Türkan Kebeci: Sorunları çözmek için yola çıktım

Türkan Kebeci: Sorunları çözmek için yola çıktım
Türkan Kebeci CHP'den Küçükçekmece belediye başkan aday adayı oldu. Kebeci, Damga'ya projelerini anlattı.

CHP Küçükçekmece Belediye başkan aday adayı Türkan Kebeci, Damga'ya konuştu. Küçükçekmece'nin İstanbul'un en büyük ikinci ilçesi olduğunu belirten Kebeci, ilçenin en büyük sorununun, trafik, göçmenler ve kentsel dönüşüm olduğunu söyledi. Bütün bu sorunları çözmek ve Küçükçekmece'yi sanatın başkenti yapmak için yola çıktığını belirten Kebeci, “Küçükçekmece’nin kültürle ve sanatla anılması gerekir” dedi

Türkan Kebeci CHP'den Küçükçekmece belediye başkan aday adayı oldu. Damga'ya konuşan ve projelerini anlatan Kebeci, 3 başlık altında topladığı sorunlara en kısa sürede çözüm bulacağını belirtti. Küçükçekmece'yi Kadıköy gibi sanatla anılan bir ilçe haline getireceğini ifade eden Kebeci, “Sanat her alanı bir potada toplayan bir alandır” dedi.

Küçükçekmece’de size fırsat tanınırsa neler yapabilirsiniz? Küçükçekmece’nin en büyük sorunları nelerdir?

Siyasette hep erkek egemenliği var. Siyasete giren kadınlarda bir değişim gözlüyoruz. Bizim siyasetimizde kadının olması gerektiğini düşünüyorum. Ve kadın olduğum içinde sorunlara daha farklı, birleştirici, uzlaştırıcı yaklaşacağımı düşünüyorum. Bilgimin, eğitimimin ve birikimimin de bu işi bu görevi üstlenebilmek için yeterli olduğunu düşünüyorum ve bu sebepten dolayı da aday adayı olarak müracaat ettim. İlçemizin sorunlarına gelecek olursak Küçükçekmece’nin sorunları bitmez. Küçükçekmece İstanbul’un en büyük ikinci ilçesi. Sorunların başında trafik gelir, göçmen sorunumuz var. Deprem sorunumuz var. Hem zemin olarak hem bina etütleri olarak sorun yaşıyoruz. Belirli projeler geliştirip ilerlettik bu süreci ama bunu haricinde de başka eğilmemiz gereken evrensel konularımız olduğunu düşünüyorum branşım gıda olduğu için de özellikle gıda israfının önlenmesi için birtakım projeler geliştireceğim. Tabii adaylığı kazandığım süreç gerçekleşirse.

Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde tanınan, bilinen bir siyasetçisiniz. Küçükçekmece'de de mevcut belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partili. Planlı programlı bir şey miydi? Mevcut başkanın siz eksikliğinden mi yola çıkarak aday oldunuz?

Zaten şu anki mevcut belediye başkanımız yapılması gerekenleri bir noktaya getirdi. Ben bundan önceki dönemde de yine aday adayıydım. Bilgim, eğitimim ve projelerimin yeterli olduğu söylendi fakat bu konuda benden daha tecrübeli siyasetçi olduğu için Kemal Başkan bu göreve getirildi. O yüzden bu süreç içerisinde de kadının olması gerektiğini düşünüyorum. Bundan dolayı ve bazı projeleri de daha iyi yapabileceğimi düşünerek ve özgür iradem ile aday oluyorum.

Aday olamamanız durumunda meclis üyeliği ya da başkan yardımcılığını düşünür müsünüz?

Projelerimi burada uygulayabilirsiniz dendiği müddetçe tabii ki partimin bana verdiği görevi yerine getiririm.

Siz partinin tüzüğüne bakmadan kadınlara kota uygulanmasını doğru buluyor musunuz?

Hayır ben bir kota olması gerektiğini düşünmüyorum. Çünkü orada da zaten kadın kotası değil, cinsiyet kotası diyor. Ama maalesef uygulamada o kotaları bile uygulamaktan biraz geri kalıyoruz.

