Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

ZEHİRLİKİMYASALLAR -3-

ZEHİRLİKİMYASALLAR -3-

 ANNELER, ANNE ADAYLARI DİKKAT!!! ZEHİRLİKİMYASALLAR -3-
2 Yıldır olduğu gibi her yıl bu aylarda bu konuyu dile getiriyorum. Geçen iki hafta annelere, anne olacaklara, zamanımızda iki kat artan kanser hastalıklarının kimyasallarla ilişkilerinden bahsettik. Neler yapmamalıyız dedik. Şimdi sağlıklı besin maddeleri olan organik gıdalardan söz ederek konumuza son vereceğiz. 
Organik Gıda: Organik gıdalar son dönemlerde çok revaçta. Artık marketlerde organik gıda reyonları bulunuyor. Hatta organik gıda pazarı bile var! Bebeğinizi beslerken doğal ve sağlıklı ürünleri tercih ettiğinizi biliyoruz. Ama ne yazık ki günümüzde katkısız ve hormonsuz ürünleri bulmak hiç de kolay değil. Doğal olduğunu düşündüğümüz pek çok sebze ve meyve bile tarımsal ilaçlar ve suni gübreler nedeniyle aslında sağlığımızı tehdit ediyor.

İşte bu noktada anne ve babaların son zamanlardaki tercihi organik gıdalar olarak karşımıza çıkıyor. Organik gıdalar, kimyasal ilaç ve hormon gibi sağlığımız için zararlı olan maddeleri içermeyen, doğal şartlarda yetiştirilip, doğal koruyucular ile hazırlanmış gıdalar olarak tanımlanıyor. Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, “Üzerinde logosu bulunan, istendiğinde belgesi gösterilen organik ürünler (hormonsuz ürün organik demek değildir), bebek beslenmesinde tercih edilmesi gereken en doğru ve en sağlıklı ürünlerdir.

ABD gibi gelişmiş ülkelerin, 0-2 yaş arası çocuklarda organik beslenmenin zorunlu olması gereğini tartıştıkları günümüz dünyasında, birçok şey gibi gıda maddelerinin de kirlendiğini düşünürsek, sağlıklı nesiller ve bunların sağlıklı dimağları için çocuklarımızın beslenmesinde organik besinlere yer vermeliyiz.” şeklinde konuya yaklaşıyor.
Neden organik Gıda Tüketmeliyiz? Beslenme Uzmanı Dr. Filiz Açkurt organik gıda tüketilmesinin önemini şu şekilde açıklıyor: “Besinlerle alınan zararlı öğeler, gebe ve emziren annelerden bebeklerine geçer. Bu nedenle anne sağlığı ile birlikte bebeğin sağlığı ve geleceği de tehlikeye atılmış olur. Besinlere ve içeceklere çeşitli yollarla bulaşan mikroorganizmalar, inorganik elementler, pestisit, insektisit gibi kimyasal öğeler, işlenmiş besinlerdeki zararlı katkı öğeleri, uygunsuz paketleme malzemeleri, radyoaktif kalıntılar, hormonlar, fabrikalardan atılan toksik kimyasallar sağlığı tehdit eden, başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa yol açabilen etkenlerdir.

Organik, ekolojik ya da biyolojik olarak isimlendirilen besinler ve içecekler bu riskleri elimine eden sağlık ürünleri olarak tanımlanmaktadır. Organik ürünler, tarladan başlayıp tüketime kadar her aşaması kontrol altında tutulan, sertifikalandırılmış, hiçbir aşamasında sentetik bazlı kimyasal girdi kullanılmadığı belgelenmiş ürünlerdir. Beslenme açısından risk altındaki gruplar olarak nitelendirilen gebe-emzikli anneler ve büyüme çağındaki çocuklar için bu ürünlerin yeri daha da ayrıcalıklı olmaktadır. Anne adayları ve annelerin bu konuda gereken hassasiyeti göstermesi, gerek kendi sağlıklarının korunması gerekse geleceğin nesillerini oluşturacak olan çocukların sağlıklı büyüyüp gelişmesi için beslenme uygulamalarında çevresel kirlilik taşımayan ürünlere yer vermesi toplum bilinci açısından da büyük önem taşımaktadır.’’ Organik tarımla üretim yapıldığı, bağımsız yetkili kuruluşlar tarafından, hammadde, üretim, son ürün aşamalarında denetlenmekte ve organik sertifikası verilmektedir.
• TC Tarım Bakanlığının tanıdığı ve atadığı 8 sertifikasyon kuruluşu vardır: BCS, Ceres, Ecocert, Ekotar, Etko, İcea, Skal.
• Organik Tarım’la üretim yapıldığı uluslar arası bağımsız denetleme kuruluşları tarafından kontrol ediliyor ve onaylanıyor.
• Organik olduğu belirtilen bir ürünün üzerinde hem denetleme kuruluşunun
hem de T.C hem de tarım ve Köy İşleri Bakanlığının logosu bulunmalıdır.
• Olgunlaşmadan toplanan meyve ve sebzelerdeki düşük vitamin ve besin
oranlarının yanında ORGANİK ürünler hem doğal hem de besin içeriği açısından
daha zengindir.
• Organik tarımla üretilmiş ham maddeler (sebze, meyveler) manavlardakinden çok daha güvenli ve sağlıklıdır.
• Karayolları Genel Müdürlüğü ağındaki ana yollara, 1 Km. mesafedeki tarım arazilerinde organik bitkisel üretim yapılmaz.
• Ağır sanayi tesisleri, reaktörler, hidrolik ve termik enerji santrallerine, maden işletmelerine, kentsel atıkların toplu olarak bırakıldıkları alanlara 3 Km. mesafedeki tarım arazilerinde organik tarım yapılamaz.
Bu yazıyla biten bu konunun, anneler ve anne adaylarının bilgilerine sunulmuştur. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi