Olursa bizden olsun diyorlar!

Olursa bizden olsun diyorlar!
MEB'in atama öncesi öğretmenlere vereceği eğitim sonrası atama yapma kararını değerlendiren sendikalar amacın siyasi iktidarın çıkarlarını önceleyen öğretmenler yaratmak olduğunu söyledi

Öğretmen adayları atama beklerken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin atamalarda yapılan değişikliği açıkladı. “Devrim niteliğinde” denilen değişiklikle KPSS puanıyla öğretmenler Bakanlık programıyla ‘eğitilecek’, başarılı bulunan öğretmenler de sözleşmeli olarak atanacak. Tekin’in açıklamasına tepki gösteren sendikalar, Bakanlığın öğretmen eğitme yetkisinin olmadığını ifade ederken, asıl amacın siyasi iktidarın çıkarlarını önceleyen öğretmenler yaratmak olduğunu ve öğretmenlerin güvencesiz istihdama mahkum edildiğini vurguladı.

Öğretmenlere eğitim


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’una ilişkin yapılacak yeni değişikleri açıkladı. Değişiklik ile birlikte atamalardan önce öğretmenler 550 saatlik Milli Eğitim Akademisi'nde eğitime alınacak, ‘başarılı’ görünürlerse sözleşmeli olarak atanacak. Ayrıca branş fark etmeksizin öğretmenlik meslek bilgisi, özel alan eğitimi, sanat, spor, kültürel beceriler, dil, kültür ve manevi değerler alanlarında eğitim verilecek. Değişikliği “devrim” niteliğinde olarak tarif eden Tekin, “Bizim programımız kapsamında öğretmenlerimizi eğitmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

Devrimlere aykırı

Bakan Tekin’in açıklamasını değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, istihdam planının devletin temel sorumluluğu olduğunu ifade etti. Öğretmenlik mesleğinin itibarının ayaklar altına alındığını vurgulayan Özbay, “Bu süreç üniversitelere de hakarettir. Üniversitelerde öğretmen adaylarımız uzman akademisyenler tarafından uygulamalara tabi tutuluyorlar. Pedagojik eğitim alıyorlar, derslere giriyorlar, staj yapıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen yetiştirme yetkisi yok. Eğitim sürecini yönetmek gibi bir sorumluluğu var. ‘Sen öğretmen oldun mu, olmadın mı’ diye bakamaz. ‘Herkes öğretmenlik yapılabilir’ algısıyla tarikatlara ve cemaatlere okulları açıp adeta fiili bir işgal yaratan, öğretmenlik mesleğini değersizleştirip pedagojik bir cinayete sebep olanlar şimdi Diyanet Akademisi benzeri bir model üretiyorlar. Bunun MEB’de de denenmek istendiğini görüyoruz. Bu cumhuriyetin temel devrimlerine aykırıdır” dedi.

Çözüm üretilmiyor

Eğitim Sen MYK üyesi Evrim Gülez ise AKP’nin “devrim niteliğinde” olarak tarif ettiği düzenlemelerin her defasında eğitim emekçilerinin haklarına yapılan bir saldırı niteliğinde olduğunu belirterek, “Her defasında güvencesiz istihdama mahkum edildiğimiz, ağırlaştırılan performans denetimleriyle köleleştirildiğimiz, haklarımızı kaybettiğimiz ve en önemlisi emeğimizin değersizleştirildiği bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Bugün de bunun örneğine tanıklık ediyoruz. Tek fark Milli Eğitim Bakanı’nın adı. Yapılmak istenen ise aynı. Öğretmenlerin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılarak ama öğretmenler adına atılan adımların sorunlarımıza çözüm üretmekten ne kadar uzak olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.