Siyasetteki yolunuz aday olmazsanız nasıl şekillenecek?

Siyaset uzun soluklu bir yoldur. Hemen oldu olmadı diye bir kavram yok. Yerel yönetimlerdeki projeler böyleyken genel seçimler içerisinde de uygulamak istediğim birtakım projelerim var. Ben sadece mesleki alanda değil siyasi alanda da makaleler ve yazılar yazıyorum. Ayrıca siyaset bilimleri üzerine doktora yapıyorum. Eğer yerel seçim olmaz ise genel seçimlerde de bu düşüncelerimi ya da partim için oluşturduğum birtakım politikaları gündeme getirmek istiyorum. Yani tek yerel seçim olarak düşünmüyorum.

kutu3.jpg

Neden Küçükçekmece?

Elbette her alanda birtakım eksiklikler vardır. Küçükçekmece’nin de kendine has belirli sorunları var. Ben Küçükçekmece halkı ile birlikte sorunlara daha iyi çözüm bulabileceğimi düşünüyorum. Bundan dolayı da vaat olarak demeyeyim de hayata geçirmek istediğim projelerim var. Bunların en önemlilerinden bir tanesi Küçükçekmece’yi kültürün edebiyatın ve sanatın merkezi yapabilmek. Nasıl bugün Kadıköy kültürle sanatla anılıyorsa Küçükçekmece’nin de kültürle, sanatla ve edebiyat ile anılması gerekir. Çünkü sanat her alanı birlikte bir potada toplayan bir alandır o yüzden birincisi bu. Mesela ben kitaplarımı yazarken çok farklı görüşteki insanlar ile çalışmalar yaptım. Konu şiir, öykü, romana geldiği zaman herkes aynı dili konuşuyor. Farklı dünyalar çiziyor. Birincisi bu yapmak istediğim. İkincisi özellikle bu görev bana verilirse özellikle 21 mahallenin muhtarları ile birlikte çalışacağım. Bunu bir kere belirtiyorum. Özellikle gençler ve kadınlar benim için çok önemli çünkü gençler bir sonraki neslimiz. Kadınların da üreten ve aileyi, toplumu birleştirici özelliği var. Her mahallede muhtarlar, gençler ve kadınlardan oluşan komisyonlar kurulacak. O mahallede gençler ne istiyor? Kadınlar ne istiyor? Sorunlar ne? Onlarla birlikte, sorunlara çözüm bulacağız. Özellikle mesleğimden kaynaklanan bir durum var. Dünyada 850 milyon insan aç ve 450 milyon insan da açlık sınırının içinde. Bir tarafta da çok rahat yaşayan her şeyi bolluk içerisinde tüketen bir kesim de var. Çöpe giden bir sürü gıda var. O yüzden bu gıda israfını önlemek için gıda bankaları kurulacak. Ama gıda bankaları bugün ki yerel yönetimlerin yaptıkları gıda bankaları gibi olmayacak. Çünkü orada ihtiyacı olan insanlar belirleniyor. Onlara kart veriliyor, alışveriş yapıyorlar uygun kooperatifler, uygun marketler kuruluyor. Baktığınız zaman evet halk için yarar var ama yine ortada üretimi tüketmek var. Benim projemde ise üretim çöpe gitmeyecek tekrar tüketime yönelecek. İlçemizde büyük iki tane üniversitemiz var. Bir tanesi Aydın Üniversitesi diğeri de Zaim Üniversitesi. Bu iki üniversitenin de gıda bölümü var. Gıda bölümlerinin en azından üçüncü ve dördüncü sınıfında okuyan öğrencilerimizi de işin içine katacağız. Son kullanma tarihi geçmiş bütün ürünler gıda mühendislerinin kontrolü altında toplanacak, yeniden işlenecek ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Bu proje diğerlerinden farklı çünkü üretilen ürün var ama üretilen ürün çöpe gitmiyor. Diğerlerinde ise bu bir israf oluyor o yüzden bu hem israfı önlemek hem de ihtiyaç sahiplerine direkt belediyenin eliyle kontrollü bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak.

