler yüzünün ulaşması lazım. O bölgenin halkıda devletinin milletinin yanına geçsin. Terörden medet ummaz hale gelsin. Terör denince bazıları bu işten para kazandı. Silah kaçakçılığı, uyuşturucu kaçakçılığı senelerce o bölgede kol gezdi. Terörün bitmesini istemeyen kişilerde var. Bu işten çıkar sağlayan kişiler terörün bitmesini istemez tabi. Senede 40 milyar dolar paradan bahsediliyor. Bu 40 milyar dolar para birden bire ortadan kalkınca birilerinin muslukları kesilince bundan sıkıntı duyanlar ve bu işi sabote etmeye çalışanlar olacak. Bunların hiç birine itibar etmemeli. Türk ve Kürt halkı ikisi de bu işten en karlı çıkacak şekilde, kendi refahları için bu barışı yapsınlar. Başkaları için değil. Amerika, Suriye, Irak istiyor diye değil. Biz bunu yaparken haritalar görünüyor, yok Musul Kerkük alınacak diye. Hiç bunlara gerek yok. Dış ünüter yapımız misak-i milliye sınırlarımız bizim için geçerli. Başka ülkenin topraklarında gözümüz olmamalı. Birde bir AKP yanlısı bir gazetede, Lozan öldü şimdi Sevr geçerli diye bir yazı okudum ve çok üzüldüm. Biz bu Lozan’ı öldürüp eğer Sevr’i hortlatacaksak, biliyorsun ki Sevr’de Türkiye o zamanlar paramparça olmuştu. Biz Lozan’ı hınç alma gibi, daha o zamanlar demişlerdi, Almanya ile masaya oturduğumuzda, Fransızlar, tamam sizin Lozan’ı kabul ediyoruz ama biz size bunları yedireceğiz dedikleri bir lafı hala biz unutmuyoruz. Tarihte bunları hatırlamak lazım. Türkiye Lozan anlaşmasını ortadan kaldıracak tekrar Sevr anlaşmasını hortlatacak bir duruma dönmemeli. Bundan en büyük kaybı o zaman biz yaşarız. Birileri kazanız ama biz çok kötü bir duruma düşeriz. Ben barışı kesinlikle istiyorum. Türkiye’de barışı istemeyen haindir. Ama barış yapılırken de başka ülkelerin çıkarlarına hizmet etmiş olmayalım. Kendi çıkarlarımıza hizmet edelim.
TURAN; TERÖRÜN KARŞILIK BEKLEMEDEN BİTMESİVE PAZARLIK MESELESİ OLMAMASI GEREKİR!
Silivri eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan; “ Kardeş kanının durması için çok önemli bir gelişme. Ancak terörün karşılık beklenmeden bitmesi önemli, pazarlık meselesi olmaması gerekir. Zaten terörist çatışmaları bitince, gelecekte bu ülkede ki 74 milyon insan daha sağlıklı düşünecek ve karar alacak. Ülkenin ekonomik ve huzur refahı artacak. Yerel demokrasi ve özgürlükler gelişecek. Ancak bütün bunlar bu ülkenin bayrağına, milli marşına, misak-ı milliye sahip çıkması ile olacaktır. Türkiye’de halkların en büyük çimentosu manevi değerler ve islam dinidir. Bunu kimsenin unutmaması gerekir. Marksislerin bile bunu kabul etmesi sevindirici gelişmedir. Türkiye’de herkes karar alırken bundan sonra karşıt görüşlere de değer vereceğini ve onları kenara itmeyecektir. Empati yeteneğimiz artacak, terörün bitmesiyle.”
DEĞİRMENCİ; TERÖRDEN BESLENENLERİN HARİCİNDE BARIŞ İSTEMEYEN İNSAN YOKTUR
Silivri eski Belediye Başkanı Selami Değirmenci; “Bu ülkede yaşayıp ta barış sürecinin başlamasını arzu etmeyen hiçbir tane insan yoktur, terörden beslenenlerin dışında. Ama bu konuda tam bir değerlendirme yapmak için gerçekten Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi yapılan anlaşmaların ayrıntılarını bilmek gerekiyor. Bunun karşılığında ülkenin bölünmesine varan bir süreç mi işleyecek, başka türlü tavizler mi var ne olduğu hiç belli değil. Şu anda bildiğiniz gibi PKK’nın yaptığı açıklama sadece silahların susturulması, her hangi bir şekilde silahların bırakılması değil. Dolayısıyla bir ateşkes ilan etmiş oldular. Bu doğrultuda çekilecekler ama hangi talepleri gerçekleşirse o çekilme gerçekleşecek, bitecek. Hangi talepler gerçekleşmezse tekrar terör başlayacak. Onları bilmeden her hangi bir değerlendirme yapmak kesinlikle mümkün değil. Ama şu bir gerçek ki; Tabii ki ülkenin varlığı, bütünlüğü, cumhuriyet değerleri korunarak bir anlaşma yapılırsa hem Kürtlerin hem diğer ezilen halkların beklentileri gerçekleşirse, ülkeye demokrasi gelirse buna en çok sevinenlerin başında biz Cumhuriyet Halk Partililer gelir.”