Peki buna bir kaynak mı yaratacaksınız yoksa ücretsiz dağıtılması için belediye mi karşılayacak?

Hayır. Belediye bunu karşılamayacak. Zaten marketlerde bu çöpe gidiyor. Bu marketlerle konuşulur, belirli protokoller hazırlanır, onlarla beraber masaya oturulur. Son kullanma tarihi bitmesine 2-3 gün kala mühendisler bunları alacak bunların kontrolleri yapılacak ve hemen direkt ihtiyaç sahibi insanlarımıza ulaştırılacak. Mesela şöyle bir şey var bazen marketlerde siz de görmüşsünüzdür beyaz et gibi ürünler çöpe gidiyor ve akşam oradan insanlar alıyor. Bu insanların zehirlenme riskleri çok fazla. Bunların da önüne geçilmiş olacak.

Bunun dışında gençlere çok önem verdiğinizi söylediniz. Onlar için projeleriniz neler?

Tabii belediyelerin gençlere önayak olması gerekir. İlçemizde büyük 200 işletme var ve 10 bine yakın da küçük KOBİ tarzında işletme var. Bu işletmelerle ortak projeler yapıp ilçemizde iş arayanları işe hazırlayacağız. Gençlerimize mesleki kurs şmaknı tanıyacağız. Tabii ki bazı şeyler için kaynak gerekmektedir. Bunlar için de özellikle mahallelerde gençlerin belirli alışkanlıklara kaymaması için projeler geliştirmek istiyoruz. Bunun haricinde iş olanakları sağlamak ve özellikle üniversite çağına gelmiş fakat maddi durumu yetersiz olan gençlerimiz için de gönüllü öğretmenlerimizden oluşan kurslar açacağız. Böyle bir hedefim var.

Sanat dediniz. Sanatçılar kendilerini gösterebileceği sahneyi bulamıyor. Küçükçekmece’de tablo nedir?

Belediye bünyesinde kültür merkezleri var, belirli konaklarımız var ama bunlar yeterli olmuyor. Çünkü Küçükçekmece İstanbul’un en kalabalık ikinci ilçesinden biri. Özellikle Küçükçekmece gölünü bu aktiviteler için değerlendirmek istiyoruz. Bir örnek vereyim, yaşadığım mahallede bildiğim üç tane tiyatro grubu var. Üç tiyatro grubu da çalışacak yer bulmakta sıkıntı çekiyor. STK’ların da zorlukları var. Toplantı yapamıyorlar birtakım etkinlik yapamıyorlar. Onun için her mahallede uygun alanlar yaratılarak sanatla uğraşımlara ve STK’lara yer tahsis etmeye çalışacağım. Çünkü sanat çok farklı bir şey ve birbirlerine çok zıt olan iki görüşün aynı masada bir araya gelip aynı konu üzerinde çalışmalar yaptığına şahit oldum.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul’da Meclis çoğunluğunu da elde edebilmek için aday konusunda ince eleyip sık dokuyor. Siz bu aşamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tabii ki sık eleyip sık dokuyoruz. Ama ben şunu da söylemek istiyorum keşke aday adayı olan kadınlarımızı bir araya getirip projelerini öğrenebilseydik. Bakın ben kadınlara öncelik tanınsın demiyorum. Eğitimi, bilgisi, birikimi yeterliyse evet kadın aday olsun. Bilgi ve birikimi yeterli değilse tamam erkek adayı olabilir. Ona ben bir şey demiyorum. Ama gönül isterdi ki kadınlar projelerini anlatabilsin. Şu anda böyle bir uygulamanın içerisinde değiliz. Gönül isterdi ki partimiz böyle bir uygulamanın içerisinde olsun.

İstanbul büyük bir deprem bekliyor. Kentsel dönüşüm konusunda ne düşünüyorsunuz?

Küçükçekmece 21 mahalleden oluşuyor. Aşağı yukarı Küçükçekmece’de 350 bin civarı konut 32-35 bin civarında da iş yeri var. En son yapılan çalışmalarda bu konut ve iş yerlerinin yüzde 7’si ağır hasarlı yüzde 3’ü ise çok hasarlı olarak tespit edildi. Bu da ortalama olarak yüzde 10 ağır hasar görecek konut var demektir. Yüzde 10’unu aldığımız zaman burada baya bir mağdur vatandaşımız oluşacak. İlçe belediyelerinin dönüşümde tam yetkisi yok. Hem İBB hem de merkezi yönetimden gelen bazı engellemeler var. Tabii yerel yönetimlerin üzerine ne düşüyorsa yerine getirmek zorunda. Ve özellikle bölgemizde toplanma alanları çok kısıtlı. Biz şayet seçilirsek, üniversitelerin öncülüğünde ve belediye bütçesi dahilinde çalışmalar yapacağız. Çünkü olası bir depremde yaklaşık 300 bin vatandaşımız mağdur olacak. Bu çok acı bir durum.

 

 

kutu1.jpg

Gazetemizi ziyaret eden Türkan Kebeci, Damga İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert ile görüştü.

 

81 İLDEN 4'ÜNÜN BAŞKANI KADIN

 

Bu yarışta neden ben de varım dediniz?

Kadınların da siyaseti kendi dili ile kendi üslubu ile yapması gerektiğini düşünenlerdenim ve bunu yapacağımızın inancındayım. Çünkü kadının toplumda farklı bir yeri var. Kadın üretkendir, kadın birleştirir, kadın merhametlidir ama bunun yansımalarını siyasette çok fazla göremiyoruz. Mesela 81 ilin 4 kadın belediye başkanı var. Bin 359 belediyede 45 tane kadın başkan. Ve bu çok acı. Bazen bakıyoruz ki kadınlar bu alanlarda eril bir söylemin içerisine giriyorlar. Bunun nedenini çok merak etmiştim zamanında ve araştırmak istedim. Neden bunu yapıyorlar? Şirket yönetiminden şunu gördüm. Şirket yönetiminde de üst kadrolarda ağırlıklı olarak erkek bulunuyor, kadınlar daha azdır ve belirli bir süre sonra kadınlar erkekler gibi hareket etmeye, erkekler gibi söylemler içerisine girme eğiliminde oluyorlar ve giriyorlar da. Onun için o yüzden kadınların bu alanlarda çok fazla olması gerekir ki özelliğimizi yansıtabilelim.

SWOT ANALİZİ YAPACAĞIZ

Küçükçekmece büyük işlerin yapılabileceği bir yer. Onun için de çalışmalara başlamak lazım. Şimdi ekonomide biz Swot analizi diyoruz. Swot analizi dediğim zaman bir şeyin güçlü ve zayıf taraflarını alıyoruz. Küçükçekmece’ye baktığımız zaman güçlü tarafları var. Ama zayıf tarafları da var. Trafik ve göç zayıf tarafımız. İlçemize aşırı bir göç var. Geçmişte Anadolu'dan çok sayıda göz almış. Şimdi de yurt dışından gelenler var. Eskiden yerel yönetimler ve merkezi yönetimler oy kaygısından dolayı köyden gelen göçü şehre adapte edememişler. Adapte edilemediği için de bugün sendensin bendensin kavramını konuşuyoruz. Şimdi de ilçemizde 100 bine yakın yabancı barınıyor. Hadi köyden gelenleri kente adapte edemedik ama en azından yurt dışından gelenleri buraya adapte etmemiz gerekir.

 

kutu2.jpeg

Türkan Kebeci kimdir?

1970 yılında Kastamonu'da doğdu. 1987 yılında Diyarbakır Lisesi'nden mezun olan Kebeci, 1992 yılında Edirne Trakya Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünü bitirdi. 1996-1998 yılları arasında aynı üniversitede gıda ana bilim dalında yüksek lisansını tamamladı. Bilgi Üniversitesi'nde MBA yapan Kebeci, 2012 yılında da siyasi danışmanlık eğitimi aldı. Halen özel bir şirkette genel müdür yardımcısı olarak çalışan Kebeci, İSO bünyesinde şekerleme ve çikolata üzerine bilirkişi olarak görev yapıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.