AVLU; TERÖR BEBEK KATİLİYLE PAZARLIK YAPILMADAN BİTİRİLSİN
DP Silivri İlçe Başkanı Halide Avlu; “ Bu bebek katiline bu kadar taviz verilmesini kınıyoruz. Terörün bitmesini istiyoruz. Ancak bebek katiliyle pazarlık yapılmadan bitirilsin. Öcalan kim ki? Neredeyse başımıza Başbakan yapacaklar onu. Diyarbakır’da yapılan Nevruz şenliklerinde bir tane Türk bayrağı yok. Nasıl bir görüşme nasıl bir çözüm süreci, barış süreci bu? Yazık hem de çok yazık. Diyarbakır Türkiye sınırları içinde kalan bir İlimiz değil mi? Diyarbakır Türkiye’nin güzide bir İlidir. Ama burada miting alanında bir Türk bayrağının olmamasını ben kınıyorum. Demokrat Partiye büyük bir ihtiyaç olduğunun farkındayız. İnşallah Demokrat Parti bu yanlışlara dur diyecektir.”
KARAKAŞ; 200 YILLIK SORUNUN ÜZERİNE KORKUSUZCA GİDEN BİR HÜKÜMET VAR
AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş; “Barış süreci demeyelim çözüm süreci diyelim. Çünkü hükümet o şekilde yorumluyor. Türkiye’de zaten barış vardı ama barışa köstek vurmak isteyenler her zaman olmuştur. Bu çözüm süreci sorun noktasında adımlar atılıyor. Bence 200 yıllık bir sorunun üzerine korkusuzca giden bir hükümet var. Geçmiş dönemde gerek askeri müdahalelerle gerekse de farklı metotlarla bunlar çok çözülmeye çalışıldı. Ama bu sorunun sadece silahla olmayacağını silahla çözülemeyeceğini hükümet defalarca söyledi. Ve şimdi bu toplumsal mutabakatla birlikte 81 vilayette bir hükümet varsa hükümete güvendiklerinden dolayıdır. Ve bu mesele sadece silahla değil farklı platformlarda Sivil Toplum Örgütleriyle birlikte partisel olarak çözümlenip, 81 Vilayetin her yerinde de aynı huzuru ve barışı da sağlamış olacağız. Biz evlatlarımızı Askere Doğuya, Güneydoğuya teröristlerle savaşmaya değil, dağda bayırda güvenli bir ortamda askerlik yapmaya göndereceğiz.”
KANDEMİR; HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN
Silivri Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir; “ Türk ulusunun bir bireyi olarak bu konunun barış içinde çözülmesini tabiki isterim. Bu sınırlarımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde herkesin barış, kardeşlik içinde huzurlu ve refah bir şekilde yaşamalarını içtenlikle isterim. Ama 21 Martta Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde bulunan Diyarbakır’da Nevruz şenliklerinin yapıldığı alanda Türk bayrağının olmaması beni Türk ulusunun bir evladı olarak derinde yaralamıştır. Bir taraftan barış mesajları veriliyor diğer tarafa baktığımızda o meydanda Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a özerklik sloganları atılıyor. Bu söylediklerim ulusal basında okuduklarımız ve TV Kanallarında izlediklerimiz. Birde yazılı ve görsel basında görmediklerimiz, görmediğimiz Diyarbakır’da ki nevruz kutlamalarında açılan çeşitli pankartlara baktığımızda bana öyle geliyor ki bu barış istiyoruz diyenler Abdullah Öcalan ve PKK’nın ileri gelenleri bu söylemlere ve pankartlara göz yumdukları için barıştan yana bir tavır içinde olmadıklarını göstermişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’nın ve Abdullah Öcalan’ın isteklerini yaparak ve çeşitli ödünler vererek 30 yıldan beri bu terör sorununu çözemedi. Dünya ülkelerine baktığımızda o ülkeler terör sorununu ne gibi yöntemlerle çözdülerse Türkiye Cumhuriyeti Devleti ’de terör sorununu o ülkelerin uyguladığı yöntemlerle çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Yine söylüyorum bu güzelim ülkemizde Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyetini, Cumhuriyeti ve Devletini kurarken Osmanlı İmparatorluğundan Anadolu’muzda ve Trakya’mızda yaşayan halkı bir ülkü etrafında birleştirmek için, “Ne Mutlu Türk’üm” diyene demiştir. Bu topraklarda Türklük bir üst kimliktir. 1071 Malazgirt savaşında Bizans ordularını yenerek Anadolu’ya gelmiş olan bir Türk ulusunu bin yıla yakın bir süredir emperyalist güçler yüzlerce defa bizi bu topraklardan, Anadolu’nun bağrından koparıp atmak istemişlerdir. Ama başaramamışlardır. Ülkemiz üzerinde yine emperyalist güçler tarafından oynanan oyunlardan birini seyretmekteyiz. Ama Türk Ulusu bin yıldan beri olduğu gibi bıçak kemiğe dayandığında bu güçlerin karşısında dik durmayı ve savaşmayı iyi bilir. Herkes aklını başına toplasın. Türk Ulusu Anadolu ve Trakya topraklarında kıyamete kadar yaşayacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
TUĞLU; TÜRKİYE’NİN BARIŞA İHTİYACI VAR AMA, KARŞILIĞINDA NELER VERİLDİ?
CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu; “ Türkiye’nin şüphesiz barışa ihtiyacı var. Bu açıdan çok önemli. Ama karşılığında da neler verildi, Sayın Başbakan BDP ile Apo ile ne görüştü bunların açığa çıkması lazım. Neler vaat edildi neyin karşılığında silahlar bırakıldı bunlarında bilinmesi lazım. Bu konuda Genel Başkanımız zaten gerekli açıklamayı yaptı. Bende Sayın Genel Başkanımız gibi düşünüyorum. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz PKK ve Terör. Ama Sayın Başbakanımız ne görüştü ne vaatler verdi Türkiye şu anda bunları bilmiyor. Başbakan şu anda ülkenin sahibi değil, 75 insanın sahibi. Bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum.”
YILDIRIM; BU ÇÖZÜM SÜRECİ DEĞİL, BAŞBAKANIN SEÇİM MANEVRASI
Silivri eski Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Yıldırım; “ Hükümet açısında bu çözüm sürecini samimi bulmuyorum. Hükümet her öncesi işine geldiği gibi işine geldiği zamanlarda bunu kullanıyor. Ondan sonra da bozan taraf oluyor. Şimdi hem başkanlık seçimleri öncesi hem yerel seçimler öncesi oy almak için hükümetin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bir manevra gibi gözüküyor. Hükümetin Apo ile görüşmesi, Diyarbakır’da ki nevruz şenliklerinin ardından İsrail’in bizden özür dilemesi bunlar BOP dediğimiz Büyük Orta Doğu Projesinin yavaş yavaş gerçekleştiğini gördüğümüz hareketler, oluşumlardır. Yani senelerdir konuşulan Büyük Orta Doğu projesi yavaş yavaş gerçekleştiriliyor. Oda Türkiye’yi parçalanmaya doğru götürüyor. Tayyip Erdoğan’da bunun eş başkanıdır. Çözüm sürecinde Kürtlerde Türklerde kullanılıyor. Bu tamamen Amerika’nın bir oyunudur. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bin senedir iki bin senedir bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan iki halkız ve bizim Kürtler ve Türklerin kendi aralarında asla bir sorun olmadı. Sadece demokratik talepleri haklı talepleri vardı. AKP Hükümeti tarafından verilen bu haklı talepler tamamen göstermeliktir. Olayı sümen altı eden, kendi menfaati ve çıkarları doğrultusunda seçimler öncesi yaptığı manevralardır bunlar. Keşke gerçekten terör dursa ama AKP onu da sulandırıyor.
TÜRKYILMAZ; “ PAZARLIK YAPILARAK TERÖR BİTECEKSE BU TERÖR BİTMESİN
MHP Silivri İlçe Başkanı Şenol Türkyılmaz; “ AK Parti ile BDP kol kola girmiş. Ama Türkiye’de terör bu şekilde bitmez. Terörün bitmesi herkesin birinci önceliği. Ama terör bitecek diye 30 yılık mücadelede bir çok insanın, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde devletin polisine, askerine, kendi masum insanlarına silah çeken bir millet komple affedilecekse bu terör bitmesin. Askere, Polise silah sıkan, masum insanları öldürenlerle pazarlık yapılarak bu terör bitecek, bitmesin.”
HABER/ FATMA SARIBIYIK